Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

7 Nisan 2010 Çarşamba

Yüksek Takım Mühendisi Messina

ADNAN ONARAN

F4 için sezon başı planlamalar yapılırken, Ettore Messina'nın çalıştırdığı takımlar her zaman için erken rezervasyon hakkı olanlardandır.. Zaten son 11 yıldaki finallerin 7'sinde o ve takımlarının bulunması bunun bir kanıtı. Final-four'daki ilk maçların hiçbirini kaybetmediği de bir dipnot.. Peki bayram değil seyran değil neden bu adam Barcelona’ya elenmiş Real Madrid’in koçuyla ilgili yazı yazıyor diyebilirsiniz.. Birkaç nedeni var. Bunlardan bir tanesi kim ne derse desin hatta kendisi bile sıklıkla dile getirse de Messina’nın gelecek sene şampiyonluklar kazanmak üzere bir takım kurduğuna, prensesin kurbağayı öptükten sonra bir prense dönüşeceği kadar inanıyor olmam.. -Tabii felsefesini takım üzerinde her yıl kusursuzlaştırdığını ve başarıya bir adım daha yaklaştığını kabul etmekle beraber..-

Yazının bir diğer nedeniyse Messina’nın Avrupa ve belki de dünya basketbol tarihinin en iyi takım mühendisi olması.. Bu ne mi demek ; takım kurarken, tombala çekmeden nokta atışları yapmak demek.. Bu da mühendislikle ilgili bilinen en meşhur sözlerden olan "Bir aptalın iki dolara kötü yaptığı bir işi bir dolara iyi yapma sanatı" lafıdır.. 4 Eurolig şampiyonluğu var Messina’nın 2 Bologna ve 2 CSKA’yla.. Her ikisinde de dümene geçtiği ilk sezon şampiyonluk yaşaması da o yüksek mühendisliğin eseri işte. Çünkü İtalyan takımının başına geçtiği ilk sezon Daniloviç, Crippa, Nesteroviç, Sconochini, Rigaudeau, Frosini, Amaechi takviyeleri var ki bunların 3’ünü ilk 5’te tamamını da ana rotasyonda yer aldığını unutmamak gerek.. Yani Kinder Bologna’daki şampiyonluk bilançosunda ilk 5’in %60’ı takımın ise %63’ü bir önceki sezona göre yepisyeni..

Gelelim CSKA’ya.. Rus takımına gelirken zaten enkaz devraldığını kimse söyleyemez ama anlaşılan 2001’den 2006’ya dek 3.’lük ile son 8 arasına sıkışan CSKA’nın sınıf atlaması için gerekli hamle o ve onun tercihleriydi.. Çünkü bu süreçte koçlar Ivkoviç (2002-05) ile Tikhonenko (2000-02), oyuncular da Papalokas’tan Holden’a, Savrasenko’dan Andersen-Pashutin’e kadar önemli isimlerken ve bu süreçte değişen parçalar Khryapa, Monya, Kirilenko, Einikis, Giriçek, Mirsad, Victor Alexander, Songaila, Tarlaç, Marcus Brown iken F4 cenderesinden bir türlü galip çıkamayan CSKA, Messina ve 4 ek parçasıyla ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı. Yine ilk 5’in 3 ismini (Langdon, Vanterpool ve Smodis) değiştirdi Van Den Spiegel ise geniş rotasyonda ortalama verimli bir 12 dakikanın sahibi oldu..

Real Madrid’de ise adeta bahar temizliğine girişti ve herkesin bu köklü değişimi (Prigioni, Kaukenas, Garbajosa, Hansen, Lavrinoviç, Veliçkoviç, Vidal) kastederek hedefi gelecek sene olarak göstermesi gayet doğal. Başa dönmek gerekirse, sezon içindeki transferlere Gregory House’un hastalarına baktığı kadar sıcak bakan Messina’nın önce Jariç sonra da Tomiç hamleleri alenen olmasa da onun söylediğinden çok daha fazlasını istediğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu hedefe ulaşamamak onun mühendisliğine zarar vermeyecek olsa da Real’in Barça’ya elenmesiyle oldukça etkileyici olabilecek bir istatistiğin sonunun geldiğini de üzülerek söylemek gerek..

2 yorum:

Balon Cesto dedi ki...

Real bu seneki haliyle bile Barçayı yenemiyorsa hiçbir zaman yenemez. Kimse kusura bakmasın Lavrioviçi 10 dakikalara sıkıştırıp Tomiçte ısrar eden, en az 30 dakka alması gereken Garbajosayı kesen Messina "bu seneki" başarısızlıktan ciddi derecede sorumludur. Messinanın bu takıma şimdilik belki de tek katkısı Sergio Llull olmuştur.

Saygılar.

Erol Kaya dedi ki...

Messina'nın kariyer istatistiklerine bir şey demem ama hatırladığım başarılarından bazılarıyla ilgili ortak tespitlerimi belirtmek istiyorum.
1997 İtalya Avrupa ikinciliği - 1998 Kinder Bologna Euroleague şampiyonluğu >> Bu iki kupayı kazanmasında takım mühendisliğinden çok oyuncuların kalitesinden söz etmek gerekir. Birinde Abbio - Myers - Pittis - Fucka, diğerinde ise Daniloviç - Schonochini - Rigauedeu - Saviç - Nesteroviç gibi oyunculardan oluşan kadroları görüyoruz ki bu isimler 90 lı yıllara damgasını vurmuş isimlerdir.
2006daki Euroleague şampiyonluğuna gelecek olursak, Marko Popoviç'in hatası olmasa çeyrek finaldeki ilk maçı kazanamayacak olan ve normal sezon boyunca bir iyi bir kötü olan CSKA'dan bahsedebiliriz. Efes Pilsen, çeyrek finalde CSKA ile eşleştiğinde herkes olabilecek en iyi grup birincisi olarak onları göstermişti. Burda da yine Langdon - Smodis - Vanterpool - Holden - Papaloukas gibi oyunculardan bahsediyoruz ki herkes ne demek istediğimi anlayacaktır.
Bu sene takımı kurarken, bir mühendis olarak söyleyebilirim ki :) gerçek bir pivot almayı unutmuştur.

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...