Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

17 Kasım 2009 Salı

Uzun Nasıl Oynar,Nasıl Oynatılır?

Tamer Oyguç sahalara olmasa da gerçek Tamer Oyguç'a veda edeli hemen hemen 10 sene oldu. Top alışını,sırtı dönük devrilişini ve sağ eliyle attığı hook atışları da kimsenin unuttuğunu sanmıyorum. Peki Tamer Oyguç'tan sonra Türkiye'de fiziğini kullanan, rakibini gücüyle döverek devrilen,pivot hareketlerini pozisyonuna yakışır bir şekilde yapan kaç tane oyuncu oldu? Fazla cömert davranmazsak herhalde bir elin parmağını geçmez. Önce Rashard Griffith'i gözümüzü kırpmadan izledik,Asım Pars'tan sinyal aldık ama yaptığı hatalı yürümeler ribaund rakamlarından fazla olunca umudu kestik. Mehmet Okur büyüleyici geldi,ağır abiler aldı götürdü. Ratko Varda olur mu acaba diye düşündürdü ama o da gözlerimizin pasını silemeden gitti. Gulyas,Rentzias ve Zukauskas gibi oyuncuları Ülker formasıyla izledik ama onlardan da o tadı alamadık. Kambala ve Prkacin ise listeye adını kolayca yazdırdı. Anlatmaya çalıştığım işi çok güzel yapıyorlardı.

Yeni nesilde ise bu işin bir tek adayı var,o da Oğuz Savaş. Alıyor,dönüyor, fiziğini kullanıyor, pota dibine kadar sırtı dönük oynuyor. Bitiriciliği tartışılır ama ışığı fazla fazla veriyor. Oğuz umut vaad ediyor ama Oğuz'u besleyenler veya beslemesi gerekenler bu işi layıkıyla yapıyor mu? Tabi ki hayır. Çünkü Türkiye'de uzunlar kendi işini kendi görüyor. Halbuki Avrupa'da bu iş böyle olmuyor. Gözler hayran hayran Rubio'yu izliyor,oyun kurucu uzunu nasıl oynatır herkese 20'sine gelmeden öğretiyor. Çünkü 1 numaranın işi yüksek post civarında uzuna top indirip "Ne halin varsa gör" demek değildir. Adamını eksiltip içeri penetre eder,uzunu üzerine çekince de kendi uzununa topu indirir. Veya pick and roll oynayıp ya uzununa rahat sayı şansı yaratır ya da perdeye gelen uzunla kendi savunmacısını swtiche zorlar,kendi uzununu 30 cm kısa savunmacıyla pota altında başbaşa bırakır.

Papaloukas,Diamantidis,Spanoulis,Bojan Popovic ve McCalebb şu anda Rubio ile birlikte Eurolig'de bu işi en iyi yapan kısa oyuncular. Aslında Rubio her ne kadar uzunları en iyi besleyen point guard durumunda olsa da Barcelona'nın fizik üstünlüğünü kullanan, pivot hareketlerini sergileyen gerçek bir 5 numarasının olmaması sebebiyle onu liste dışında tutabiliriz. Ama içlerinde bir çift var ki bunu ders niteliğinde yapıyor. Guard nasıl pota dibine kadar inip uzununa futbol tabiriyle "Al da at" der,uzun oyuncu top kendisine gelmeden önce nasıl pozisyon alır hepsini uygulamalı olarak izleyenlere öğretiyorlar. Bu ikili Spanoulis ve Pekovic. Bir kere Spanoulis bizim ülkemizde oynasaydı hiç düşünmeden 2 numaraya çekilir,skorer özellikleri ile başbaşa bırakılırdı. Pekovic'e de boyalı bölgenin dışında topu indirir,boğuşup sayı yaratmasını beklerdik. Oysa Edirne'nin ötesinde basketbol öyle oynanmıyor. Hazırladığım video bu ikilinin maç boyunca yaptığı tüm organizasyonları kapsamıyor sadece 5-6 tane pozisyon var ama yukarıda bahsettiğim "Uzun nasıl oynar,nasıl oynatılır ?" sorularını fazlasıyla yanıtlıyor.



Link

Fenerbahçe'nin Pekovic'i var mı var,Oğuz Savaş.Peki Fenerbahçe'nin Spanoulis'i var mı,o da var Greer. Aynı şekilde Efes Pilsen'in Rakocevic'i,Ender'i ve Kasun'u yok mu ? Bahsettiğim bireysel yetenekler değil sadece oyun anlayışları. Greer bu ülkeye gelmeden önce Avrupa'nın en delici isimlerinden biriydi,gerçi hala öyle ama artık oynatmaktan çok oynamaya odaklandı. Bana öyle bir isim söyleyin ki Rakocevic'in veya Ender'in tüm maç birebirde geçemeyeceği bir isim olsun. Söyleyemezsiniz çünkü yok,buna Ömer Onan da dahil. Peki biz neden Spanoulis-Pekovic işbirliğinin onda birini bile sahaya yansıtamıyoruz? Onlar mı basketbolu çok karışık oynuyorlar yoksa biz mi çok basit oynuyoruz ? Uzunu uzun yapan point guard,point guardı konuşturan da pivottur. Oyun kurucusu konuşmayan bir takım da yenilmeye mahkumdur.

Bu işlerin ayıbı,günahı yok. Koca koca adamlar açacaklar Spanoulis ve Pekovic'i izleyecekler, yaşları kaç olursa olsun doğru basketbolu öğrenecekler. Siz kaçan bir pota altı atışından önce Oğuz Savaş'ın neden boştaki kısaya topu çıkarmadığını veya Greer'ın karşısında etkili bir savunmacı olmamasına rağmen penetre etmek yerine sırf elinden çıkarıp kurtulmak için boyalı alanın oldukça dışında Oğuz Savaş'a topu neden verdiğini düşündünüz mü? Ben düşünüyorum çünkü kağıtta yazanlarla değil yazmayanlarla ilgileniyorum. Çünkü bu ülke sınırları içine girenlerin nasıl değiştiklerini çok iyi biliyoruz. Bir dahaki maçta Oğuz'un, Semih'in potanın ne kadar uzağında topu aldığına dikkat edin ve neden Pekovic olmadığını, olamayacağını düşünün. Çünkü onun Spanoulis'i,Papaloukas'ı yok.

4 yorum:

bahadır dedi ki...

pekovic'teki pozisyon alma ve bitirme becerisinin oğuz'un kat be kat üzerinde olduğunu düşünüyorum.ama senin dediğini yapabilecek tek Türk uzunu Oğuz'dur tartışılmaz bile.

Basketbol Günlüğü dedi ki...

Sorun Türkiye'deki takımlarda Spanoulis veya Papaloukas olmamasında değil, sorun Türkiye'deki sistemsiz basketbolda.

Eğer Partizan her sene oyuncuları değişiyor olmasına rağmen pivot üzerinden maden ocağı işletiyorsa, Rytas çaylaklarla bu işi beceriyorsa, Almanya ligindeki takımlar düşük bütçelerle bunu yapabiliyorsa, Sırbistan'daki takımlar yapabiliyorsa, İspanya'daki takımlar yapabiliyorsa bireysel bir eksiklikten söz edemeyiz.

McCalebb geçen sezon Mersin'de kaç kez pivotlara pozisyon hazırladı, bu sezon Aleks Maric'le nasıl oynuyor?

Bu konuda tamamen coaching faktörü söz konusu. Siz guardı yönetemezsiniz, guard da takımı yönetemez.

Adsız dedi ki...

Cem Akdag bugun "Pivotu Kullanmak" baslikli bir yazi yazmis. Burada pivot seciminin de onemi var. Bence Lorbek tam alistigimiz gibi kalin bir pivot olmasa da icerde diger saydigin pivotlardan daha cok is yapacaktir ilerde. Oguz'un da, daha cok hizlanmansi biraz daha zayiflamasi lazim (ki televizyondan biraz kilo vermis gozukuyor).

Diger taraftan topun sonucta pivotla bulusup kolay sayi uretildigi hucum organizyonlari sadece guard ve pivot arasinda gecen bir olaydan kaynaklanmiyor. Hucumdaki 5 kisinin de tehdidi olmasi gerekiyor her seyden once. Sonrasinda hucumda ikisi dis olacak sekilde en az 3 tane "guardiniz" olmasi gerekiyor. Messina'nin takimlarina bakin.

Daha sonra bu is bir ekol isi. Ben 90'li yillarda altyapilarin en elit takimlarinda, su andaki oyuncularin yetistigi takimlarda transition'i kesip, elini havaya kaldirip 3-5 vs numarali seti oynatan cok oyuncu gordum. Kenarda da antrenorunden aferin aliyordu boyle yapinca, oyunu kontrol etmis oluyordu. Altyapida bu kafayla yetisen guard'dan ne yazik ki cacik olmaz.

maliano dedi ki...

Söylediklerinde haklısın tarski yalnız ben katkı anlamında değil de özlediğimiz fizikli,dominant pivotun ortaya çıkmayış sebeplerini inceledim. Yoksa senin de Basketbol Günlüğü'nün de sistemle ilgili görüşlerine sonuna kadar katılıyorum. Lorbek çok faydalı olacaktır orası kesin ama bence Pekovic'in önüne geçmesi çok zor.

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...