Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

23 Aralık 2010 Perşembe

CSKA Moskova: 78 - Efes Pilsen: 69 (Bir Deplasman Klasiği)

İlk yarı boyunca Euroleague'in en sıkıcı maçlarından birine denk gelmiş olabiliriz. CSKA Moskova bu maça biraz onur biraz hazırlık maçı havasıyla çıkmış, Efes Pilsen ise bütün gücünü gruptan çıkmaya harcadığından olsa gerek, bu maç için yeterli motivasyonu sağlayamıyordu. Elbette ki Perasovic'in inandığı ve güvendiği bir maç planı vardı ama bunu parkede göremiyorduk.

CSKA, Vujosevic sonrası, Shakulin'le birlikte Euroleague normal sezonu bittikten sonra uygulayacağı rotasyon ve hücum varyasyonlarını sıklıkla denedi. Vujosevic'le birlikte gideceği söylenen Jamont Gordon'ın set hücumlarda ne kadar önemli bir rol üstlendiğini gördükten sonra gidebileceğini söylemek oldukça zor. CSKA, maç boyu hızlı hücumları zorlamak yerine ısrarla sete oturdu ve içeri drive üzerinden dışarıya pası çıkarıp, en uygun şutu atmak üzerine bir planları vardı. Maç boyu doğru şutu buldular. Bunda da Efes Pilsen'in çoğu zaman savunma aklının pek bir tembel olmasına bağlayabiliriz. Kerem Gönlüm'ün yokluğunda Erwin Dudley'nin 20 dakika süre aldığını düşünürsek, bunun kabul edilebilir bir durum olduğunu görürüz. Efes Pilsen'in maç boyu ne yapmak istediğini anlamanız için maç kağıdında sürelere bakmanız yeterli olabiliyor çoğu zaman. Rakocevic 34 dakika, Sinan Güler 11 dakika. Bu bile maça nasıl bakıldığını gösteriyor.

Ender Arslan'a gelecek olursak. Rakocevic'in olmadığı bölümlerde, Kerem Tunçeri sakatlanmadan önce birlikte süre aldılar ve Ender bir kombo guard gibi değil şutör guard gibi oynadı. Şut atan ama önceliği pas olan, diğer Efeslilere pozisyon hazırlaması gereken Ender, Rakocevic gibi sorumsuz şutlar attı. Perasovic'e neden süre vermediğine ilişkin genel bir tepki var ama Ender'in bu halini herhangi birinin savunması mümkün değil. Bootsy Thornton için ise söylenebilecek çok şey yok. Mükemmel oynadı, efor olarak herşeyini ortaya koydu ama yetmedi. Thornton'ın bu performansına Efes Pilsen'in tüm Top 16 boyunca ihtiyacı olacak.

Efes Pilsen'in bu mağlubiyetine herkes olabilir gözüyle baksa da gruptan 2. çıkabilmek moral ve diğer takımlara vereceğiniz izlenim için önemliydi. Yine de saklayabileceğimiz pek bir şey yok. İstanbul'da Barcelona gibi deplasmanda Cibona gibiyiz. Top 16'da içeride hata yapmadan, dışarıda alınacak galibiyetler çok önemli. Takımın bu 3 hafta boyunca kafa olarak bunu başarması gerekiyor. Bu kadar tecrübeli oyuncunun bulunduğu yerde buna anlam vermek de pek güç ya. Neyse, dediğimiz gibi kafa olarak hallederlerse parkede gerisini görebiliriz. Detaylı istatistikler burada.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...