
------
EFSANE Mİ DEDİNİZ?
Yaratıcı bir milletiz biz; efsane, polemik, skandal, bir günde “star”...Kolay üreten, çabuk tüketen ve malesef hiç hafızada tutamayan ama çok çok yaratıcı bir millet. Onun içindir ki “ efsane” diye anılan biri varsa dudak bükmek doğaldır bizim için, zaten hak ederek bu sıfatı alabilen varsa, bunu kabul etmeyen ve rahatsız olandır ancak. Ama demiştim ya; her köşede bir sihirbaz, imparator yada efsane çıkabilir karşınıza, en basit açıklamasıyla “burası Türkiye”.
Efsaneleştirilmek hatta putlaştırılmak istenen bir adamı daha yakından tanıma fırsatı buldum son 3 haftada. İşin enteresan yanı sadece basketbol sahasında değil sosyal kimliğiyle de topluma yön veren, öğretisi olan ve sonsuz sevgi kazanmış bir adamı…
Kulübüm Banvit Basketbol Kulübü’nün üst yönetiminin öngörüsü ve desteğiyle, tüm senesini Belgrad’da geçirecek Türk altyapı antrenörü, Dusko Vujosevic’ in Türkiye’ deki manevi oğlu Kemal Vatan’ ın aracılığıyla, 20 Şubat’tan itibaren 2 haftamı Partizan takımıyla geçirdim. Basketbolla ilgili eklediğim birikim bir yana, kafamda antrenör ya da daha belirginleştireyim “Yugoslav kökenli antrenör” imajına oldukça aykırı bir resimle karşılaştım bu süre zarfında. Sizlerle bu farklı, her zaman rastlayamayacağımız yönlerini paylaşmak istedim, özellikle de basketbol sahasının dışında olanları.

"Sırbistan’ ın %60’ ı Kızılyıldız’ lı, %30’ u Partizanlı, %10’ u da ateisttir” şeklinde tarif edilen bir ülkede, Karadağlı olup, Karadağ milli takımını çalıştırıp, kendine yöneltilen gayet spekülatif “vatanınız hangisi?” sorusuna “benim vatanım PARTIZAN” cevabı veren bir adamdan bahsediyoruz. Belgrad’ daki en büyük 2 kitapçının en önemli müşterisi olan bir adamdan… Son 2 sezonda 1300 civarı kitap satın alan derin bir adamdan… Oyuncularını ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarına göre okumaya mecbur bırakan, onları kitaplarla durmaksızın ödüllendiren ve görevlendiren bir adamdan… Hatta Pekovic’e verdiği ve okunmayacağından emin olduğu kitabın arasına 500 Euro koyup, kitapla beraber geri aldığı anlatılan bir adamdan… Onların zihinlerini kontrol edebilmek ve geleceklerini ellerine teslim etmiş bu gençlerin doğru yoğrulabilmeleri için saha dışında da eğitimi bırakmayan bir adamdan… Rakip kulübün başkanını veciz küfürleriyle taciz eden ateşli taraftarın üstüne yürüyen bir adamdan… Sosyal demokrat fikirlerini maç sonrası röportaj ve basın toplantılarında söylemekten kaçınmayan bir adamdan… Resim sanatı konusunda bilgisine başvurulan bir basketbol adamından… Sırbistan ve Karadağ cumhuriyetleri ayrıldıkları sene “ sizce yılın en önemli politik olayı nedir?” sorusuna “ Fidel Casto’ nun hayatta kalması” cevabı veren bir adamdan. Haydi Türk gibi bitireyim “adam gibi bir adam” dan bahsediyoruz.

Selçuk Ernak
4 yorum:
yazı çok güzel. Vujosevici bilinmeyen bu tarafını görünce insanın saygısı daha da artıyor. insanın ufku açılıyor böyle adamları izleyince.
Mükemmel bir yazı olmuş.Maliano seni kutluyorum ellerine sağlık.Bir efsane hakkında bu bilgileri öğrenmek çok güzel oldu.
Bu girişimi düşünen ve hayata geçiren Banvit'i kutluyorum...Keşke bazı salaklarında kafası çalışsa da hep hazıra konmak yerine kaynağa inmeye çalışsalar.
Süper! Altyapılarda salon giriş kapılarına asılması gereken bir yazı..
Yorum Gönder