29 Temmuz 2010 Perşembe
Turkish Airlines Euroleague Basketball
27 Temmuz 2010 Salı
O Artık Başkalarının McCalebb'i
Yaz sezonu için genel kanı McCalebb’in tempolu basketbol oynayan Gershon’un Maccabi Tel Aviv’i, Ivanovic’in Caja Laboral’i gibi bir takıma gideceğiydi. Ama o nispeten daha dengeli olan Pianigiani’nin Siena’sına transfer oldu. Yıllardır Siena’nın lideri olan McIntrye’ın yerinde, yeniden yapılandırma sonrası artık o oynayacak. Pianigiani’nin McCalebb hamlesi önemli ancak bunu “yerinde” veya “başarılı” olarak değerlendirebilmek için henüz çok erken. Bunun sebebi de Partizan sisteminde 10 kaplan gücünde oynayan oyuncuların başka takımlara gittiklerinde birçok sıkıntı yaşamaları. Avrupa’da birçok takım “oyuncuya göre sistem” den ziyade “sisteme göre oyuncu” politikası benimsiyor. Bunu en güzel uygulayan iki takım da Partizan ve Siena. Yoksa hiçbir basketbol üstadı bana Slavko Vranes’in nasıl bu seviyede katkı verdiğini veya Siena’nın bir Eurolig maçında 20+ top çalma rakamına nasıl ulaştığını izah edemez. Bu açıdan Pianigiani’nin hesaplı ve planlı transfer politikasında McCalebb’in bu imzası onun için ilk adımda avantaj sayılabilir.
Pianigiani ve Dule’nin ayrıldığı en büyük nokta boyalı bölge politikaları. Vujosevic dominant ve güçlü bir 5 numaranın yanına atletik ve ayakları hızlı 4 numarayı tercih ederken, Pianigiani için uzunların paylaşmalı oyunu ve katkısı arka planda. Partizan’da 5 numara kilit adam iken, Siena’da uzun bir süredir aynı pozisyon görev adamı konumunda. Takıma bu yaz katılan Rakovic’i hem bir çok kez arşivdeki maçlardan, hem de Türk Telekom maçında Ankara’da canlı izleme şansım oldu. Klasik Pianigiani uzunundan farklı bir profilde gözükse de aslında pota altında ekmeğini savaşarak taştan çıkarabilen, oldukça güçlü ve boyalı bölgede sayı bulmada etkili bir uzun. (Yeri gelmişken bir dönem Murat Özyer’in Türk Telekom transfer listesinde olduğunu da ekleyelim.) Bu da Stonerook, Ress ve Marconato (basketbol için artık yaşayan bir ölü) gibi sırtı dönük etkisiz uzunların varlığında McCalebb’in Partizan’daki pasör kimliğini ortadan kaldırıyor. Takım savunması ve bireysel savunma konusunda Pianigiani’nin sistemine cuk oturan McCalebb , McIntrye’in kilit çözen skorer yapısından ise biraz uzakta. Dış şut istikrarları ise İtalya ve Tokyo kadar birbirinden uzak. Bu da Siena'nın yakın zamanda skorer bir guard alacağının işareti olabilir.
Avrupa’da parlayan yeni yıldız Bo McCalebb’in bu parıltılı ışıktaki en büyük soru işareti ise Real Madrid’in Velickovic’te, Panathinaikos’un Tepic’te veya Efes Pilsen’in Rakocevic’te yaşadığı rol problemiyle alakalı. McCalebb ne yeni McIntrye olabilir ne de Partizan’daki Bo McCalebb olabilir. Çünkü o artık Pianigiani’nin ve Siena sisteminin McCalebb’i. Değişecek kimliğinde beklentim savunma ve asist rakamlarının yükselmesi, sayı ortalamasının düşmesi yönünde. Özellikle de top çalma rakamı ciddi bir yüzdeyle artış gösterebilir.
Makedon vatandaşlığına geçmesinden bir gün sonra Siena ile söylenenlere göre yıllık 1,5 milyon dolara imza atması da bu işin aslında erkenden bittiğini, McCalebb’teki sessizliğin vatandaşlık işlemlerinden kaynaklandığını gösteriyor. Siena Partizan kadar mazlum olmasa da oyuncuların değerini arttıran, piyasalarını yukarıya çeken bir değer. McCalebb’in bu değirmende Zisis mi olacağı yoksa McIntrye’ın boşluğunu doldurarak yepyeni bir Siena efsanesi mi olacağı şu an için en büyük merakım.
Bjelica’da Caja Laboral Sürprizi
Partizan'ın Transfer Listesi
Maccabi Gündemi
Aleks Maric Panathinaikos'ta
"Henüz tam olarak netleşmedi ama umarım kısa zamanda olacak. Panathinaikos harika bir kulüp ve Pekovic gibi bir oyuncunun yerine gelecek olmanın zorluğunun farkındayım. Ama kariyerimi devam etttirmek için en ideal yer burası."
"Obradovic 10 yıldır Yunanistan'da ve orada Eurolig'i 4 veya 5 defa kazandı. Geçmişle beraber 10 defa. Rakamlarda yanlışlık varsa beni affedin çünkü bütün kupalarını hatırlamak çok zor. Zeljko Avrupa'nın Phil Jackson'ı ve onunla çalışmak benim için onur olacak."
"Olympiakos'lu yöneticilerle görüştüm ama herşeyi menajerime bıraktım. Benim için en iyisini seçecektir. Panathinaikos benim için en iyi seçenek ve diğerlerini düşünmeme gerek bile yok."
Bu sözlerden sonra gidip başka takımda oynarsa tabi ki yapacak bir şey yok. Bonservis için konuşulan rakam 650-800 bin euro arası. Maric'in de yıllık 1.2 milyon euro alacağı söyleniyor. Maric'in Pekovic gibi bir uzun takımdan ayrılmışken, üstelik her sene Eurolig'in favorisi olan Panathinaikos'u seçmesi kadar doğal bir durum yok. Önemli olan bizim takımlarımızın da bu tip seviyelere gelerek oyuncular için paradan daha cazip fırsatlar sunabilmesi. Öbür türlü bu devler her zaman bizden 1 adım önde olacaklar ve yeni parlatılmış ayakkabıları onlar alırken, bizler yırtık ayakkabıları onlardan alıp dikmeye çalışacağız. Bu savaşta kazanan tek bir takım oldu. O da herzamanki gibi Partizan. Granada'daki bir garip rotasyon oyuncusunu Scepanovic'in tavsiyesiyle alan ve onu buralara getiren Dule de Moskova'da huzur içinde uyuyordur. Partizan çarkı dönmeye devam ediyor.
26 Temmuz 2010 Pazartesi
25 Temmuz 2010 Pazar
Jankunas Zalgiris'te
24 Temmuz 2010 Cumartesi
T.Kelati - Viktor Bychkov - Fenerbahçe Ülker
Efenim, transfer döneminin yağız delikanlısı, serbest oyuncuların gözde kontrat adayı BC Khimki'nin kadrosuna kattığı son isim Thomas Kelati. Spahija'nın tüm dişlilerinin benzer verimlilikte çalıştığı Valencia'sında göstermiş olduğu performansla daha da kıymetlenen oyuncunun bu yaz sağlam bir kontrat kapması muhtemeldi, çok takımla adı geçti ancak Rusya'nın yolunu tuttu. Sertleşen savunmalar, değişen kuralla ile birlikte şutör oyuncuların kıymeti giderek artıyor basketbolda, özellikle kısa oyuncular için artık "şu özellikleri iyi ama..." cümlesindeki noktalı yere "istikrarlu şutu yok" geldiği zaman ciddi sıkıntı oluyor. Elbette farklı özellikleriyle ön plana çıkan oyuncular da kadroda olmalı ama şutör oyuncu fark yaratır konuma gelmiş durumda, Charles Smith'in ve Igor Rakocevic'in geçtiğimiz final serisinde yaptıkları gözümüzün önündem mesela... Her neyse, Khimki için iyi transfer, güzel transfer, hayırlısı olsun. Olsun da, bağlamak istediğim yere geçmeden önce Khimki CEO'su Viktor Bychkov'un şu açıklamasına da yer verelim: "We needed a perimeter player who could hit three-pointers. Thomas is one of the best shooters in Europe and we are pleased that we managed to sign him".
Bychkov'un açıklamasının Türkçe meali "Şutör bir oyuncuya ihtiyacımız vardı, Kelati de Avrupa'nın en iyi şutörlerinden biri" şeklinde özetlenebilir. Bunun bir de Fenerbahçe Ülker meali var, o da şöyle olsa gerek: "Her ne kadar bu konuda başarısız bir sezon geçirse de eldeki tek şutör Lynn Greer'i gönderen sarı-lacivertliler acaba takıma şutör bir oyuncu katmayı düşünmüyor mu acep?" Bugüne kadar atılan adımları övsek de "şutör oyuncu" dendiği zaman elde koca bir boşluk olduğunu görmek düşündürücü; daha sert ve daha karakterli bir takım beklemekle birlikte hafif kaba kaçacak benzetmeyle takımın "kabız" olması da muhtemel. Maric'in PAO'ya imza attığının ya da atmak üzere olduğunun ve Fenerbahçe Ülker'in Vidmar ile yola devam edeceğinin konuşulduğu ortamda bir şutör oyuncu transferi, yabancı takviyesi planlarının oraya kayması ciddi ihtiyaç gözüküyor. Yoksa Greer ve hatta Damir'i kaybetmiş bir Fenerbahçe Ülker'in bu konuda elinin zayıfladığını, bu zayıflığı da günümüz basketbolunda tolore etmenin ciddi şekilde zor olduğunu belirtmek gerek. (Önemli not: Geçtiğimiz sezon Valencia'nın başındayken Greer'i İspanya'ya getirmeye çalışan Spahija'nın Fenerbahçe'ye gelir gelmez kendisinden vazgeçmesi de enteresan, yerine adam gelmezse daha da bir enteresan...)
Efes Pilsen ve Kimlik Değişimi
23 Temmuz 2010 Cuma
United States of McCedonia
Messina'dan Geçmiş ve Gelecek Değerlendirmeleri
Ali Traore Roma'da
22 Temmuz 2010 Perşembe
Maric Partizan'dan Ayrılıyor!
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Jordi Trias'ın Peşindeler!
Maric 1 Ağustos'a Kadar
Clay Tucker Real’de
20 Temmuz 2010 Salı
Cibona'dan Takviyeler
Romain Sato Resmen...
Hızlandırılmış Dedikodu Seansı
- Khimki'den ayrılacak Jankunas'a eski takımı Zalgiris Kaunas ve (daha önce kadrosunu tamamladığı açıklanan) UNICS Kazan talip. Litvanyalı uzun forvet, pozisyonunda Avrupa'nın kıymetli oyuncularından biri; gönül Zalgiris'e dönsün, Litvanya temsilcisi güçlensin ister.
- Rusya'nın güçlü temsilcisi, elemelerden EL'ye katılmasını beklediğimiz ve ismini gruplara yazma konusunda hazır beklettiğimiz Khimki, Siena'nın başarılı guardı David Hawkins ile ilgileniyor.
- Siena'nın yaşadığı değişim içerisinde gündemine birçok aday giriyor; bunlardan ikisi BO McCalebb ve Alan Anderson... Pianigiani'nin Amerikalı kısa oyuncu rotasyonunda taşlar tamamen değişecek bunu biliyoruz ancak yeni isimler bu ikisi mi olacak, göreceğiz.
- Olympiakos'un uzun oyuncu arayışı doğrultusunda gündemine gelen son isim Boniface N'Dong. Şişen Barcelona uzun oyuncu kadrosunda kendine yer bulamayıp ayrılması gündeme gelen Afrikalı oyuncu için farklı ortamlarda istek parçası olarak Fenerbahçe'nin de adını anmıştım. Yunanistan yolları gözüküp gözükmediğini göreceğiz...
- Kısa oyuncu kadrosundaki birçok oyuncuyla yollarını ayırması gündemde olan Real Madrid'in takviye adaylarından biri de, geçtiğimiz sezon Badalona forması giyen Clay Tucker. Badalona'nın geçtiğimiz sezon en büyük kozu olan Amerikalı oyuncu İspanya'da, daha iyi bir takıma kapağı atabilir gibi gözüküyor.
- Efes Pilsen'den ayrılan Charles Smith'in talipleri arasında tanıdık bir isim olduğu söyleniyor Tanjevic'in elinin altında olacak olan Lottomatica Roma, dedikodulara göre tecrübeli Amerikalı oyuncu ile ilgileniyor.
- Uzun oyuncu arayışındaki Panathinaikos, Spanoulis'i kaptırdığı Olympiakos'tan Baby Shaq lakaplı, yazılışı da okunuşu da ayrı dert olan Sofoklis Schortsanitis'i almayı düşünüyor.
- Haber Türk kaynaklı haberlere göre (ki sonradan Sırp basınında da yer buldu) Fenerbahçe Ülker, Aleks Maric'in alternatifi olarak Milan Macvan ile ilgileniyor. Tabii Macvan-Maric kıyası, birinin diğerinin nasıl alternatifi olabileceği de ayrı bir tartışma konusu...
19 Temmuz 2010 Pazartesi
CSKA Hamleleri
18 Temmuz 2010 Pazar
Unicaja Malaga'da Güçlenme Çabaları
Final Four'un Yeni Adresi Barcelona
17 Temmuz 2010 Cumartesi
Fran Vazquez ve Grimau 1 Yıl Daha Barca'da
15 Temmuz 2010 Perşembe
Javtokas Valencia’da
Marko Yarın NtvSpor Radyo'nun Konuğu
14 Temmuz 2010 Çarşamba
PAO'nun Transfer Listesi
Bu tip haberleri “sızan bilgiler arasında” kalıbıyla duyurmaya bayılıyorum, bu sefer de öyle yapacağım; Yunanistan’ın devlerinden PAO’nun hedefindeki isimler belli oldu, Yoncalar’ın Rudy Fernandez, Luis Scola ve Andres Nocioni ile ilgilendikleri sızan bilgiler arasında… Şuradaki habere göre Obradovic’in ekibi, gidenlerin yerini doldurmaya çalışırken pek de cimri davranmıyor. Kaimakoglou ve Vougioukas ile birlikte takımın 'görev adamlarını' kadrosuna katan PAO şimdi daha büyük isimlerle bu iskeletin üstüne çıkmaya çalışıyor. Hedefteki isimleri yukarıda saydık, hepsini almalarını bekleyemeyiz elbette ancak isimlerin fazlasıyla heyecan verici olduğunu ve herhangi birinin takıma katılımının pozisyonunda ciddi fark yaratacağını söyleyebiliriz. Rudy Fernandez için Real Madrid, Barcelona ve Unicaja Malaga ile çekişecekleri aşikar; Scola ve Nocioni için de kıta içi ve dışından birçok rakipleri olacağı açık. Ancak bize şeytanın avukatlığını yapıp ismi geçenleri duyurmak düşer. Efes Pilsen sempatizanlarının da Panathinaikos'un hamlelerini ayrı bir dikkatle takip ettiklerini düşünüyorum, lakin Atina ekibinden gelen sinyaller pek de olumlu gözükmüyor.
İlave: Bu haber yayılmaya başladığından beri yükselen sesler, sadece Rudy Fernandez'e olan ilginin gerçekçi olduğu yönünde. Mevcut maddi şartlar PAO'yu ve hatta tüm Yunan temsilcilerini beklediğimiz gibi etkileyecek anlaşılan. Habere elimiz değmişken şunu da ekleyelim, PAO Saras'a yıllık 700 bin Euro'luk bir teklif yapmış, iki taraf arasında görüşmeler sürüyor(muş).
İstenen Adam: Aleks Maric
Maric’in taliplerine gelecek olursak, her gün yeni haber ancak benzer isimlere rastlıyoruz. Talkbasket’te yer alan habere göre Aleks’in en ciddi 2 talibi Panathinaikos ve Fenerbahçe Ülker. Haberde her 2 takımın da tecrübeli oyuncu için 500 bin Euro gibi bir bonservis bedeli önerdiği ancak bunun Partizan tarafından kabul görmediği, Partizan yönetiminin Maric’e 1 hafta süre verdiği ve daha iyi bir teklifle kendilerine gelmediği sürece oyuncunun gelecek sezon da takımda kalacağının kendisine iletildiği belirtilmiş. Partizan tarafından istenen meblağ 1 milyon Euro civarında olsa da Sırp ekibi yetkililerinin 700-750 bin Euro arası bir meblağ ile karşılaşmaları durumunda da yelkenleri suya indirebileceği belirtiliyor. Kuşkusuz Maric, transferi durumunda her takıma çok büyük güç katacak seviyede bir uzun; Fenerbahçe’nin böyle bir uzunu getirebilmesi de ayrı bir transfer başarısı olur. Zor ama göreceğiz… (İlave: Talkbasket'in haberinin de kaynağı şurası, aslında tüm Sırp medyası da diyebiliriz)
Nemanja Bjelica'da Sona Doğru
13 Temmuz 2010 Salı
Robertas Javtokas Serbest
Kazan'da İşlem Tamam
Maciej Lampe, Marko Popovic, Terrell Lyday, Petr Samoylenko, Victor Zvarykin, Igor Zamanskiy, Vladimir Veremeenko ve Valiantsin Yurchyk'u kadrosunda tutma kararı alan Kazan, bugün itibariyle 4 oyuncuyu kadrosuna ekleyerek 2010-2011'in erken hazır olan isimleri arasında adını yazdırdı. Transferde Kelly McCarty, Slavko Vranes, Hasan Rizvic ve Zakhar Pashutin gibi tanıdık isimleri renklerine bağlayan Unics Kazan, Temmuz ayı ortası itibariyle tükkanı kapatıp hazırlıkları beklemeye koyuldu. CSKA ve Khimki seviyesinde bir takım olmayacaklarını söylemek herhalde haksızlık olmaz kendilerine, lakin EL yapabilmek için ciddi çaba sarf edecekleri ortada; bunu yapabilecek güçleri var gibi de gözüküyor.
Ve PAO'nun Sesi Çıkmaya Başlar...
Baskonia A.Ş. Gururla Sunar
12 Temmuz 2010 Pazartesi
2011 Final Four'u İstanbul'a ?
Matt Nielsen Olympiakos'ta
NOT : Matt Nielsen ve Olympiakos bu yazı yazıldıktan yaklaşık 1 saat sonra 2 yıllık sözleşme üzerinde anlaşma sağladılar.
Rafa Martinez : B Planı
Efes’in Rakibine Takviye
Roma'ya Tanjevic Eli
Tanjevic'in Roma'nın üstündeki elin etkilerini yavaş yavaş görmeye başlıyoruz, başkent temsilcisinin transfer listesinde adı geçen isimler tam da Karadağlı koçun işi gibi gözüküyor. Öncelikle Cibona'nın genç guardı Bojan Bogdanovic Roma'nın gündemine geldi, iflasın eşiğindeki Hırvat temsilcisinin genç yıldızını elinde tutma şansı pek yok gibi gözüküyor. Ardından da Almanya'nın genç uzunu Tibor Pleiss'in Tanjevic ve Roma'nın kıskacında olduğu dillendirilmeye başlandı. Bu sene yine EL'de mücadele edecek olan İtalyan temsilcisinin bir diğer transfer adayı da Fenerbahçe Ülker'de geçtiğimiz sezon forma giyen ancak bu seviyeler için yeterliliği hep tartışılan, ardından Panellinios'a geçip burada iyi bir sezon geçiren Devin Smith. Üç oyuncuya da ilginin ciddi olduğu İtalya'da yazılıp çiziliyor; ikisi genç, biri tanıdık, tam Tanjevic'lik. Onu bu organizasyonun başına geçiren Roma'nın kendisine ve atılacak hamlelere güveni tamdır diye düşünüyorum. Buradakinden daha sabırlı bir ortam bulacağı kesin, o bakımda daha rahat çalışacaktır ancak fark yaratması kolay değil; Siena tekelindeki ligde ne kadar zamanda neler yapabileceğini göreceğiz.
11 Temmuz 2010 Pazar
Spanoulis Resmen Olympiakos'ta
9 Temmuz 2010 Cuma
Siena'dan Takviye
Kleiza Out, Bjelica In?
8 Temmuz 2010 Perşembe
Kura - Efes Pilsen Grubu
Panathinaikos: Çok kötü bir EL sezonu geçirseler de Olmypiakos’u geçip ligi almayı başardılar. Onların da kadrosunda epey değişiklik oluyor. Pekovic’i kaybettiler, Haislip’i gönderdiler, Spanoulis belirsiz. Batiste ve Nicholas’ın sözleşmeleri bitmişti ancak Nicholas sözleşmeyi yeniledi. Saras’ı elden çıkartıp bütçede yer açmayı, bununla da Batiste’yi tutmayı düşünüyorlar. İlgilendikleri isimlerden de bir tek Maric’ten haberdarız, onu da şartlar itibariyle almaları çok zor. Gerçi PAO için çok fazla bir şey söylemeye gerek yok, 12 taraftar çıkarsalar sahaya, Atina’da maç kazanmanız çok zor onlara karşı. Tıpkı CSKA gibi kadrolarında hafif bir belirsizlik payıyla birlikte halen çok güçlüler.
Valencia: Geçen sezonun flaş takımının başına tüm Avrupa devleri üşüştü, sivrilen isimleri kapanın elinde kaldı-kalıyor adeta. Spahija Fenerbahçe’ye, Perovic Barcelona’ya gitti. Kelati ve Nielsen boşta, Rafa Martinez’i de Barcelona ve Malaga ciddi şekilde istiyor. De Colo, Lishschuk, Claver gibi kaliteli isimleri var kadroda, Sevilla’dan da Savanovic’i aldılar. Geçtiğimiz sezon çok başarılı olan, Eurocup’ı alan takımdan çok isim kaybettiler, eğer Martinez’i tutup 2-3 kaliteli isim kadroya katabilirlerse klasik, zorlu bir İspanya deplasmanı olarak anılabilirler. Onlar için konuşmak adına birkaç hafta daha beklememiz gerek.
A.J.Milano: Geçtiğimiz transfer dönemine de çok hızlı girip Maciulis, Petravicius, Mancinelli ve hatta Acker gibi oyuncuları almışlardı. Şu anda da Saras, Garbajosa, Domercant gibi önemli isimlerin peşinden koşuyorlar. Efes için tehlikeli olup olamayacağı bu transfer stratejisinin sonucuna göre belli olacak ama 5. Torba takımları içinden belki de en tatsızıydı. Siena da değişim sancıları çekiyorken iyi bir takım kurup hem İtalya’da hem de Avrupa’da iş yapmak isteyeceklerini düşünüyorum. 5. torba takımı bir anda tehlikeli konuma gelebilir, göreceğiz.
Union Olimpija: Tek dişi kalmış canavar, geleceği meçhul takım. Ne yazsak, neyi yorumlasak bilmiyorum, daha doğrusu kadrolarında kim kaldı onu bile hatırlamıyorum. En son Klobucar da Partizan'a geçti. Bir mucize olması lazım kadroyu toparlayıp bu gruptaki diğer 5 takıma kafa tutmak için, açık ara zayıf halka…
Not: Efes için Milano-Valencia ikilisinin durumları önemli olacak, bana göre Fenerbahçe’nin grubundan epey daha zorlu bir grup. Maalesef EL’de ilerlemek için, çok büyük 2. tur kura istisnaları dışında, ilk turdan 1-2 çıkmak önem teşkil ediyor. Efes’in ilk ikide yer alması için ciddi mesai harcaması ve bir yandan da PAO-CSKA gibi devlerin zayıflamasını beklemesi gerekir. Efes'in transfer hamlelerini merakla bekliyoruz bu bakımdan, tabii Valencia ve Milano’nun kuracakları kadrolar da belirleyici olacaktır…
Kura - Fenerbahçe Grubu
Siena: Mecburi değişim geçiriyorlar. McIntyre ve Eze gitti, Sato, Domercant ve Hawkins de ayrılabilir. Eze kayıp sayılmaz, onun yerini Rakovic ile doldurdular ancak diğer tüm oyuncular, takımın başında halen Pianigiani de olsa büyük kayıp. Birkaç yıldır makine düzeninde işleyen takım illa ki darbe almış olacak ancak yine de “Siena battı” diyemiyorsunuz. Earl Calloway’i PG, Eric Williams ve Ali Traore’yi uzun pozisyonu için düşünüyorlar. Yazı en hareketli geçirmesi muhtemel takım. Zizis, Stonerook ve Lavronivic’in yanına yazılacak isimler belirleyici olacak. Mutlaka iyi bir takım kuracaklar ama düzene bir parça çomak sokulacak, el mahkum.
Rytas: Avrupa’da kadrosu hazır belki de tek takım. Jerry Johnson, Brad Newley ve Cemal Nalga takviyeleri ile kadroyu tamamladılar. Gecevicius ve Jonas Valanciunas gibi önemli gençleri var, hatta Gecevicius artık saygın atıcılardan biri Avrupa’da. Litvanya basketbolunun öncü temsilcisi konumundalar; Jomantas, Bajramovic, Bjelica gibi tecrübeli oyuncuları var. Uzun rotasyonları EL seviyesi için zayıf gözüküyor ancak bir Litvanya takımına dudak bükmeye korkuyor insan. Fenerbahçe’nin altına alması gereken bir takım, yine de deplasmanı çok zor geçer…
Cibona Zagreb: Grubun mazlumu konumunda, zira koçu ve en iyi oyuncusu Türkiye yolunu tutmuş durumda. Jamont Gordon ayrılıyor, daha doğrusu takımın hemen hepsi ayrıldı-ayrılacak listesinde. Bu takımı toparlamaları, geçtiğimiz sezonki ortamı yakalamaları çok zor ki o ortamı da Fenerbahçe kendi elleri ile yaratmıştı. Gordon ve Anderson gibi iyi Amerikalılar düşürüp gidişatı değiştiremezlerse zayıf halka…
Cholet: Gönülden desteklenesi, basketbol mucizesi güzel takım. Erman Kunter’in büyük başarısı, büyük bütçeler arasında can çekişen biz amatör ruhlu pis duygusalların can simidi… Zagreb dışındakileri altlarına almaları çok zor gözükse de Kunter’in sihirli değneğini beklemek lazım. Erman Hoca’nın son harikası Kevin Seraphin Amerika yolları kovalıyor, Gelabale takımdan ayrıldı. Cholet Erman Kunter’i takımda tutarken bir parça bütçe yükseltmişti, özellikle kısalara yapacakları takviyeleri merakla bekliyoruz. Dediğim gibi işleri zor, ancak biraz sallanan bir takımı altına almaları çok sürpriz olmaz. Rytas’ı gözlerine kestirmeleri beklenebilir, oyunlarını oynayıp keyif almaya bakacaklardır.
Not: Fenerbahçe için hedefin ikincilik olması gereken bir grup. Cholet dışındaki takımların hepsi tanıdık, özellikle Barcelona ve Siena artık bizden biri. Önceki yıllarda çok tatsız skorlar alındı bu takımlara karşı, Spahija’nın daha karakterli bir takım kurmasını ve bu takımlara karşı ayakta duracak bir ekip yaratmasını bekliyorum. Greer-Vidmar ikilisi kalacaksa eldeki kadro budur, F4 çok uzak hedef ama bu gruptan 2. çıkmaya çalışılmalıdır.
Euroleague 2010/11
A Grubu: Caja Laboral, Maccabi Electra Tel-Aviv, Partizan Belgrade, Asseco Prokom, Zalgiris Kaunas, elemelerden gelecek bir takım
B Grubu: Olympiacos Piraeus, Real Madrid, Unicaja, Virtus Roma, Brose Baskets, elemelerden gelecek bir takım
C Grubu: Regal Barcelona, Montepaschi Siena, Lietuvos Rytas, Fenerbahce Ülker, Cibona Zagreb, Cholet Basket
D Grubu: CSKA Moskova, Panathinaikos, Power Elec. Valencia, Efes Pilsen, Armani Jeans Milano, Union Olimpija Ljubljana
Eleme Turu kuraları da çekildi. İşte temsilcimiz Banvit'i ilgilendiren eşleşmeler;
Asvel Basket Lyon - KK Buducnost
Le Mans Sarthe - Banvit BK
BC Khimki - Pepsi Caserta
Maroussi BC - Budivelnik
Banvit, Le Mans'ı elediği takdirde, Asvel - Buducnost eşleşmesinin galibiyle, burayı da geçtikten sonra, Khimki, Caserta, Maroussi veya Budivelnik'le oynayacak. Yani işi oldukça zor temsilcimizin.