Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

10 Nisan 2010 Cumartesi

Barcelona: 78 - Real Madrid: 73 (Bu Tarafta Herşey Bildiğiniz Gibi)

İzlemeyenler skora sakın aldanmasın. Hiç abartmıyorum bu senenin en tatsız, en heyecansız, en renksiz derbisi oldu. İki takımın kapasiteleri dahilinde oyun anlayışları arasındaki fark büyük bir lüks farkı. Bir tarafta "İyi savunma yaparsam farklı kazanırım, nasıl olsa her türlü atıyorum." deme lüksü olan Barcelona, diğer tarafta "Zaten kolay atamıyorum hiç değilse savunma yapayım da maça tutunayım." diyebilen Real Madrid. Maç klasik beşler ve klasik oyun anlayışlarıyla başladı. Her zamanki gibi tempoyu düşürüp içeride Tomic'i kullanmaya çalışan Real Madrid ve 3 numaradaki üstünlüğünü skorborda yansıtan Barcelona. Bir ara Messina Garbajosa - Velickovic - Tomic üçlüsünü sahaya sürüp Mickael'le durdurmaya çalıştı ki bu artık çarelerin tükendiği, bayrağın çekildiği son noktadır. İlk çeyreğin sonundaki ve üçüncü çeyreğin başındaki ikişer dakikalık kısmı da saymıyorum, koskoca ikinci çeyrekte Real Madrid gibi bir takımın basketi yok. Sadece serbest atışlardan bulunan 6 sayı ikinci devrenin başıyla beraber farkı 20'nin üzerine çıkardı ve maç bitti. Geri kalan dakikalar Barcelona'nın durgun oyunu ve Real Madrid'in yavaş yavaş skoru eritmesiyle geçti. Sürekli çift hanelerde gezinen fark da son anlardaki üçlük yağmuruyla 5'e indi. Yoksa ne maç çekişmeliydi, ne de Real Madrid adına yakışır bir direnç koyabildi. Oyunlarda şifre yazarsınız "God Mode" türü birşeyler açılır. Sınırsız silah,can ve alet edevat. Bazen Barcelona savunmada "God Mode"u açıyor ve rakibi öyle bir hale getiriyor ki her an parkenin üzerine çöküp ağlayacaklar sanıyorum.

Eski derbilerden farkı Lorbek'in Tomic'e üstünlüğü ve Velickovic'in biraz kıpırdanışıydı. Bir de beklediğim gibi Bullock ve Vidal Messina'nın yeni çareler üretme projesinde kobay olarak kullanıldı. Gerisi bildiğiniz gibi. Bu yılki 8. maçtan 7. defa mağlup ayrıldı Messina. Kurduğu kadro şu performansı gösterince de net olarak çuvalladı diyebiliriz. Ciddi bir hücum sıkıntısı var Real Madrid'in. Buna sebep üretken olmayan guardlar mı yoksa top kullanmaktan korkan oyuncular mı bilinmez ama adı geçen Morris Almond her ne kadar Messina yalanlasa da tam takımın ihtiyacı olduğu tipte bir oyuncu. Çeyrek final düğümünü çözen Lakovic de etkisizdi. Onun alternatifi veya başka bir deyişle Lakovic'in alternatif olduğu Rubio da sessiz kalınca Pascual oyunu içeriye yıktı. Morris Barcelona'nın en temel taşlarından biri. Onun takım için önemini sadece çeyrek finalde oynanan ilk iki Real Madrid maçına bakarak bile anlayabiliriz. 1,5 saat sonra futboldaki El Classico başlayacak. Artık gözler orada. Basketbolda beyaz bayrak sallandı, futbolda hala şansları var. Detaylı istatistikler burada.

2 yorum:

bora dedi ki...

Bence en temel sorunlar top paylaşımı konusunda. Messina'nın çizdiği hucum setleri bu mudur bilmiyorum ama çok dağınık bir Real vardı. Hatta en dağınık Real buydu. Llul oyunu kişisel şovuna dökme niyetinde, aldığı her topla potaya doğru gitti. Jaric sanki sahaya her girdiğinde faul yapmak için girdi. Prigioni maçın sonlarına doğru biraz asıldı hatta 2 tane 3'lük bile soktu fakat bu doğru basket oynadıkları anlamına gelmiyor. Bu şutların ve hucumların Messina'nın istediği hucumlar olduğunu sanmıyorum. Dediğiniz gibi Messina basın toplantısında Almond transferini yalanladı fakat çok ciddi anlamda hucum silahına ihtiyaçları var. Bu sene ne yaparlarsa yapsınlar yetmicekdir, o yüzden yaz transfer sezonu ço hareketli geçeceğe benziyor. Son olarak Lavrinovic'in Smodis olma çabaları ve form düşüklüğü tam bir fiyaskodur

Çağrı dedi ki...

Formayı çıkarın çıplak oynayın, milyonluk eşşekler !

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...