Daha önce de dediğim gibi Barcelona maçı ile psikolojik sınav verildi, şimdi ise sıra karakter sınavında. Geçen sene ağır mağlubiyet aldığı rakipleri ile üst üste iki hafta maç yapmış olacak Fenerbahçe Ülker. Maç için genel olarak bakıldığında Fenerbahçe bir adım önde görünüyor. Siena'nın genel felsefesi olan defans gücü her zaman olduğu gibi bu maç için de birinci stratejileri olarak görünüyor.
Öncelikle pozisyon pozisyon gidelim. Siena'da pota altı'da Milovan Rakovic var. Sezon başında Rusya'ya giden Eze'nin yerine alan Rakovic şu anda istenilen performansı gösteremiyor. Uzun oyuncuların en önemli özelliği olan ribuandlarda ilk üç maç sonunda iç açıcı bir ortalama tutturabilmiş değil. Maç başına 3 ribuand ortalama oynuyor. Çok kolay fual problemine giren Rakovic'in yokluğunda ise devreye giren oyuncu Tomas Ress. Ress çalışkan bir oyuncu fakat o da önemli bir tehdit değil. Fenerbahçe'de ise bu bölgede 3 maç sonunda beklentilerin çok üstünde bir performans gösteren Vidmar ve onu yedekleyeci olarak Oğuz Savaş var. Onların öncelikli görevleri kısaların içeriye penetre etmesini sağlamak ve bu görev şu ana kadar başarıyla uygulandı. Ayrıca Fenerbahçe uzunları hücum olarak da Siena uzunlarından bir adım önde.
4 numara mevkinde ikiz Lavrinovic'ler karşı karşıya. Aslında ikisi de aynı oynuyuncular, aynı özelliklere sahipler ama Siena'nın Lavrinovic'i hem uzun süredir aynı sistem içinde oynaması, hem de bu sezon itibari ile daha iyi performans sergilemesi ile bir adım önde görünüyor. Zaten Fenerbahçe'nin bu sezonki Euroleague performansında en çok aksıyan bölge burası olarak gözüktü şu ana kadar. Siena'da yedekleyici Stonerook, Fenerbahçe'de Mirsad. Mirsad bu sene rol oyuncu olarak görev yapıyor ve bu rolü de takıntısız bir şekilde yerine getirmesi herkesi memnun ediyor. Stonerook ise senelerin Stonerook'u. Deli bir savunma gücüne sahiptir, fizik olarak da kuvvetlidir. Fenerbahçe'de burda bu maçta ekstra olarak Kaya Peker de devreye girebilir. 4 numara rotasyonunda yine bizimkiler üstün olsa da benim maç için çekindiğim tek bölge burası.
Kısa forvet pozisyonunda Siena'da Sato'nun gidişi sonrası Malik Hairston transfer edildi ama Hairston'un sakatlık problemi nedeniyle bu bölgede şu ana kadar David Moss ilk beş başlıyor. Moss'un dış şutları pek güven verici değil ama genelde çalışkan bir oyuncudur. Fenerbahçe'de ise Marko Tomas var. Marko'yu yedekleyici olarak Barcelona maçında güven veren Preldzic. Siena'nın bu bölgedeki rotasyonu dar ve oyuncular da Fenerbahçe'nin oyuncuları ayarında değil. Siena burdan çok sorun yaşayacak gibime geliyor.
2 numara mevkisine geldik. Kısa oyunculara geldikçe Fenerbahçe'nin çok ağır bastığı gerçeği tek tek ortaya çıkıyor. Bu bölgede iki tane savunma delisi oyuncuya sahibiz: Ömer Onan ve Trance Kinsey. Karşılarında ise klasik Litvanyalı Rimantas Kaukenas var. Her Litvanyalı gibi yüksek skor gücüne sahip Kaukenas, savunmadan çıkacak hızlı paslarda da mükemmel bir oyun bilgisine sahip ama karşısında iki savunma delisi ve onlara karşı deplasmanda oynayacak, işi çok zor. Kaukenas'ı yedekleyeci olarak Marco Carraretto var. Aslında Siena coachu genelde Carraretto ile başlıyor ama oyunu sürükleyen Kaukenas. Benim bir düşüncem var: Kaukenas'ı zaman zaman üç numaraya da kaydırabilir ama ne yaparsa yapsın karşılarındaki savunmaya karşı işleri çok zor.
Oyun kurucularda da Fenerbahçe bir adım önde. Terrel McIntyre'nin gidişi sonrası buraya Bo McCalebb transfer edildi. Mersin'de gösteri performans sonrası Partizan ile Euroleague'de şans bulan McCalebb geçen sezonun en flaş oyuncularından biri oldu, takımının Final Four oynamasında çok büyük katkı gösterdi ve Siena'ya transfer oldu. Euroleague'de oynadığı üç maçın hepsinde de birer üçlük deneyip hiçbirinde başarılı olamayan McCalebb bu istatistik ile aslında ipucunu veriyor. İşler tıkandığı anda McIntyre kadar etkili olamıyor. Fenerbahçe'de ise Roko Ukic var. Benim şahsen çok beğendiğim bir oyuncu fakat zaman zaman istikrar konusunda güven vermiyor. Ancak şöyle birşey var ki: üç maç sonunda kendisinden beklenen bütün görevleri layığıyla yerine gitirdi ve takımı Tomas ile birlikte sürükleyen oyuncu oldu. Yarın da ilk üç maçtaki performansına benzer performans bekliyorum Ukic'ten. Lynn Greer'in de bu sezon yaptığı ekstra işler herkesi memnun ediyor. Ayrıca Roko Ukic'in üç maç sonunda sıfır top kaybı oranı muazzam.
Pozisyonları tek tek değerlendirdik. Aslında Siena oyuncularını tek tek değerlendirmektense takım olarak bakmalıyız. İtalyanlar her zaman iyi bir ekip olmuşlardır ve güçlerini savunmadan almışlardır. Euroleague'de oynadıkları üç karşılaşma sonunda potalarında maç başına 58,6 sayı görmüşler ve bu istatistik ligin en iyi savunma istatistiği. Yeniden yapılanmaya giden Siena ana felsefesinden hiçbir şey kaybetmemiş görünüyor. Grubun iki yenilgisiz takımı. Belki biz biraz da duygusal düşünüyor olabiliriz ama Fenerbahçe de gerçekten çok iyi savunma yapabiliyor ve bu maçta hem saha avantajıyla, hem de genel görüntüsü ile bir adım önde. Unutulmasın zor bir sınav bekliyor herkesi. Bazı periyotlarda çok can sıkıcı anlar yaşayabiliriz, hücumlar tıkanabilir.
0 yorum:
Yorum Gönder