Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

9 Aralık 2010 Perşembe

Fenerbahçe Ülker - Regal Barcelona Maçına Doğru

İlk maçı Palaublaugrana'da 69-61 kazanan Fenerbahçe Ülker, ritmini ve dengesini kaybetmiş Barcelona'yı Sinan Erdem'de konuk ediyor. Fenerbahçe ise kısa Euroleague tarihinde hiç olmadığı kadar formda, ritmini ve dengesini bulmuş durumda.

Barcelona'nın ritm ve denge bozukluğunu en iyi ifade eden sözü hafta sonu oynanan Asefa Estudiantes maçında Murat Murathanoğlu kullandı; "Barcelona'da taşlar o kadar yerinden oynamış ki en güvenilir el Victor Sada olmuş." Bu taşların en önemlilerinden Pete Mickeal sakat, Navarro'nun durumu çok kritik, Lorbek ve Terence Morris çok formsuz. Barcelona geçen sene Caja Laboral serisine kadar neden bu kadar çok övülüyordu, niye rakipsizdi, neden Messina bir çözüm yolu bulamıyordu sorularına verilecek her cevap şu sıralar geçerli değil. Savunmada hala eski Barcelona gibi oynuyorlar ama hücumları gerçekten çok kötü durumda. Hafta sonu oynanan Estudiantes maçında koca ilk yarı sadece 24 sayı bulabildiler, 3. çeyrekte 15 sayı attıktan sonra rotasyonu dar ve yorgun rakibine karşı 23 sayı bularak Spiroudome'da Real Madrid'in düştüğü duruma gelmekten son anda kurtuldular. O ana kadar aklından çok enerjisiyle savunma yapan Estudiantes'in ne kadar başarılı olduğunu söylememize gerek yok. Estudiantes maçından önce düzelme emarelerine rastlanan Assignia Manresa maçında çok iyi savunma yaparak kazandılar ama hücumda vasata yaklaşan bir performansları vardı. Yani, sözün özü Barcelona'nın Palaestra'da kaybettiği Siena maçından bu yana yükselen bir galibiyet trendi vardı ama bu iyi oyunla değil, fikstürle alakalı bir durumdu.

Barcelona hücumunun kötü olduğunu söyledik peki Vidmar sonrası Fenerbahçe Ülker'in savunması ne durumda? Vidmar'ın açığı bir şekilde Kaya Peker'le doldurulmuş durumda. Rotasyonda bir kaç ayarlamayla korkulan sorunların hiçbirisi gerçekleşmedi. Bu değişimin tek kötü sonucu deplasmanda kaybedilen Cholet maçı oldu diyebiliriz. Aslında, Siemens Arena'da oynanan Rytas ve Sinan Erdem'de oynanan Cibona maçları bunu ölçmek için yeterli değil. Cemal Nalga'nın Euroleague'de kariyer performansını Fenerbahçe Ülker'e karşı ortaya koymasını pota altı savunmasıyla değil, Sarunas Jasikevicius'la açıklayabiliriz sadece. Ancak, her ne kadar formsuz olursa olsun, Lorbek, Ndong, Perovic, Morris'den oluşan Barcelona pota altı Fenerbahçe için gerçek bir test olacak. Dış oyuncular için ise çok rahat bir akşamın geçeceğini söylesek yanlış olmaz sanırım. Navarro ve Basile'den yoksun Barcelona'da formsuz Rubio ve takım kimyasına zarar Lakovic savunulabilecek ve sorun çıkaramayacak oyuncular. Sada, Grimau ve yeni transfer Ingles, sakatlıklar sonrası Barcelona'nın ihtiyaçlarına tam manasıyla cevap veremiyor. Ukic, Tomas, Ömer Onan, Kinsey ekstra değil normal performanslarıyla bile Barcelona dış oyuncularını ezecektir. Fenerbahçe Ülker hücumda Spahija'nın doğrularını oynayıp, sabretmeli ve en doğru oyunu oynamalı. Barcelona'nın hücumunu ne kadar yersek de, savunmada dişlileri sıktıkları zaman bunaltıyorlar. Ancak, bunalttıkları hiç bir takım Fenerbahçe Ülker seviyesinde değildi. Sanırım Ettore Messina bile şu dönemde Barcelona'yla oynayıp geçmiş yılın bir intikamını almak isteyebilir.

Fenerbahçe Ülker için Cholet, Rytas ve Cibona maçlarından hata yapmadan geçilecek ve liderlik karakterinin gösterileceği maçlar demiştik. Cholet maçı hem pota altı rotasyonunun değiştiği ilk maç olmuştu, hem de Cholet'in atletik pota altı oyuncuları dolayısıyla her açıdan kabus gibi geçmişti. Rytas maçı ise bahsettiğimiz ve ideal sayılacak bir karakter gösterisiyle kazanılmıştı. Cibona ise seyirciyi, Erbil ve Maxim'i saymazsak istatistik dışı tutulması gereken bir maç olarak kabul edelim. Şimdi başka türlü bir karakter göstermesi lazım Fenerbahçe'nin. Büyük bir takıma karşı, grup liderliği için ve favori olarak çıkılan bir maç. Evet, Fenerbahçe uzun süreli bir yatırımın sonucunda buraya geldi ama geçen sene gösterilen performansa bakarsak bu kadar büyük mesafeyi bu kadar kısa zamanda çıkmak çok garip. Ancak, esas merdivenler bunlar. İlk oynanan Barça ve Siena maçları vatozun dipten çıktığı maçlardı, hafif elektriği vermişti, şimdi asıl çarpma zamanı.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...