Aslında bu dönem Maccabi Tel Aviv ile ilgili çıkan bütün haberleri ufak bir gülümseme ile okumaya devam ediyordum. Belinelli'den Raduljica'ya, Jasikevicius'tan Mensah Bonsu'ya, Robert Archibald'dan Langford'a kadar neredeyse 30 isim şu ana kadar yazıldı çizildi. Taze iddialar ise biraz da olsa ilgi çekici. Maccabi'nin Fenerbahçe Ülker'in oyun kurucusu Roko Ukic'in peşinde olduğu yazılıyor. Gershon'un hem Wisniewski hem de Perkins'in performansından memnun olmadığı bilinen bir gerçek. Büyük ihtimal de bu oyunculardan biri veya ikisiyle yollar ayrılacak. Ukic Maccabi oyun düzeni için çok iyi bir tercih olsa da oyuncunun NBA'e dönme arzusu ve aldığı yüksek ücret malum. Maccabi Fenerbahçe Ülker'den aldığı paranın üzerine çıkabilir mi o konuda da şüpheliyim.
Sözkonusu Maccabi Tel Aviv olunca söylentilerin ardı arkası da kesilmiyor. Gündemdeki bir diğer isim Planinic. Son dönemde özellikle gördük ki ekonomik şartlar sağlanırsa CSKA Moskova'lı bir oyuncuyu kolay kolay kulübünden koparmak mümkün değil. Ama sistemleri karşılaştırdığımızda Pashutin'in oyun düzeninden ziyade Gershon'un sistemi tam Planinic'in istediği tarzda. Bu da aldığı dakikaları göz önünde bulundurunca transferi mantıklı hale getiren bir diğer etken. Esas ilginç söylenti ise Real Madrid'in Alan Anderson'un peşinde olduğu. Yazılanlara göre Real Madrid 2,5 milyon euro teklif etmiş Alan Anderson'a ve anlaşma sağlanmış. Morris Almond gibi bir skoreri bile sistemin erittiğini düşünürsek Alan Anderson gibi, savunması Messina'nın istediği düzeyde olmayan ve zaman zaman kontrolden çıkan bir oyuncuyu İtalyan hocanın istemesi ve onun da Real Madrid'de başarılı olabilmesi pek ihtimal dahilinde gözükmüyor bana. Yine de kesin konuşmak istemiyorum çünkü Barcelona'nın elde ettiklerinden sonra Real Madrid'de uzun vadeli hesaplar artık günübirlik hamlelere dönüşmek zorunda kalabilir.
2 yorum:
Mali, galiba Planinic'in sözleşmesi sene sonunda sona eriyor, Ukic'ten daha mantıklı duruyor o iş...
alan anderson u hiç sevemedim bana hep overrated gelmiştir
Yorum Gönder