Eurolig'de Hesap Gecesi

Eurolig'de kritik dönemeçlerden biri Top 16'nın kader maçlarıdır. Çeyrek finallerle beraber Avrupa'da yeni bir sayfa açılır ve Eurolig yeniden başlar. Çeyrek finale çıkamayanlar bütün bir sezonu neredeyse bir hiç uğruna oynamış duruma düşerken, üst tura çıkanlar prestijin yanında Final Four'a gidecek yolda son hamlelerini yapma fırsatı bulurlar. Daha dün gibi başlayan Eurolig'de kader gecesine geldik. Çeyrek finalist 6 takım belli olmasına rağmen bunlardan sadece üçünün yeri kesinleşti. Diğer maçlarda ise amansız hesaplar var.

Efes Pilsen'in yer aldığı F Grubu'nda geceye anlam katan tek maç İspanya'daki Real Madrid - Maccabi Tel Aviv maçı. Kazanan grup lideri olacak ve saha avantajını eline geçirecek. Bunun yanında da çok büyük sürpriz olmazsa Barcelona engelinden sıyrılıp gruplar başlarken Panathinaikos'u rakip olarak hesapladıkları çeyrek finalde tabloda ya Partizan'ı ya da Maroussi'yi bulacaklar. Tabi bu hesap E Grubu'nda Barcelona'yı ilk maçta çok tartışılan hakem kararıyla yenerek olası büyük bir rekora mani olan Partizan'ın intikam çığlıkları atan Barcelona'ya yenilmesi üzerine kurulan senaryo. Bir de İspanyollar için işin acı boyutu var. Partizan bugün deplasmanda Barcelona'yı yenerse direk grup birincisi oluyor ki bunu bu sene başarabilmiş herhangi bir babayiğit henüz yok. Barcelona sezon boyunca aldığı Gran Canaria, Valencia ve Partizan mağlubiyetlerinin hepsini kılpayı ve deplasmanda aldı. Palau Blaugrana fırtınasından en hasarsız çıkan 10 sayı farkla Maroussi oldu. İşte o Maroussi de bugün Panathinaikos'u yenip İspanya'dan hayırlı haberleri bekleyecek. Yenmek dışında hiçbir seçenek Maroussi'yi kurtarmıyor, üstelik kaderleri de kendi ellerinde değil. Atina'dan gelecek Panathinaikos galibiyeti haberi Vujosevic ve öğrencilerini sonuç ne olursa olsun bir üst tura çıkarmaya yetiyor. Panathinaikos 2 veya daha farklı kazandığı takdirde ise teselli ödülü olarak grup üçüncülüğünü alıyor ki bunun kimsenin umurunda olduğunu sanmıyorum. Aynı şekilde Montepaschi Siena - Efes Pilsen maçının galibi de grubu üçüncü tamamlayacak. Kendilerini kutluyor, diğer gruplara geçiyorum.

Kaderin belli olduğu, gazozuna maç oynanan tek grup G Grubu. CSKA Moskova'nın liderliği garanti. Onlar maçlarını zaten dün oynadılar. Prokom da sahasında kaostaki Malaga'yı ağırlayacak. Olası bir galibiyet kesinleşen rakipleri Olympiakos'u korkutur mu bilmiyorum ama önümüzdeki günler adına matematiksel olarak hiçbir etkisi olmayacak. H Grubu'nda liderliği garantileyen ve Prokom'un rakibi olan Olympiakos Khimki'ye konuk oluyor. Her kader gecesinde "halamın bıyığı grubu" mutlaka çıkar. Normal sezonda Fenerbahçe Ülker'in grubuydu, bu akşam da o grup F grubu. En temiz hesap Cibona'nın. Deplasmanda Caja Laboral'i yenerlerse ve Olympiakos da Khimki'yi yenerse Cibona grup ikincisi olarak çıkacak. Olmaz diye düşünmemek lazım çünkü Cibona'nın son dönem performansı oldukça ürkütücü. Caja Laboral ve Khimki arasındaki ince hesapta sihirli rakam ise 7. Her iki takım da kazanırsa Khimki'nin gruptan çıkması Caja Laboral'in elde ettiği farktan 7 veya daha fazla farka ulaşmasına bağlı. Her ikisi de kaybederse üst tura çıkan takım Cibona oluyor. Khimki veya Caja Laboral'den birisi kazanır, birisi kaybederse kazanan çeyrek finale, kaybeden evine gidiyor. Khimki - Olympiakos ve Barcelona - Partizan maçları Spormax'ta olacak. Gecenin açılış maçı olan Panathinaikos - Maroussi maçından çıkacak olası bir Maroussi galibiyeti 21:45'te Barcelona - Partizan maçını acayip bir hale getirecek. Büyük klüpleri karşına alırsan işin zor derler. Partizan bu sene yaktığı Panathinaikos'un toprağı Maroussi'yi yenmesini beklerken, intikam için bilenmiş bir diğer devin, Barcelona'nın karşısına çıkacak. İsterdik ki Efes Pilsen de bu müthiş hesabın içinde olsun, nefeslerimizi tutalım ama olmadı. Artık onların da bizden farkı yok. Geri kalan macerayı televizyon başında çekirdek çıtlatarak izleyecekler.