Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

27 Aralık 2009 Pazar

Real Madrid - Regal FC Barcelona (El Classico Değerlendirmesi)

NBA'in Christmas'a özel maçı varsa Avrupa'nın da El Classico'su olacak. Yılın son derbisi akşam 21:30'da Real Madrid ve Barcelona arasında oynanacak. Birçok açıdan anlamlı bir maç. Real Madrid son 4 yıldır 14. haftalarda, son iki yıldır da 14. haftada Barcelona'ya kaybediyor. Ya Barcelona'nın serisi devam edecek ya da bu zincir kırılacak. Puan tablosu ve play offlar için de kritik bir maç. Real Madrid yenildiği takdirde iki galibiyet geriye düşecek, yenerse de 2009 yılını hem ACB'de hem de Eurolig'de lider bitirmiş olacak. Tabi aynı şey Barcelona için de geçerli. Ama maçın en önemli özelliği son yıllarda Barcelona'nın gerisinde kalan Real Madrid'in bu kadar yatırımdan sonra ne yapacağı. Barcelona takdir toplayarak, gösterişsiz kimliğiyle tüm maçları silip süpürürken, Real Madrid son bir ayda düşe kalka yoluna devam ediyor.

Ben bu maçı bokstaki ağır siklet ünvan maçına benzetiyorum. Birçok açıdan benzer özellikler taşıyor. Bir kere Real Madrid aldığı üstüste yenilgilerle sendeliyor. Barcelona bugün yumruğu indirebilirse belki nakavt edemeyecek ama rakibin bir gözü kapanacak ve ilk raund sona erecek. Hem moral açısından, hem de matematiksel açıdan ciddi bir avantaj yakalayacaklar. Bu maçın round rakamını gösteren güzelleri Prigioni ve Rubio olacak. Hem basketbolun güzel hareketlerini sergiliyorlar, hem de tüm ilgiyi üzerlerine çekmeyi başarıyorlar. İki point guardın karşılıklı savaşı da olabilir, ikisinin de arka planda kaldığı bir maç da olabilir çünkü bugün savunanın değil de atanın kazanacağı bir maç görüntüsü var. Ringin üzerinde kapışanların da iki takımın uzunları olacağını düşünüyordum ama gelen sakatlık haberleri işin rengini biraz değiştirdi. Reyes ve Van Den Spiegel bu akşam yok. Normalde Morris'i beşe çekebilen Pascual'in Real Madrid'in 4 numaraları karşısında dezavantajlı olması sebebiyle Morris'e az süre vermesi bekliyordum çünkü Garbajosa hem dışarı çıkan, hem de post up yapan, Reyes de dışarı çıkıp aynı zamanda fizik mücadeleyi ortaya koyabilen oyuncular ama Reyes'in yokluğu Morris'in Garbajosa karşısında fazlaca etkili olması sonucunu doğurabilir. Real Madrid'in 5 numaradaki tek ismi Lavrinovic aynı zamanda matchup sıkıntısı da yaratacak tek oyuncu. Dışarıdan rahat üçlük bulabildiği için hem Vazquez hem de Ndong için önemli bir tehdit olacak. Reyes ve Van Den Spiegel'in yokluğunda Barcelona boyalı bölgede çok çok ağır basıyor. Messina daha önce çokça yaptığı gibi Velickovic'i 4 numarada, hatta zaman zaman 5 numarada oynatabilir. Daha önce hiç şans vermediği Dasic'i de Lavrinovic'i dinlendirmek için kısa süre oynatabilir. Masa hakemleri de Navarro, Mickeal, Kaukenas ve Velickovic olacak. Kim öne çıkarsa çıksın maçın sonucunu bu isimler belirleyecek. Kısalarda Barcelona Real Madrid'e göre biraz daha ağır basıyor. İki sezon önce finalde Navarro'yu Marko Tomas ile durdurmuşlardı ama bugün o işi yapabilecek Sergio Llull sakat. Muhtemelen birçok kez olduğu gibi yine Bullock'la savunmada kapışacak La Bomba. Real Madrid'de de Kaukenas, Bullock gibi önemli skorerler var ama Barca'nın işi biraz daha kolay. Basile, Grimau , Lakovic , Sada gibi ortalamanın üzerindeki savunmacılar için bu isimleri durdurmak çok sıkıntı yaratmayacaktır. Hücumda Bullock'un baskısı altında kalan Navarro bunun cevabını savunmada fazlasıyla verir. Hatta iki oyuncunun yapacağı savunmaları karşılaştırırsak Navarro bu açıdan biraz daha öne çıkıyor. 1 numaralarda da hücum açısından Prigioni, savunma açısından da Rubio önde. Ama Rubio öyle bir oynatıyor ki sayı atmasa da sanki maçın en skorer ismi olmuşçasına can yakıyor. Kendi gibi bir başka sihirbaz olan Prigioni'den top çalabilecek mi çok merak ediyorum.

Ve gelelim koçlara. Messina Pascual'i kucağına oturtup "Sen genç takımı çalıştırırken ben Eurolig finaline çıkıyordum evlat..." dese estetik olarak kötü bir görüntü olmasına rağmen fazlasıyla doğru bir söz olur. Ama basketbol aikido olmadığı için Messina'nın sensei olması pek birşey ifade etmiyor. Pascual sene başında Süper Kupa'da Messina'yı alt etmişti, bugün de aynı şeyi yapması hiç sürpriz olmaz. Pascual Messina'ya göre kadroda pek fazla oynama yapmayan, aynı şekilde maç içinde rotasyonu daha dengeli yapan bir isim. İtalyan hoca bu konuda biraz çılgınlık boyutunda dolaşıyor. Aynı zamanda Barcelona takım oyununa daha yatkın bir performans sergiliyor. Navarro öne çıkmasa Mickeal, o olmazsa Vazquez , o olmazsa Lorbek şeklinde giden bir düzen var. Ama Real Madrid'de Velickovic'in, Bullock'un, Kaukenas'ın öne çıkmaması maçın bütün dengesini Real Madrid adına değiştiriyor. Messina hayranı olsam da Pascual'i de çok çok beğenirim. Bir asistan koçun takıma ve basketbola ne kadar hakim olması gerektiğinin son dönemde Pianigiani ile birlikte en önemli örneğidir.

Reyes, Van Den Spiegel, Hansen ve Llull'un sakatlıkları, Jaric'in de oynamayacak olması ibreyi otomatikman Barcelona'ya çeviriyor. Onların Barton dışında eksikleri yok. Herkese tavsiyem bu maçla ilgili bahisleri bir kenara koymaları ve bu mükemmel maçın keyfini çıkarmalarıdır. Son düdük çaldığında bir kısım insan koltuğa uzanıp sigarasını yakacak, sigara içmeyenler de duşa girecektir eminim.

2 yorum:

burnovic dedi ki...

Bu maça değil Türkiye'de, Avrupa'da böyle hazırlanan biri kolay kolay yoktur.İçindeki basketbol aşkına hayran olmamak elde değil..Tebrik ediyorum Mali... :)

maliano dedi ki...

@burnovic

Eyvallah ama çok daha iyileri vardır muhakkak, bizimkisi sade bir yazı...

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...