Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

25 Ocak 2011 Salı

Galatasaray CC: 57 - Asefa Estudiantes: 68 (Oyun Kurucu)

Galatasaray Cafe Crown bugün seyircisi önünde farklı mağlup olmuş olabilir ancak bunun nedeni çok fazla değil. Biri geçici, biri oyun içinde sorunlar. İlki, Tutku Açık'ın yokluğuyla oluşan oyun kurucu eksikliği. İkincisi, savunma ribauntları. Galatasaray bu iki sorun ve bu sorunların getirdiği sıkıntılar yüzünden maçı kaybetti.

Tutku'nun yokluğunda Jerry Johnson takımın tek oyun kurucusu durumunda. Johnson da ilk çeyrekte oynatmaya meyilliyse de, sonrasında fazlaca birebiri zorladı veya gelen perdenin sonrasında şutunu attı. Johnson'ın takımı oynatma çabaları ilk çeyrekte olumlu sonuçlar verdi ve Galatasaray bu çeyrekte 21 sayı attı, ki maç sonunda 57 sayı atabildiler ancak. 2. çeyrekte rotasyona gitmek durumunda olan Mahmuti, hem Evren Büker hem Taylor Rochestie'yle bu işi kotarmaya çalıştı. İlk çeyrek boyunca her hücum sonrası takımını alkışlayan Mahmuti, bu çeyrekten sonra sürekli sıkıntılıydı. 2. çeyrek ve sonrasında hiç bir hücumu planlı olmadı Galatasaray'ın, hücum sonlarında sürekli zorlama atışlar ya da acele atılmış şutlar vardı. Kısacası, Galatasaray Tutku'yu yedekleyebilecek birini bulmak zorunda. O yokken düzenli Galatasaray hücumları da yok. Dolayısıyla, işlemeyen parça da çoktu. Joshua Shipp, Taylor Rochestie, Preston Shumpert ve Haluk Yıldırım neredeyse hiç katkı veremedi. 

Diğer can sıkıcı konu ise savunma ribauntları. Galatasaray istatistiklerde sadece 7 hücum ribauntu vermiş olabilir ama bu konuda canının çok sıkıldığını ve bu hücum ribauntlarının ertesinde ikinci şans sayılarını yediğini söylemek lazım. Alçak postta pozisyon alan Daniel Clark'ın oynadığı bölümlerde Asefa Estudiantes sadece Clark'ı burada bıraktı. Onunla birlikte oynayan German Gabriel'in sürekli çizgi gerisinde kaldığını söyleyelim. Yani Estudiantes hücum setleri gereği fazla hücum ribauntu kovalamadı. Kovaladığı bölümlerde başarılı oldu. Bir diğer pota altı bölgesi sorunu ise ayakları hızlı olan Josh Asselin'in bir türlü durdurulamaması. Galatasaray oyunun savunma alanında çok başarılıydı, Josh Asselin hariç. İstediği pozisyonu bitirdi ve Galatasaray uzunları çok az pozisyonda Asselin'in işini zorlaştırdı. Asselin de maçı 7/10 isabetle 16 sayıyla bitirdi.

Ayrıca, bir nokta daha var. Galatasaray'ın maçı kaybedeceği 3. çeyrek başından itibaren oynanan oyuna bakarsak belliydi ama özellikle 4. çeyreğin son 3 dakikasında Galatasaray'ın maçı kaybedeceği kesinleşmişti. Bu dakikadan itibaren, zaten çift haneler eşiğinde olan farkı azaltma peşinde koşsaydı Sarı-Kırmızılılar, ikinci maç için belki  daha avantajlı bir skor elde edebilirlerdi. Ancak, maçı kazanma isteğiyle, zorlama atışlar ve birebirler farkı 11 sayı yaptı. Detaylı istatistikler burada.

1 yorum:

ako dedi ki...

3 periyodda fark açılırken üstüste kaçan boş 3lükler de takımın ritmini bozdu. Asefa tüm ceza şutlarını attı, serbest atışlarda yüksek yüzdeyle oynadı.

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...