Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Final Four Haftası Sofo Röportajıyla Açılıyor

Daha önce bahsettiğim üzere bu hafta mesajların çoğu Final Four'un dünü ve bugünü üzerine olacak. Açılışı da favori adamlarımdan Schortsanitis ile yapıyoruz. Final Four'a kalan her takımdan bir oyuncuyla röportaj yer alıyor resmi sitede. Olympiakos adına bu isim de Sofo oldu. Son dönemin en iyi röportajlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Cevaplar Siskauskas'ınki kadar samimi olmasa da sorular oldukça iyi hazırlanmış. Röportajın ingilizce halini okumak isteyenler için burada.

Ayrıca Final Four haftasına özel banner yapmak isteyen arkadaşlar varsa mail yoluyla iletişime geçebilirler. 10 Mayıs'a kadar imzalarıyla birlikte tepede resmimiz o olur, güzel olursa temelli kalır belli de olmaz. Ben bu işte pek becerikli değilim malesef.

Röportajın tamamı;

Merhaba Sofoklis. Özellikle de geçen sene oynama şansı bulamadığın Final Four'a gidiyor olmak nasıl bir duygu?

Yeniden Final Four'a gidiyor olmak harika birşey ve gerçekten heyecanlıyım. Bu sefer takımıma yardım edebilmek istiyorum ve bu yüzden Paris'e gittiğimizde en iyi durumda olmak için çok çalışıyorum.

Bu sezon Olympiakos için hep ilk 5 oyuncusuydun. Bu ekstra sorumluluk senin için ne ifade ediyor?

Herkes bilir ki bu seviyede oyuna kimin başladığı önemli değil, kimin bitirdiği önemlidir. Ama ilk 5 oyuncusu olarak takıma çok fazla yönden yardım edebildiğimi söyleyebilirim. Bunlardan biri takımı maçın başında ateşlemek. İlk 5 oyuncularının görevlerinden biri budur, takımın temposunu ayarlamak. Sahada olduğum zaman yapmaya çalıştığım şey bu. Ama söylediğim gibi gerçekten önemli olan maçların sonlarıdır.

Olympiakos uzun bir sezona Euroleague Amerika Turu ile başladı. Bu yolculuk size
daha iyi ve daha yakın bir takım olma konusunda yardımcı oldu mu?

Bizim için farklı birşeydi. Daha önce Amerika'da bulunmuştum ama buna benzer bişe yaşamamıştım bu yüzden heyecan vericiydi. O maçlarda çok tecrübe elde ettik ve sanırım daha bir takım olduk. Bu yüzden evet, bu yönde kesinlikle yardımcı oldu.

En iyi oyununu Eurolig'de ve milli takımda koç Panagiotis Giannakis ile oynadın. Onun sistemine nasıl uyum sağlıyorsun?

Şu anda sadece koçun benden yapmamı istediğini yapıyorum. Sayı bulmak, savunma yapmak veya ribaund almak. Yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Koç Giannakis her zaman, "uzun yıllar oynamak istiyorsan sahada farklı şeyleri yapmayı bilmelisin" der. Skor üretemeyeceğin zamanlar gelecektir, bu yüzden başka şeyleri öğrenmelisin. Şu anda ne isterse onu yapıyorum. Şu ana kadar da iyi gidiyor bu yüzden de yapmaya devam edeceğim.

Olympiakos'un en büyük silahlarından biri kadro derinliği, özellikle de pivot bölgesinde. Sen, Vujcic, Bourousis ve Mavrokefalides bu rolü nasıl paylaşıyorsunuz?

Hepimizin tamamen farklı şekillerde oynadığımızı düşünüyorum. Herbirimizin büyük yetenekleri ve belki de karşılaştırınca hepinizin farklı konularda güçlü yönleri var. Ama bu işimize yarıyor çünkü diğer takımların güçlü yönleriyle eşleşebiliyoruz. Bireysel olarak hepimizin aklında tek bir şey var, takımın kazanmasına yardım etmek ve her müsabakada mümkün olan en yükseğe çıkmak.

Olympiakos geçen sezon 10 yıldan sonra ilk kez Final Four'a yükselmişti. Berlin'de takım olarak,
Paris'te kullanabileceğiniz neleri öğrendiniz?

Her maç ayrı olarak en iyiyi denememiz gerektiğini öğrendik. Sahada her saniye görevinizi yapmak zorundasınız. Bu maçların atmosferi her zaman zor olabilir. Sakin olmalı, sabırlı olmalı, oyunumuzu oynamalı ve nasıl gittiğini görmeliyiz.

Yarı finaldeki rakibiniz Partizan'ı incelemek için vaktiniz vardı. Bu maçın kilit noktaları nelerdir?

Bence en kilit nokta Partizan genç bir takım ve koşmayı,hızlı oyunu seviyor bu yüzden bunun farkında olmalı ve tempoyu kontrol etmeliyiz. Ayrıca durdurmamız gereken iyi dış atıcıları var. Ama temel olarak yapmamız gereken şey her zaman oynadığımız oyunu oynamak olacak. Bireysel olarak değil takım olarak oynamalı ve yeteneklerimizin en iyisini ortaya koymalıyız. Yapmamız gerekenin tam olarak bu olduğuna inanıyorum, n
e azı ne fazlası.

Yarı finalde Paris'te karşılaşacağın oyunculardan biri Eurolig'in en uzun oyuncusu Slavko Vranes. Onunla karşılaşmak nasıl bir tecrübe olacak?

Basketbol havada oynanan bir spor olarak bilinir ama aynı zamanda yerde de oynanır. Bu yüzden uzun olmak her şey değildir. Hızlı, hareket kabiliyeti yüksek ve patlamaya hazır olmak da aynı zamanda önemlidir. Ona karşı bunları kullanmaya çalışacağım ve eminim ki koçum ona karşı etkili olacağım bir yol bulacaktır.

Hem Dünya hem de Avrupa Şampiyonası'nda madalyalar kazandın. 9 Mayıs'ta Eurolig şampiyonu olursan bu kariyerinin en parlak noktası olabilir mi?

Şimdi bu konu hakkında düşünmemeye çalışıyorum. Yapmak istediğim şey maçları oynamak ve en iyiyi ortaya koymak. Zamanı gelirse hissettiklerimi ve tecrübe ettiklerimi ifade edeceğim ama şu anda sadece Final Four'da olmaktan ve burda ilk defa oynuyor olmaktan dolayı
mutlu olduğumu söyleyebilirim. Bu senenin bizim için daha iyi olacağını düşünüyorum.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ispanya playoffta son 4 e unicaja kalrsa eurlogue e kalcak mı diyelm valencia kaldı real barca caja ile unicaja kalamıcak mı eurolegue e

maliano dedi ki...

Dördünün de garanti kontratı var diye biliyorum..Valencia ile birlikte 5 olacak.. Bertomeu 5'ten fazla İspanyol takımının Eurolig'e katılamayacağını açıkladı..

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...