İlk iki maçta misafirler galibiyet çıkarsa da, sonradan herkesin evinde kral olduğu bir final serisi yaşandı. Üçüncü maçtan itibaren koçsuz oynayan, Salenga ve Marcus Brown'ın küçüklüğümüzdeki "hem kaleci hem oyuncu" modu gibi takımı yönettiği birkaç maçtan sonra tamamen Brown'ın yönetimine bırakılan Zalgiris, final serisini sattı iddialarına rağmen son maça kadar şampiyonluğu bırakmadı. Kadro olarak üstün olan taraf da onlardı ama benchte oturan arızalı kulüp sahibi Romanov'un bakışları altında ancak bir noktaya kadar gelebildiler. Son maçı sahasında kazanan Rytas seyircisinin önünde şampiyonluğu kutladı. Eurolig'den elendikten sonra yabancılara yol verip gençlere verdikleri önemin, sorunsuz geçirdikleri senenin meyvesi olarak da Eurolig'e doğrudan katılma hakkı elde ettiler. Zalgiris'in garanti kontratı olduğu için Rytas'ın ya şampiyon ya da Eurocup sahibi olması gerekiyordu bu ayrıcalık için. Geçen sene ikisini birden başardılar ama bu sene şampiyonluk yeterli oldu. Kurtinaitis iyi işlere devam ediyor. Bu sonuçla ilk takviyelerinin de Brad Newley olduğunu söylemek yanlış olmaz. Haftaiçi yabancı basında çok yazıldı, çizildi ama kesin anlaşmanın henüz sağlanmadığı söyleniyordu. Diğer tarafta rakip Armani Jeans Milano'nun Eurolig'e katılacak olması Rytas'ın Newley transferi için şampiyonluğunu zorunlu hale getirmişti. Eurolig'de maç başına en az 25 dakika oynama fırsatını tepeceğini sanmıyorum Newley'in. Yakın zamanda bu transfer açıklanır. Zalgiris adına ise ne olacağını kestirmek güç. Romanov'dan kurtulamayacaklarına göre sabır dilemekten başka yapacak bir şey yok.
27 Mayıs 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
newley gibi oyuncuyu kaybediyoruz ya ne diyem bilemedim.bjk ve gs bu kadar amatör yönetilmemeli,yazık ya...
Yorum Gönder