Şunu yazıya başlamadan söylemek lazım. Efes Pilsen açık ara sezonun en iyi deplasman performansını gösterdi ve maçı kazandı. Bunun altında yatan en önemli sebep Efes'in yüreğini ortaya koyması. Bu sezon oynadığı deplasmanlarda güvercin ürkekliğine sahip takımın, daha maçın başında sinmemesi, maçın büyük bir kısmını son top gibi oynaması maçı kazandırdı.
Efes Pilsen nihayet sert bir takım görüntüsü çizerken, Sinan Güler ve Bostjan Nachbar gibi takımın bu alandaki liderlerinden ikisi kısıtlı süreler aldı. Sisteme sadık kalındı, takım sürekli savaştı. Skorbordu etkileyen oyuncular Efes Pilsen'de öne çıkmadı. Evet, Rakocevic sistemin içinde sayılar üretince bu bizi mutlu etti ama söylemek istediğim şu; saha içi isabeti olmayan Thornton maçın en etkileyici isimlerinden biriydi. Bu savaşın en etkili verildiği ilk yarıda, bir çok defa Partizan'ın hücumda 24 saniye süresini doldurduğunu veya süre bitmek üzereyken acele şutlar atmak zorunda kaldığını gördük. Savunma bu seviyede olursa, mücadele buraya çıkarsa, Efes Pilsen Palaestra veya Caja Magica'dan da bir galibiyet çıkarır, grubun zirvesine oturur.
Efes Pilsen'in oyununda kötü olan noktalarda vardı elbette. Savunma ribauntlarına daha fazla dikkat edilse, skor olarak maçı henüz ilk yarıda çift hanelere çıkarırdı. Partizan muhteşem taraftarına rağmen, "Efes Pilsen bizden daha iyi takım ve onları yenemeyiz" hissine kapılırdı ve galibiyet daha rahat gelirdi. Dusan Kecman'ın üçü ilk yarıda olmak üzere, 4 hücum ribauntu alması, Partizan'ın takım olarak 13 hücum ribauntu alması, hedefi büyük olan takıma yakışmaz. İkinci yarıda, Perasovic'in bu konuya eğildiği belliydi ki maçın kritik noktalarında ribauntlardan maçı alan taraf Efes Pilsen oldu. Diğer bir nokta ise, Kerem Tunçeri'nin sağlık sorunları nedeniyle, son çeyreğin tamamında sahada olamaması. Bu durum bizi bazı anlarda sıkıntıya soktu. Wisniewski'nin son çeyrekte kritik noktalarda takımın hücumuna liderlik edememesi, oyunu kuramamasının sıkıntısını yaşandık. Oyun olarak ortaya çıkan farkın skora yansımaması, son toplara doğru bizi krize soktu. Tunçeri'nin yokluğunda, Wisniewski'nin mental ve oyun olarak daha üst seviyelere çıkması, takımı taşıması lazım. Daha üst seviye için son 3 dakikada mükemmel iş çıkaran Kerem Tunçeri'yi örnek alsın. Efes Pilsen'in buna çok ihtiyacı var.
Değinmemiz gereken son nokta ise Miroslav Raduljica'nın dönüşü. 3 dakika oynamasına ve bu kısa sürede 2 faul aldı ama biliyoruz ki Raduljica bu değil. Efes Pilsen 2'de 2 yaptı ve son 8 yolunda büyük bir avantaj sağladı. İlerleyen dönemde Raduljica'nın pota altına getireceği sertliğe ve rakibi caydırmasına ihtiyacımız olacak. Kerem Gönlüm ve Lawrence Roberts, fiziksel özelliklerinin getirdiği dezavantaja rağmen, "size"ıyla iş yapan uzunlara karşı mücadeleleriyle direniyor olabirler. Bu mücadelelerini alkışlamak gerekiyor. Partizan karşısında da son dakikalarda kritik hücum ribauntları almış olabilirler ama bir yerde mücadelenin yetmeyeceği, fiziksel özelliklerin de gerekeceği maçlar olacak. Mesela, Nathan Jawai kadar ürkütücü fiziğe sahip ama daha iyi oyunculara karşı mücadele edebilir Efes Pilsen. Mike Batiste, Boban Marjanovic ya da Giorgi Shermadini'nin neler yaptığını hatırlayın. Real Madrid, D'Or Fischer, Ante Tomic ve Mirza Begic gibi uzunlara sahip. Bu gibi uzunlara karşı, Raduljica'ya çok ihtiyacı olacak Efes Pilsen'in. Bu noktayı fazla uzatmış ve üzerinde fazla durmuş olabilirim. Ancak, Efes Pilsen'in Belgrade Arena performansı bize daha ileri gidebileceklerini "ilk kez" vaad etti. Biz de, beklentileri biraz daha farklı şekillendirdik. Kadroya bakınca da haksız sayılmayız. Detaylı istatistikler burada.
EFES PİLSEN (79): Andrew Wisniewski 2 (1 ribaund – 3 asist), Igor Rakocevic 23 (4 ribaund – 2 asist), Lawrence Roberts 9 (5 ribaund – 1 asist), Kerem Tunçeri 13 (2 ribaund - 3 asist), Bootsy Thornton 5 (2 ribaund – 3 asist), Kerem Gönlüm 14 (4 ribaund), Miroslav Raduljica, Nikola Vujcic (1 asist), Bostjan Nachbar (1 asist), Flip Murray 6 (1 ribaund), Sinan Güler 4 (3 ribaund)
4 yorum:
raduljica ile yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum. onun dönüşü çok önemli efes adına. her çeşit adamın olduğu pota altının tek eksiği kalınlık, bunu mavcut kadro da bir tek raduljica verebilir.
Efes Pilsenin gruptan çıkması halinde hangi grupla eşleşeceği belli mi?
Efes Pilsen G grubunda ve Fenerbahçe'nin de bulunduğu H grubuyla eşleşecek.
Biraz haber takibi yaptım!:-))
Bence en aklı başında Sırp gas'tesi olan Politika'nın maç yorumu şöyle ;
http://www.politika.rs/rubrike/Sport/kosarka/Partizan-izgubio-od-Efes-Pilsena.sr.html
Kerem Tunçeri'ye fena halde takık vaziyetteler, "Yine yaktı bizi!" modundalar. Gerisini Google translate ettiriverin artık!..
Yorum Gönder