Maçın geneli hakkında söylenecek pek fazla söz yok. Fenerbahçe Ülker için TBL'den hallice bir Eurolig maçı oldu. Rakip kapanmanın eşiğinde borçlarla boğuşan, sırtını 21 yaşındaki Bogdanovic'e dayamış bir Cibona Zagreb olunca Fenerbahçe Ülker bu formuyla maçı kendi için ter idmanı, rakibi için de bitse de gitsek kıvamına kolayca getirdi. Tabi bunu yaparken de gevşedi, rakibin küçümsedi demek yanlış olur. Barcelona ciddiyetiyle, Siena temposu ve isteğiyle oynadılar. İlk çeyrekte gelen 21-4'lük seri ve oluşan 30-13 skor Cibona'nın boynundaki giyotine dönüştü ve maç ilk 10 dakikanın sonunda bitti. Fenerbahçe Ülker maç boyu inişli çıkışlı ama elindeki avantajın kıymetini bilen bir görüntü çizdi. İster istemez kalite ve kadro farkı da bu farkın kapanmasını engelledi. Coşkulu taraftarın haykırışıyla Oğuz Savaş da üçlüğüyle 100. sayıyı bulunca akşam şölene dönüştü. Haftabaşı evlenen Oğuz Savaş için bu anlamlı bir basket oldu. Biz nişandan sonra basket oynama fırsatı bulamamış, ciğerciye gitmiştik. Orda da hesap 100 olmuştu. Herneyse söz tekrar Murat Kosova'da.
Fenerbahçe Ülker için maçın skorundan daha önemli detaylar var. Birincisi Fenerbahçe Ülker'in gerçekten rolü değişti ve bunu bu akşam bir kez daha gördük canlı gözlerle. Son 3 senede bu tip maçlar gruptan çıkma adına çok önemli maçlar olarak görülürdü. Şimdi ise birincilik önünde yolumuza taş olamayacak çerez maçlar statüsünde. Fenerbahçe Ülker basamakları o kadar hızlı atlıyor ki belli bir grup takımı şu anda arkasında bıraktı ve koşar adım devlerin seviyesine çıkıyor. Çıktı demek yanlış olur bu bir süreç meselesi çünkü...
İkincisi tribünler. Eskiden Barcelona'yı izlemeye 1000 kişi gelirken şimdi insanlar 1 hafta önceden Barcelona maçı biletlerinin telaşına düşüyor. Bu muazzam bir gelişme ve bana göre dünya ikinciliği ile uzaktan yakından alakası yok. 15 milyonluk şehirde şu maça gelecek 15 bin kişi yok mu diye söylenir dururduk. Varmış... Hem de açıklanan rakamlara göre 15.168. Değişen salon, değişen koç, değişen anlayış ne derseniz deyin. Fenerbahçe Ülker - Cibona Zagreb maçına 15 bin kişi geliyorsa olay bitmiştir arkadaş. Bu hem ülke basketbolu hem de Fenerbahçe Ülker camiası için yeni bir çağın hem başlangıcı hem de devamıdır.
Üçüncüsü de Tanjevic sonrası gençlerin alacağı roller. Elleriyle büyüttüğü Enes'i, Ömer Aşık'ı kovarcasına kaybeden bu kulüp için gençlerin Spahija ile birlikte hangi kalıba gireceği önemliydi. Can Maxim Mutaf'ın bugün aldığı dakika 11:30. 2006'dan bu senenin başına kadar aldığı toplam süreden 4 dakika daha fazla. O zaman ufaktı diye savunacaklara da bugün 1993 doğumlu Erbil'in 8 dakika süre aldığını hatırlatalım. Takım rahat oynuyor, maçları erken koparıyor, gençler de fırsat buluyor. Spahija bu fırsatları verirken hiç tereddüt etmiyor. Bu hem Fenerbahçe Ülker'in geleceği açısından önemli bir durum, hem de futboldaki imajın aksine oğlunu bir basketbol okuluna yazdıracak anne babanın "Oğlum burda süre bulup kendini gösterebilir." şeklinde düşünmesine sebeptir.
Haftaya içerde Regal Barcelona ile oynayacak Fenerbahçe Ülker. Siena'nın peşinden gitme, Barcelona'yı devreden çıkarma maçı olacak. Yine de temkinli olmakta fayda var. Her ne kadar Mickeal ve Navarro sakat olsa da Barcelona yedekleriyle daha iyi ritm bulabilen, daha fazla mücadele eden bir takım. Zafer sarhoşu olmamak, klasik yaklaşımımızla onları hemen çantada keklik görmemek önemli olacak.
FENERBAHÇE ÜLKER (100): Roko Leni Ukic 17 (1 ribaunt - 4 asist), Erbil Eroğlu (2 ribaunt – 2 asist), Mirsad Türkcan 13 (9 ribaunt – 1 asist), Ömer Onan 13 (1 asist), Lynn Greer 2 (4 ribunat - 4 asist), Darjus Lavrinovic 9 (4 ribaunt – 3 asist), Kaya Peker 11 (4 ribaunt – 1 asist), Oğuz Savaş 8 (6 ribaunt – 1 asist), Tarence Kinsey 20 (5 ribaunt - 1 asist), Emir Preldzic 5 (7 ribaunt – 1 asist)
CIBONA ZAGREB (70): Marcus Johnson, Rok Stipcevic 3 (3 ribaunt - 5 asist), Bojan Bogdanovic 23 (4 ribaunt - 2 asist), Toni Brnas (2 ribaunt), Sven Smajlagic, Tomislav Zubcic 5 (6 ribaunt – 2 asist), Drago Pasalic 12 (5 ribaunt), Karlo Vragovic 4 (1 ribaunt - 1 asist), Goran Vrbanc 2 (1 asist), Leon Radosevic 15 (6 ribaunt – 3 asist)
CIBONA ZAGREB (70): Marcus Johnson, Rok Stipcevic 3 (3 ribaunt - 5 asist), Bojan Bogdanovic 23 (4 ribaunt - 2 asist), Toni Brnas (2 ribaunt), Sven Smajlagic, Tomislav Zubcic 5 (6 ribaunt – 2 asist), Drago Pasalic 12 (5 ribaunt), Karlo Vragovic 4 (1 ribaunt - 1 asist), Goran Vrbanc 2 (1 asist), Leon Radosevic 15 (6 ribaunt – 3 asist)
2 yorum:
Hey gidi hey, "Barcelona'yı çantada keklik görmemek lazım" durumuna geldik bir senede, keyfe bak :)
Doğrusu o konuda rahatım ben, TBL'deki garanti maçlarda dahi son derece ciddi ve konsantre olmuş vaziyette başlıyor ve devam ediyoruz çünkü. Spahija farkı olsa gerek...
Teşekkürler. Zevkle okuyoruz.
Yorum Gönder