Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

6 Kasım 2010 Cumartesi

NBA'deki Avrupalılar #4

NBA'de oynayan Avrupalılar yazılarımızda sırada ki ülkeler Sırbistan ve Slovenya, diğer bir deyişle eski Yugoslav ekolünün oyuncuları. NBA'de Avrupalılara yer açılmasının temel nedeni yukarıdaki adamdır. Her ne kadar ligde Hırvat oyuncu kalmasa da, maksat Petrovic'i anmak olsun. İşte ilk isim;

Goran Dragic

1986 doğumlu oyun kurucu ve şutör guard pozisyonlarında oynayabilen oyuncu profesyonel kariyerine 17 yaşında Ilirija Ljubljana'da başlar, Sloven 2. Ligi'nde değeri hemen anlaşır, bir sonraki yıl 1. Lig ve Adriyatik Ligi takımlarından Slovan'a transfer olur. Burada Dragic için başarılı geçen 2 yılın ardından ACB takımlarından Murcia transfer olur, bir sonraki yılda Olimpija'ya. Burada ligin MVP'si olur ve drafta girer. Avrupa gözlemcileri NBA'in en iyisi olan San Antonio Spurs, onu 2008 Draft'inde 2.tur 15. sıradan seçerler. Draft hakları aynı gün Phoenix Suns'a verilir. Burada zamanla Steve Nash'ten kalan sürede takımı başarılı bir şekilde yönetmesi beklenilir ondan. Dragic'de çalışma ve gelişmeyle geçen 1 senenin ardından, NBA kariyerinin 2. sezonunun ortasından itibaren Nash'ten kalan süre ibaresini değiştirir, Nash'i kenarda daha fazla dinlendirir. 2010 Play-Off'larında Konferans Yarı Final'inde rakipleri olan San Antonio'ya karşı takımı gerideyken son çeyrekte 23 sayı atar ve kendisini ispatlar. Bu sene 1 yaş daha fazla yaşlanmış Nash'i, özellikle normal sezonda dinlendirmek isteyen Phoenix Suns ona çok güveniyor. Nash kadar yapamayacağı muhakkak ama kenardan gelen bir oyun kurucu için oldukça iyi yapacak bu işi.

Nenad Krstic

1983 Kraljevo, Sırbistan doğumlu oyuncu profesyonel kariyerine 18 yaşında Partizan'da başlar. Adriyatik ve Euroleague'de bulduğu zamanlarda içinden çıktığı sistemi haklı gösterircesine oynar ve bu da New Jersey gözlemcilerinden kaçmaz. 2002 Draft'inde 24. sıradan seçilir. Ancak, Partizan'da oynamaya devam eder. 2 sene boyunca hem oyununu hem fiziğini geliştiren Krstic, 2004'de NBA'e gider ve En İyi 2. Çaylak 5'inde yer alır. O senenin Play-Off'larında Miami'ye karşı 18.3 sayı 7.5 ribaunt ortalamaları tutturur. Hem post hareketleri hem orta mesafe şutları etkileyicidir. Bir sonraki sezon kendisini 1 seviye daha yukarı taşıyan Krstic normal sezonu 13.4 sayı 6.1 ribaunt ortalamalarıyla başarılı bir şekilde geçtikten sonra Play-Off'larda Indiana'ya karşı 18 sayı 7.1 ribaunt ortalamalarıyla oynar.07/08 sezonu kariyerinin en iyi sezon açışıdır. 16.6 sayı 6.8 ribaunt ortalamarıyla devam ederken LA Lakers'a karşı oynanan maçta sakatlanır. Sakatlığı ciddidir ama ameliyatı başarılı geçer. 07/08 sezonunda dönemez bir sonraki sezonda saha içinde rahat hareket edemez. Başarısız olur ve sezon sonunda Rusya Ligi takımlarından Triumph'la 2 yıl 6 milyon dolar ve NBA'e gitme hakkı saklı olarak anlaşma imzalar. Buraya kendini tekrar ispatlama ve Nets'deki seviyesine çıkmak için gider. Başarılı olur ve henüz 2008 Aralık'ında Oklahoma ona bir kontrat teklif eder, Nets kontratla eşleşmeyi reddeder ve Oklahoma'ya transfer olur. Oklahoma'da yaşı ve tecrübesiyle genç arkadaşlarına saha içinde mental olarak liderlik yapar. Ancak kabul etmek gerekir ki Nets'de ki oyununa henüz ulaşabilmiş değil. Bu sene oralara biraz daha çıkması bekleniyor.

Peja Stojakovic

Peja 1977'de bugün Hırvatistan sınırları içerisinde bulunan Pozega'da Sırp anne ve babadan dünyaya gelir. Çeşitli takımların altyapılarından oynadıktan sonra, iç savaş dolayısıyla gittikleri Yunanistan'ın PAOK takımının altyapısına 1993'te girer. PAOK kariyerinin en ateşli, önündeki kariyerin ilk parlaması 1998 Yunanistan Play-Off'larında oldu. Yarı Final'de son 5 yılın şampiyonu Olympiacos'a karşı attığı son saniye 3'lüğü onları finale taşır. Ancak, finalde onları Panathinaikos bekliyordur ama onlar evlerindeki maçları kazanır, ev sahibi dezavantajıyla 3-2 kaybederler. Bu seri boyunca New Orleans'ta koçu olacak olan Byron Scott'ı tutan Peja, onu normal seviyesinden çok daha aşağılara çeker. 1996 Draft'ında onu 14. sıradan seçen Kings'e 1998'de gider. 98/99 sezonu lokavtla başlar. O sezon Kings'te yeterince şans bulamaz ve sonraki sezon 99/00'de de benchten gelerek katkı vermeye çalışır. Ancak, oyuncunun asıl patlaması 00/01 sezonunda olur ve %40 isabet oranıyla 20.4 sayı, 5.8 ribaunt ortalamalarıyla oynar ve MIP oylamasında en çok oyu alan ikinci oyuncu olur. 01/02 sezonunda kariyerinin en iyi istatistiklerini yakalayan Peja, All-Star seçilir. Bir sonraki sezon ufak düşüşlere rağmen yine All-Star olmayı başarır ve 3'lük yarışmasını kazanır. 03/04 sezonunda kariyerini bir kaç kademe daha yukarı çeken Sırp forvet, 24.2 sayı ortalamalarıyla ligin en skorer ikinci oyuncusu olur. MVP oylamasında 4. sıradadır ve All-NBA 2. takımına seçilir. O sezon yakaladığı serbest atışlarda %93.3 ve 3'lük atışlarda bulduğu 240 isabetle NBA lideridir. Bir sonraki sezon olan 04/05'te sakatlık dolayısıyla 16 maç kaçırır ve bazı maçları bitiremez. Yine de 20.1 sayı ortalaması tutturmayı başarır. Bir sonraki sezonun ortasında Ron Artest'le takas olarak Indiana'ya gider. New Jersey'le oynanan Playoff serisinde 4 maç kaçırır ve bunların hepsinde Indiana kaybeder. Sezon sonunda sözleşmesi biter ve takaslanmak üzere Indiana'yla tekrar sözleşme imzalar ve Andrew Betts karşılığı New Orleans Hornets'e takaslanır. 06/07 sezonunda Charlotte'a karşı kariyerinin en yüksek rakamı olan 42'ye ulaşır ve takımının maçın başındaki üstüste 20 sayısını kaydederek, bu alanda bir Avrupalının elde ettiği en yüksek rakama ulaşır. Sezonun ortasında tekrar sakatlanan Peja, ameliyat olur ve sezonu kapatır. Ameliyat sonrası 07/08 sezonunda 77 maça çıkan Peja, 16.4 sayı, 4.3 ribaunt ortalamaları tutturarak en azından tükenmediğini gösterir. Bu sezon 231 3'lük isabeti bulan Peja, franchise rekorunu kırmayı başarır. 08/09 sezonunda 13.3 sayı , 4.3 ribaunt ortalamaları tutturur, tüm zamanların 3'lük isabet sayısında Nick Van Exel'i geçerek 6. sıraya yerleşir. 09/10 sezonunda 12.6 sayı, 3.7 ribaunt ortalamaları tutturarak kariyerinde yeni bir sayfaya geçtiğini resmen göstermiş oldu. Stojakovic artık bir rol oyuncusu olmuştur. Yeni sezonu Chris Paul'ün takas isteğiyle açan Hornets'de Stojakovic'ten başarı yolunda kritik performanslar ve skora katkı görmek isteyecekler var. Peja, sakatlığı el verdiği sürece 15 sayı civarında bir katkı verecektir.

Darko Milicic; daha çok bilinen adıyla galibiyet purosu. Yarın bir gün torunlarına anlatırken, ben tarihin en iyi draftlarından biri olan 2003'te 2. sıradan seçildim diye lafa başlarsa, muhabbetin sonundan torunlarından saygı göremeyebilir. Yine de Hemofarm'da geçirdiği 2 sezon boyunca Avrupa'da şu an Ricky Rubio'nun getirdiği heyecanı getirmese de, otoriteleri fazlaca heyecanlandırdığını yazmak lazım. Kısa kariyeri boyunca yüksek olan beklentileri, negatife kadar çevirdikten sonra, 25 yaşındaki oyuncudan hala bir şeyler bekleyen bir koçu var ama tamamen makul seviyelerde. Bu sene T'Wolves'da oyuna girecek, sertlik getirecek, belki 1-2 isabet bulacak.

Sasha Vujacic; ona takılan isimle "Machine". 1 ay kadar önce bir tweet görmüştüm. Efsanelerin kariyeri ve Vujacic'in kariyeri karşılaştırılır ve Sasha'nın Sharapova'yla sevgili olduğu belirtilerek, hayatın adil olmadığı belirtilir. Ancak, Sasha 3 sene boyunca oynadığı İtalya Ligi takımı Udine'de değil, seçildiği Slovenya U18 takımıyla aldığı gümüş madalyada öne çıkmasıyla, gözlemcilerin dikkatini çeker. 2008 yazında takımı Lakers'la 3 yıl 15 milyon dolarlık bir kontrat imzaladı. Ne uzalacak, ne kısalacak bir kariyeri var. Yine de bu sezonu kritik. Phil Jackson sonrası takımda kalır mı, işte o Sasha'nın performansına bağlı.

Beno Udrih; San Antonio gözlemcilerinin bulduğu isimlerden birisi. Eğer, Tony Parker 04-07 arasını muhteşem oynamasaydı, Beno Popovich'in elinde büyük bir patlama yapabilirdi. 07 sezonu yazında Kings'e geçen oyun kurucu, Tyreke Evans'ın draftine kadar ilk 5'teki yerini sağlamlaştırmıştı. Paul Westphal zaman zaman ikisini sahada birlikte kullanarak 2 kombo guardla rakiplerini zorluyor. 4 senelik Avrupa geçmişi ise hızla yükseliyor. Onu KKK Polzela'da bulan Olimpija yetkilileri 18 yaşında parkelere çıkarırlar. Liginde yılın çaylağı olur. 2 sene boyunca Olimpija'da ortalığı birbirine katan Udrih, Maccabi'ye geçer. İsrail'de mutsuz olan Udrih, 03/04 sezonunun ortasında önce Saratov'a, ardından Milano'ya geçer. 2004 draftında 28. sıradan seçildiği San Antonio'ya gider. Bu sezon onun 6. sezonu olacak. Genç Kings'e 2 şampiyonluk yüzüğü ve tecrübesiyle Dalembert'ten daha fazla liderlik yapabileceği kesin.

Nikola Pekovic; Kurt Rambis'in Avrupalılarından biri daha. Kevin Love ve Pekovic'e güvenilerek Al Jefferson Utah'a gönderildi. Onu ilk defa Abdi İpekçi'de seyretmiş ve çok önemli yerlere geleceğini öngörmüştüm. Avrupai stiliyle NBA'de bir şekilde tutunacaktır. Splitter'dan oldukça eminiz, Pekovic'te Euroleague'in elit uzunlarından biriydi ancak, Splitter kadar emin olamıyoruz yine de. 3 yıllığına orada, kesinlikle 3 yılı tamamlar. Panathinaikos'ta ve Partizan'da disiplinli koçlarla birlikte çalıştı. Minnesota'da bu disiplini görmek zor. Pekovic'in oyununu, potansiyelini Avrupa'da gördük, bu sene göreceğimiz karakteri olacak. Önceden kestirmek zor.

Aleksandar "Sasha" Pavlovic; Altyapı olarak net bir dille Avrupalı değil. Lise dönemini ABD'de geçiren Sloven, 2000 yılında 17 yaşındayken tekrar Karadağ takımı Buducnost'a geri döner. Burada geçirdiği 3 sezon boyunca Euroleague maçlarına çıkar, Tau Ceramica'ya attığı yüksek yüzdeli 21 sayıyla, buralarda anlık bir etki yaratsa da Utah Jazz yetkilileri ondan etkilenir ve 2003 draftında 19. sıradan seçerler. İlk senesinde 14'ü ilk 5 olmak üzere 79 maça çıkarlar. Sezon sonunda koç Jerry Sloan'u ikna edememiş olacak ki önce Charlotte'a oradan Cleveland'a geçer. Cleveland'da zaman zaman göze batan işler yapsa da, çoğunlukla benchten gelerek takıma enerji getirmeye çalışır. 2009 Haziran'da Shaquille O'Neal için Suns'a gönderilen isimler arasındadır. Suns onun kontratını satın alır. Minnesota'yla 1 yıl 1.5 milyon dolarlık bir kontrat imzalar. T'Wolves formasıyla 71 maça çıkan 12.4 dakika süre alan Pavlovic'in bir şeyler verdiğini söylemek lazım. Belki tekrar Avrupa'ya döner.

Vladimir Radmanovic; belki de tüm NBA'de kendine has yegane oyunculardan. Bunu muhteşem performanslarıyla değil, inanılmaz oyun içi dalmalarıyla sağladı. Supersonics anonsçusu Kevin Calabro'nun seslendiği biçimiyle "Broadway Joe". Lakers döneminde kullandığı saç bandını da unutmamak lazım. Kızılyıldız'da 4 sene boyunca çok iyi bir şutör olduğu gerçeğini değiştirmez bunlar. 2001 draftında 12. sıradan seçildi. Zeleznik'de sezona başladı, Seattle'da devam etti. İlk 2 sezonunu biraz sakin geçiren Radmanovic, 03/04 sezonunda MIP ödülünü kazanır. Şimdi burada bir noktayı söylemek lazım, ertesi sezon Seattle'ın önerdiği 6 yıl 42 milyon dolarlık teklifi reddetti Radmanovic, 1 yıl uzattı ve bir sonraki sezon serbest oyuncu olarak sözleşmesini Lakers'la 5 yıl 31 milyon dolar üzerinden yaptı. Radmanovic işte! Lakers'tan sonra Charlotte'a, daha sonra takasla Golden State'e geldi. Bu senede kenardan gelip 3-4 ribaund alır, 2 3'lük atar, bir kaç basit hata yapar falan.

1 yorum:

Erkan Karahan dedi ki...

Radmanovic seattle'da bi ara baleye de gidiyordu:)

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...