İki büyük dost, iki efsane hoca Obradovic ve Ivkovic Yunanistan'daki Kathimerini gazetesi için beraber röportaj verdiler. Özel hayatlarından Yunanistan'daki ekonomik krize kadar değişik 7 soru iki hocaya da soruldu. Ivkovic'in Obradovic için övgü dolu söyler söylerken Obradovic'in utanması ve derbide sahaya atılacak ilk maddede takımını sahadan çekeceğini söylemesi röportajın benim için ilgi çeken detayları. Bir de Sırp lobisi konusu açıldığında Ivkovic'in söyledikleri önemli. Sohbet etme şansı bulduğumuz Türk koçlar Sırp koçlar arasındaki bağlantıyı ve nasıl "bir" olduklarını anlatırlardı. Ivkovic'in ağzından da röportajda yer alıyor bu ifadeler. Talkbasket röportajı ingilizceye çevirip yayınlamış. Vakit bulursam çevirisini yaparım desem ne kadar inandırıcı olur bilmiyorum. Amme hizmeti yapıp bir arkadaş çevirirse de seve seve yayınlarım. Röportajın tamamı ingilizce olarak burada.
Tolga İnan ve Selim Mutlu röportajı çevirip yollamışlar. Teşekkür ederim !!
Soru 1: Arkadaş olmanız iki kulüp arasındaki rekabete bir farklılık getirebilir mi?
Ivkovic: Aramızdaki iyi ilişki Yunan basketbolunu bulunduğu noktadan ileri götürmeye yardım edebilir. Bunun kulağa hayal gibi geldiğinin farkındayım. Maçlar birer şov gibi olmalı, Obradovic ile olan rekabetim ise bir satranç maçı gibi.
Obradovic: Bu yalnızca bir Obradovic-Ivkovic mücadelesi değil. Oyun ikimizin takımları arasında oynanıyor. Ivkovic ve ben sonsuza dek dost kalacağız.
Soru 2: İki takım arasında oynanacak maçta olaylar çıkması durumunda buna nasıl tepki vereceksiniz?
Ivkovic: Zeljko sahaya atılacak ilk cisimde takımını sahadan çekeceğini söyledi. Ben buna katılmıyorum. Biz koçlar sadece oyuncularımızın hareketlerinden sorumluyuz. Bunun dışında gerçekleşen tüm olaylar başkalarının sorumluluğu altında.
Obradovic: Böyle bir ihtimal üzerine tartışmak yangına körükle gitmek olur. Bu tip olaylar hakkında tekrar konuşmak istemiyorum, sadece basketbolla ilgilenmeliyiz. Taraftarlardan OAKA'da sağduyulu davranmalarını isteyeceğim.
Soru 3: Olympiakos kadrosuna Panathianikos'un en önemli silahlarından biri olan ve Obradovic'in çok yakından tanıdığı Vasilis Spanoulis'i kattı. İki takım arasındaki maçlarda Spanoulis nasıl bir rol oynayacak?
Ivkovic: Vasilis Spanoulis şüphesiz çok iyi bir oyuncu, ancak basketbol bir takım sporu.
Obradovic: Vasilis hakkında bilinebilecek herşeyi bildiğim bir gerçek, fakat aynısı "Duda" içinde geçerli. İşimiz gereği herşeyi bilmek zorundayız. Bundan sonra geriye sadece kazanmak için bir yol bulmak kalıyor.
Soru 4: Yannis Ioannidis bir demecinde "Sırp lobisinin" varlığından bahsetmişti. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Ivkovic: Bir gece bir grup Sırp beraber dışarı çıktık; Bajevic (futbol antrenörü), Maljkovic, Savic, Sakota ve ben. Ertesi gün gazete sayfalarında benim başını çektiğim bir Sırp lobisi hakkında yazılanları okudum. Her zaman sırt sırta vermek Sırplar için bir yaşam biçimidir. Farkı yaratan da bu.
Obradovic: Benden destek isteyen bir çok kişiye yardım ettiğim doğru. Benim yaşam tarzım böyle. En zor olan kendinize karşı dürüst kalabilmek, her zaman başarınızı çekemeyen insanlar olacaktır. Bu durumda kişi alçakgönüllü ve dürüst olmalı.
Soru 5: Sırp hükümeti sizi diplomatik pasaportlar vererek onurlandırdı. Bunlara nasıl sahip oldunuz?
Ivkovic: Sırbistan bizi Sırp sporunun elçileri olarak görüp bize bu pasaportları verdi. Fakat şu ana kadar hiç kullanmadım. Biz sıradan yaşamlara sahip insanlarız.
Obradovic: Bu bizim Sırbistan için yaptıklarımızın bir karşılığı olarak görülebilir. Sırbistan'a karşı uygulanan ambargo sırasında zor zamanlar geçirdik, bu nedenle hükümet bize bu pasaportları verdi. Ben de kendiminkini henüz kullanmadım.
Soru 6: Yıllarca Yunanistan'da yaşadınız. Ekonomik kriz ile ilgili görüşleriniz neler?
Ivkovic: Eğer ekonomik sebepler olmasaydı Sırbistan'ı asla terk etmezdim. Savaş çıkacağını ve Yugoslavya'nın bölüneceğini önceden tahmin etmiştim. Çalışıp hatırı sayılır bir para kazandım, ama bu hayatımı değiştirmedi. Yunanistan'a ilk kez 1980'de geldim. Oğlum bronşiyal astım hastalığına sahipti ve yumuşak bir iklimde yaşamamız gerekiyordu. Bu sebeple Aris'in teklifini kabul ettim. Burada müziği, insanları ve sahip oldukları duyarlılığı seviyorum. Bir Yunanı anlayabilmek zordur. Yunanistan şu anki durumun üstesinden gelecektir.
Obradovic: İnsanlar bu şartlarda yaşam biçimlerini değiştirmek zorundalar. İyimser olmalı ve inancımızı korumalıyız. Yunanistan'ı seviyorum.
Soru 7: NATO'nun Yugoslavya'yı bombalaması hayatlarınızı ve kariyerlerinizi nasıl etkiledi?
Ivkovic: İlk bomba atıldığında Yunanistan'da evimdeydim. Sabahın erken saatleriydi ve CNN'i izliyordum. Kalbinden bıçaklanmaktan daha beter bir durumdu. Diğer taraftan bu olayda insanların bana verdiği desteğe şahit oldum. Yunanistan'ın ve Yunan halkının sahip olduğu demokratik ruhu gördüm.
Obradovic: O sıralar Treviso'daydım ve yurdumu bombalamak için havalanan jetleri görebiliyordum. Bu savaş bir utançtı. Bazı ülkeler poliscilik oynamaya kalktığı zaman ortada adalet kalmıyor.
İki koç ayrıca geçmişlerinden ve gelecek planlarından da bahsetti:
Dusan Ivkovic: Kolay bir çocukluk dönemi yaşamadım, ama ailem dördümüzün hiç bir zaman aç kalmamasını sağladı. Ben dört kardeşin en genç olanıydım. Abim Slobodan büyük basketbol yeteneğine sahipti, violin çalar ve Ray Charles'dan daha iyi şarkı söylerdi. Babam bir avukattı, benim aksime spordan ve güvercinlerden hoşlanmazdı. Güvercinler benim için tutkudan da öteydi (Ivkovic bu alanda Sırbistan'da kazanılmış bir madalyaya sahip), bu ailemizin 100 yıldan fazladır haşır neşir olduğu ve birikimlerini bir kitapta topladığı bir uğraştı.
Şu an iki takım çalıştırmaktayım. 2012 yılına geldiğimizde Londra Olimpiyatları'na gidebilmek için gereken şeylere sahip olur muyum bilmiyorum. Göz önünde tutulması gereken bir çok faktör var.
Zeljko Obradovic: Hayatımdaki en önemli insan babamdı. Bana diğer insanlara saygı göstermeyi ve diğer herşeyi o öğretti. İdolüm Dragan Kicanovic basketbolu sevme sebebimdi. Onun önerisiyle 1991'de bir gecede koçluğa adım attım.
Daha sonra 2 ay uyuyamadım. Yöntemlerimi yazdığım bir not defterim vardı. Herşey için bir cevabım olmalıydı. Bir koç olarak cevapsız kaldığında yolun sonuna gelmişsin demektir.
Panathianikos'u çalıştırmaktan keyif alıyorum. Yunan Milli Takımı'na gelirsek, bu bana değil federasyona bağlı. Beni isteyip istemediklerini onlara sormalısınız. Panathianikos'ta mutluyum, bunun yanında insanların beni Yunanistan koçluğuna layık görmesi gurur verici. Bu benim için bir onur.
Tolga İnan ve Selim Mutlu röportajı çevirip yollamışlar. Teşekkür ederim !!
Soru 1: Arkadaş olmanız iki kulüp arasındaki rekabete bir farklılık getirebilir mi?
Ivkovic: Aramızdaki iyi ilişki Yunan basketbolunu bulunduğu noktadan ileri götürmeye yardım edebilir. Bunun kulağa hayal gibi geldiğinin farkındayım. Maçlar birer şov gibi olmalı, Obradovic ile olan rekabetim ise bir satranç maçı gibi.
Obradovic: Bu yalnızca bir Obradovic-Ivkovic mücadelesi değil. Oyun ikimizin takımları arasında oynanıyor. Ivkovic ve ben sonsuza dek dost kalacağız.
Soru 2: İki takım arasında oynanacak maçta olaylar çıkması durumunda buna nasıl tepki vereceksiniz?
Ivkovic: Zeljko sahaya atılacak ilk cisimde takımını sahadan çekeceğini söyledi. Ben buna katılmıyorum. Biz koçlar sadece oyuncularımızın hareketlerinden sorumluyuz. Bunun dışında gerçekleşen tüm olaylar başkalarının sorumluluğu altında.
Obradovic: Böyle bir ihtimal üzerine tartışmak yangına körükle gitmek olur. Bu tip olaylar hakkında tekrar konuşmak istemiyorum, sadece basketbolla ilgilenmeliyiz. Taraftarlardan OAKA'da sağduyulu davranmalarını isteyeceğim.
Soru 3: Olympiakos kadrosuna Panathianikos'un en önemli silahlarından biri olan ve Obradovic'in çok yakından tanıdığı Vasilis Spanoulis'i kattı. İki takım arasındaki maçlarda Spanoulis nasıl bir rol oynayacak?
Ivkovic: Vasilis Spanoulis şüphesiz çok iyi bir oyuncu, ancak basketbol bir takım sporu.
Obradovic: Vasilis hakkında bilinebilecek herşeyi bildiğim bir gerçek, fakat aynısı "Duda" içinde geçerli. İşimiz gereği herşeyi bilmek zorundayız. Bundan sonra geriye sadece kazanmak için bir yol bulmak kalıyor.
Soru 4: Yannis Ioannidis bir demecinde "Sırp lobisinin" varlığından bahsetmişti. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Ivkovic: Bir gece bir grup Sırp beraber dışarı çıktık; Bajevic (futbol antrenörü), Maljkovic, Savic, Sakota ve ben. Ertesi gün gazete sayfalarında benim başını çektiğim bir Sırp lobisi hakkında yazılanları okudum. Her zaman sırt sırta vermek Sırplar için bir yaşam biçimidir. Farkı yaratan da bu.
Obradovic: Benden destek isteyen bir çok kişiye yardım ettiğim doğru. Benim yaşam tarzım böyle. En zor olan kendinize karşı dürüst kalabilmek, her zaman başarınızı çekemeyen insanlar olacaktır. Bu durumda kişi alçakgönüllü ve dürüst olmalı.
Soru 5: Sırp hükümeti sizi diplomatik pasaportlar vererek onurlandırdı. Bunlara nasıl sahip oldunuz?
Ivkovic: Sırbistan bizi Sırp sporunun elçileri olarak görüp bize bu pasaportları verdi. Fakat şu ana kadar hiç kullanmadım. Biz sıradan yaşamlara sahip insanlarız.
Obradovic: Bu bizim Sırbistan için yaptıklarımızın bir karşılığı olarak görülebilir. Sırbistan'a karşı uygulanan ambargo sırasında zor zamanlar geçirdik, bu nedenle hükümet bize bu pasaportları verdi. Ben de kendiminkini henüz kullanmadım.
Soru 6: Yıllarca Yunanistan'da yaşadınız. Ekonomik kriz ile ilgili görüşleriniz neler?
Ivkovic: Eğer ekonomik sebepler olmasaydı Sırbistan'ı asla terk etmezdim. Savaş çıkacağını ve Yugoslavya'nın bölüneceğini önceden tahmin etmiştim. Çalışıp hatırı sayılır bir para kazandım, ama bu hayatımı değiştirmedi. Yunanistan'a ilk kez 1980'de geldim. Oğlum bronşiyal astım hastalığına sahipti ve yumuşak bir iklimde yaşamamız gerekiyordu. Bu sebeple Aris'in teklifini kabul ettim. Burada müziği, insanları ve sahip oldukları duyarlılığı seviyorum. Bir Yunanı anlayabilmek zordur. Yunanistan şu anki durumun üstesinden gelecektir.
Obradovic: İnsanlar bu şartlarda yaşam biçimlerini değiştirmek zorundalar. İyimser olmalı ve inancımızı korumalıyız. Yunanistan'ı seviyorum.
Soru 7: NATO'nun Yugoslavya'yı bombalaması hayatlarınızı ve kariyerlerinizi nasıl etkiledi?
Ivkovic: İlk bomba atıldığında Yunanistan'da evimdeydim. Sabahın erken saatleriydi ve CNN'i izliyordum. Kalbinden bıçaklanmaktan daha beter bir durumdu. Diğer taraftan bu olayda insanların bana verdiği desteğe şahit oldum. Yunanistan'ın ve Yunan halkının sahip olduğu demokratik ruhu gördüm.
Obradovic: O sıralar Treviso'daydım ve yurdumu bombalamak için havalanan jetleri görebiliyordum. Bu savaş bir utançtı. Bazı ülkeler poliscilik oynamaya kalktığı zaman ortada adalet kalmıyor.
İki koç ayrıca geçmişlerinden ve gelecek planlarından da bahsetti:
Dusan Ivkovic: Kolay bir çocukluk dönemi yaşamadım, ama ailem dördümüzün hiç bir zaman aç kalmamasını sağladı. Ben dört kardeşin en genç olanıydım. Abim Slobodan büyük basketbol yeteneğine sahipti, violin çalar ve Ray Charles'dan daha iyi şarkı söylerdi. Babam bir avukattı, benim aksime spordan ve güvercinlerden hoşlanmazdı. Güvercinler benim için tutkudan da öteydi (Ivkovic bu alanda Sırbistan'da kazanılmış bir madalyaya sahip), bu ailemizin 100 yıldan fazladır haşır neşir olduğu ve birikimlerini bir kitapta topladığı bir uğraştı.
Şu an iki takım çalıştırmaktayım. 2012 yılına geldiğimizde Londra Olimpiyatları'na gidebilmek için gereken şeylere sahip olur muyum bilmiyorum. Göz önünde tutulması gereken bir çok faktör var.
Zeljko Obradovic: Hayatımdaki en önemli insan babamdı. Bana diğer insanlara saygı göstermeyi ve diğer herşeyi o öğretti. İdolüm Dragan Kicanovic basketbolu sevme sebebimdi. Onun önerisiyle 1991'de bir gecede koçluğa adım attım.
Daha sonra 2 ay uyuyamadım. Yöntemlerimi yazdığım bir not defterim vardı. Herşey için bir cevabım olmalıydı. Bir koç olarak cevapsız kaldığında yolun sonuna gelmişsin demektir.
Panathianikos'u çalıştırmaktan keyif alıyorum. Yunan Milli Takımı'na gelirsek, bu bana değil federasyona bağlı. Beni isteyip istemediklerini onlara sormalısınız. Panathianikos'ta mutluyum, bunun yanında insanların beni Yunanistan koçluğuna layık görmesi gurur verici. Bu benim için bir onur.
2 yorum:
Question #7: How have the NATO bombing of Yugoslavia affected your lives and careers?
Ivkovic: When the first missile went off I was at home (in Greece). It was early morning and I was watching CNN. It was worse than a heart stab. On the other hand I witnessed the support by the people. On the streets I understood the soul of the Greek people and democracy.
Obradovic: I was in Treviso and I could see the jet fighters taking off to bomb by home country. That war was a disgrace. There is no justice when some nations play the role of sheriffs.
Wise up Duda! Some nations have to play the role of sheriffs to stop genocie! Who are you? Are you a judge, something?
Duda'nın savaşla ilgili yorumu çok yakışıksız. Savaşın zaten adaleti olmaz. Nasıl bir adaletten bahsediyor bilmiyorum ancak Sırplar bu olayı hiçbir zaman "haksız" olduklarını kabul ederek yorumlamayacaklar galiba. Ne kadar enternasyonal vatandaşlar olsalar da durum değişmiyor demek ki.
Yorum Gönder