Lisans olayı Eurolig yönetiminin iki yaz önce uygulamaya koyduğu bir sistemdi. Bu sisteme daha sonra detaylı bir postla değinirim ama şimdilik kısaca üstünden geçeyim. Eurolig, A Lisansı verdiği kulüplere uzun vadeli garanti kontratlar sağlıyor ve bu sayede kulüpler ligde aldıkları sonuçlar ne olursa olsun Eurolig'e katılma hakkı elde ediyor. Bizden de Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker A Lisansı'na sahip kulüpler. Ancak bunun da belli başlı kriterleri var. Televizyon gelileri, kulüp başarısı ve seyirci rakamları. Belli kıstaslara göre A Lisansı alan takımlar bir alt lisansa düşürülebiliyor ve yerine başka takımlar bu hakka sahip olabiliyor. Kulübün 2000 yılından beri en az 4 kez Eurolig'e katılmış olma şartı bu hak için olmazsa olmazların başında geliyor. Ama değerlendirme kriterinin özü son 3 sezonda yukarıda saydığım üç temel kriterdeki gelişmeler.
Partizan son 4 sezondur Top 16'ya kalıyor ve son üç sezonda da çeyrek final oynadı. Bu sene çıtayı daha da yukarı taşıyıp Final Four'a kaldılar. Durum böyle olunca da yılın takımı Partizan için A Lisansı konuşulmaya başlandı. Şu an mevcut sistemde A Lisansı olan 13 takım var ama 16'ya kadar esnekliği var. Ve Eurolig yönetiminin iki takıma wildcard verme hakkı var. Eurolig seyirci rekorunu elinde bulunduran, seyirci rakamları ve salon atmosferiyle herkesi kendine hayran bırakan, kat kat düşük bütçeler ile mucizeyi yaratan bir takım şimdi değil de ne zaman garanti kontrat alacak merak ediyorum. Bertomeu'nun A Lisansı vermeyi geçtim, Eurolig'i bu kadar keyifli hale getirip hegamonyayı parçalayan kulübün başkanı Danilovic'in ve koç Vujosevic'in ellerinden öpmesi gerekiyor. İşin ilginç bir tarafı daha var. Partizan Final Four'a kaldığı için gelecek seneki kura çekiminde otomatikman birinci torbada yer alacak. Eğer A Lisansı alamazlar ve Eurolig'e de katılamazlarsa birinci torbada yer alan bir kulübün ligde yer alamaması müthiş bir komediyi de beraberinde getirecek. Partizan tüm Avrupa'yla dalga geçerken Eurolig'in buna sessiz kalması skandal olur.
Partizan son 4 sezondur Top 16'ya kalıyor ve son üç sezonda da çeyrek final oynadı. Bu sene çıtayı daha da yukarı taşıyıp Final Four'a kaldılar. Durum böyle olunca da yılın takımı Partizan için A Lisansı konuşulmaya başlandı. Şu an mevcut sistemde A Lisansı olan 13 takım var ama 16'ya kadar esnekliği var. Ve Eurolig yönetiminin iki takıma wildcard verme hakkı var. Eurolig seyirci rekorunu elinde bulunduran, seyirci rakamları ve salon atmosferiyle herkesi kendine hayran bırakan, kat kat düşük bütçeler ile mucizeyi yaratan bir takım şimdi değil de ne zaman garanti kontrat alacak merak ediyorum. Bertomeu'nun A Lisansı vermeyi geçtim, Eurolig'i bu kadar keyifli hale getirip hegamonyayı parçalayan kulübün başkanı Danilovic'in ve koç Vujosevic'in ellerinden öpmesi gerekiyor. İşin ilginç bir tarafı daha var. Partizan Final Four'a kaldığı için gelecek seneki kura çekiminde otomatikman birinci torbada yer alacak. Eğer A Lisansı alamazlar ve Eurolig'e de katılamazlarsa birinci torbada yer alan bir kulübün ligde yer alamaması müthiş bir komediyi de beraberinde getirecek. Partizan tüm Avrupa'yla dalga geçerken Eurolig'in buna sessiz kalması skandal olur.
6 yorum:
maliano eurolige mesela beşktaş ya da galatasary play offta şampiyon olursa 3 takımmı katılcak eurolige yoksa fener ya da efesten biri gidemeyecek mi eurocup için eurolige yükselme kupası demişsin doğru mu?
ya da lisansı olmayan bir kulüp antalya bşb şampiyon
oldu diyelim?
Fenerbahçe Ülkerin A lisansı sahibi olup Partizanın olmaması hiç mantıklı değil. 20 milyonluk bütçeyle oyunculara para saçmak mı yoksa binlerce seyirciye oynamak, oyuncu fabrikası , istikrar sembolü ve ekol olmak mı? Bakalım hangisi daha önemliymiş göreceğiz.
Eurocup şampiyonu kesin olarak Eurolig'e katılır,bu kural değişmedi.
Ama diğer sorunun cevabı çok karışık ve benim kafamda net olarak oturmuş değil. Mevcut spotlara ve country rankinge göre belirleniyor sezon sonunda. Yanılmıyorsam Haziran sonunda açıklanıyor. Ve yine yanılmıyorsam şu anda şampiyon kim olursa olsun Efes Pilsen ve Fenerbahçe hariç kimsenin direk Eurolig'e katılma hakkı yok. Ama eğer ikisinden biri lisans düşerse veya bir başkası şampiyon olursa o zaman iş değişebilir spot olayıyla. Mevcut sıralama güncel olarak yok ama eğer spotu yükseltecek rankinge ulaşırsak o zaman 3. bir şampiyon veya finalist eleme turu oynayabilir.
Detaylı araştırdıktan sonra zaten bu konuyla ilgili post atacağım.
Bu konu hakkında yazını sabırsızlıkla bekliyorum açıkçası. Şöyle ki saydığın o 3 kriterden (tv gelirini bir yana bırakırsak), hangi 2sini bizim takımlarımız başarıyla yerine getirmiş acaba son dönemde? Hüsranlar artık alışkanlık oldu Avrupa'da bizim için.
Kongolu 2.24'lük Letuni Joventut'la antrenmanlara çıkmaya başladığında olay olmuştu. Çünkü 15 yaşında 2.24 boy bırakın avantaj sağlamayı, yaşamını bile riske atabilecek bir büyüme hastalığı. 2 aydır süren antrenmanlar ve incelemeler neticesinde Letuni'nin ameliyat edilerek beynindeki tümörün alınmasına ve gelişiminin durdurulmasına karar verilmiş. Daha önce Muresan ve Duenas'a yapıldığı gibi Ocak ortasında ameliyat edilecek ve tıbbi gelişimi yakından takip edilecek. Bu arada da Joventut'un genç takımlarında basketbol öğrenecek. Yontulma ihtimali nedir bilmiyorum ama adamlar potansiyel gördü mü affetmiyorlar, anında gerekeni yapıyorlar. Yanındaki ufaklık (1.88) da Letuni'nin bonusu. O da Kongo'lu ve onunla beraber antrenmanlara çıktı. Joventut yetkilileri Lufanga'nın fundementalinden etkilenmişler ama altyapıdan gelen Albert Homs ve Agusti Sans'ın önünü tıkamamak için Lufanga'nın takıma katılmamasına karar vermişler. Albert Homs'un yeni Rubio adayı olduğu söyleniyor, kendisi ile ilgili daha önce yazmıştım. Letuni'nin yalnızlık çekmemesi ve beraber gelişimleri için doğru karar mı bilmiyorum ama kendi değerlerine verdikleri önem açısından mükemmel bir seçim olduğunu söyleyebilirim.
maliano bu haberini okudum araştırdım bu iki oyuncutu dkv yollamş diye okudum bir bilgin var mı?
Letuni tutuldu, Lufanga yollandı diye biliyorum..
Yorum Gönder