İlk duyurulduğunda bu maç için Bandırma'ya bile gidilebileceğini düşünmüştüm ama sahadaki Fenerbahçe Ülker'i görünce o yolu tepmediğime çok sevindim. Kaya, Lavrinovic, Ukic, Tomas, Mirsad ve Engin'in yokluğunda neredeyse tam kadro sahada olan (Borousis ve Keselj yoktu) Olympiakos'a karşı direnmesi imkansızdı Fenerbahçe Ülker'in. Özellikle de Tanjevic'li dönemde ciddi rakiplere birkaç maç hariç hava atışıyla beraber boyun eğen takım için buradan galibiyet çıkarmak mümkün değildi. Zaten galibiyetin de zerre kadar önemi yoktu. Fenerbahçe Ülker ve Olympiakos normal bir antrenman maçındalardı ama bizim tarafımızda forma giyen gençler günün Fenerbahçe Ülker adına tek olumlu notuydu. Belki mecburiyetten, belki ısınma turları. Spahija'nın kafasındaki plan bilinmez ama bugün Erbil, Can Maxim Mutaf, Berkay ve Mahalbasic'in sahada bu kadar tecrübeli oyuncularla karşılıklı oynaması sevindiriciydi. Umarım mecburiyet değil başlangıçtır. Olympiakos da sezon öncesi güzel sinyaller verdi. Ivkovic takımını yine nakış gibi işleyeceğe benziyor. Yine de Glyniadakis'in yerine daha sert, savaşçı bir uzun olsa çok daha iyi olurdu. Kısalara zaten diyecek sözüm yok. Teodosic - Papaloukas - Spanoulis üçlüsü Yüzüklerin Efendisi'nden sonraki en iyi üçleme...
30 Eylül 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder