Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

25 Mart 2010 Perşembe

Eurocup'a İspanyol Damgası

Eurolig çeyrek finallerinin gölgesinde sessiz sedasız Eurolig'e yükselme mücadelesi devam ediyor. Çeyrek finalde iki Yunan-İspanyol eşleşmesi vardı. Birinde komşu diğerinde İspanyollar güldü.

Eurolig akşamında oynanan ilk maçta Bilbao deplasmanda Nymburk'u kelimelerle ifadesi zor bir savunmayla 47 - 59 mağlup etti. Son çeyreğe girilirken 42-35 gibi garip bir skor vardı ama 10 dakikaya sığan 24-5 lik Bilbao serisi Final Four kapısını İspanyollar'a araladı. İki takım da üç sayı çizgisinin gerisinden bolca potayı dövmüşler. Bilbao doğru zamanda doğru hamlenin meyvelerini topluyor. Avrupa'da yenilgisiz gitmelerine rağmen neşteri vurup Katsikaris'i Aris'in başından almayı başardılar, hem ligde hem de Avrupa'da durdurulamaz bir şekilde ilerliyorlar. Eğer eşeklik yapmazlarsa kendi sahalarında rahatça F4 biletini de alacaklar.

Sessiz ve derinden ilerleyen Hapoel Jerusalem kupanın favorilerinden Alba Berlin'i de 67 - 61 mağlup etmeyi başardı. Jenkins - Wright - McElroy üçlüsü sessiz kalmasına rağmen yine de 6 sayılık bir farkla dönmeyi başarmış Alba Berlin. Cemal Nalga da 4 dakika bulmuş rotasyonda. İsrail tarafında Naimy'nin kötü performansı var ama Brandon Hunter Siauliai maçını bir kenara koyarsak bu senenin en iyi maçını çıkarmış. Müthiş yüzdeyle 23 sayı ve 10 ribaund. Alba Berlin'de Sekulic'in iyi rakamları var. Real Madrid'de de fena işler yapmıyordu Karadağlı, kaldığı yerden devam ediyor. Hem Bilbao'lu Banic hem de Sekulic tam Vujosevic'lik oyuncular. Hatta Vujosevic'in listesinde Banic'in olduğuna adım gibi eminim.

Gecenin en avantajlı takımlarından biri de Panellinios oldu. Gran Canaria'yı 81 - 70 ile geçtiler ama İspanya deplasmanı zordur, özellikle de evsahibi Gran Canaria ise. 11 sayı onlara yeter mi bilmiyorum. Eski dostlar Blackney ve Owens iyi rakamlarıyla göze çarpıyor. Gran Canaria da Carroll performansına dayalı devam ediyor. Evlerinde de boğucu atmosferi yine sahneye koyacaklardır ama rakip bu sene çizgisini koruyan takımlardan, işleri zor.

Blatt'ın Aris'i bu seneki ikinci iç saha mağlubiyetini 64 - 71 ile Valencia'dan aldı. Düşe kalka ilerliyorlardı ki İspanyollardan sağlam bir yumruk yediler. Sürpriz bir isim, Marinovic Aris'i ateşe attı. Bu sene sadece Hemofarm maçında benzer bir rakam yakalayıp, geri kalan maçlarda istatistik kağıdının piyonu olmuştu ama 18 sayıyla maçın yıldızı oldu. Blatt da Walsh'un ipiyle kuyuya inilmeyeceğini bu maçla öğrenmiş oldu. 35 dakikada 3/12 isabetle 8 sayı atmış vatandaşı. Valencia deplasmanı da Avrupa'nın en zor deplasmanlarından biri haline geldi ama kısıtlı kadrosuyla Galatasaray Cafe Crown'un orada başardıklarını görünce Aris'i peşinen elenmiş kabul etmek büyük hata olabilir.

Bu oyun her zaman sürprizlere açık ama bana göre Panellinios , Alba Berlin , Valencia ve Bilbao turu geçmeye yakın takımlar. Finallerin Valencia'da olduğunu düşününce Aris'i şanslı görmek için pek de iyimser olamıyorum.

1 yorum:

bahadır dedi ki...

valencia'nın aris'e bir garezi filan mı var benim bilmediğim.fark 15 hala sayı atıyorlar,yaktılar güzelim kuponu:)

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...