Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

11 Mayıs 2010 Salı

Partizan Camiasından Yeni Ders

Final Four'da finali de, üçüncülüğü de son saniye basketiyle kaybettiler ama daha önce de yazdığım gibi onlar çoktan kazanmıştı. Karşılama töreni de şampiyonlarını yalnız bırakmayan müthiş taraftara yakıştı. Grobari küskündü ama sevenler de Grobari'den ibaret değildi.

Bütün bir sezon sportif anlamda herkese dersler veren Partizan takımı dün seyircisiyle beraber yepyeni bir ders daha verdi: "Gerçekten Birliktelik" Bizler havaalanlarına canlı yayınlarla büyümüş bir nesiliz. Önemli bir ekonomi, çevre, siyaset, bilim haberi nasıl kesilir ve kalabalık aynı anda bir futbolcuyu hem ezip, hem de atkıyla nasıl boğmaya çalışır uygulamalı olarak defalarca görmüş, hatta yaşamış bir gençliğiz. Bugüne kadar hep futbolcular havaalanında karşılandığı için bunu bilinçli yazdım. İşte bu yüzden sadece resimleri vermeyip birkaç satır da altına karalamak istedim. Alana gelen kalabalığa dikkat ederseniz bayanların oldukça fazla olduğunu ve en ön saflarda olduğunu rahatça görebilirsiniz. Çünkü kalabalığın kendilerini ezeceğine veya takımı bahane edip kendilerine sıkıntı yaratacağına inanmıyorlar. Etrafta coplarıyla ve biber gazlasıyla bekleyen polisler de yok. Çünkü eminim onlar da bu buluşmanın medeni bir şölene dönüşeceğini biliyorlar. Aynı şekilde takımın yüzlerce güvenlik görevlisinin arasından geçerek otobüse gitmeye gerek duymadığı gibi. Kafile havaalanına geliyor, taraftarlar kendilerinden geçiyorlar ama camları kıran, kapının diğer tarafına geçen de yok. Herkes sevdiği, taptığı oyuncularla fotoğraf çektiriyor, sohbet ediyor.

Bu gibi olayların taraftara yaşattığı mutluluğu, hem taraftarın kulübe hem de oradaki oyuncuların taraftara hissettirdiği aidiyeti iyi irdelemek gerekiyor. Bir takımın elindeki oyuncuyu tutabilmesine etki eden faktörlere kadar uzanır bu aidiyet. "İyi günde kötü günde" klişesinin gerçeğe dönüştüğü, cuma günü takımı çiçeklerle uğurlayıp pazartesi küfürlerle karşılayanların olmadığı derslerdir bunlar. Bir babanın küçük çocuğunu alıp tesislere götürmesine rağmen tanıdığı olmadığı için oyuncularla tanıştıramadığını, oğlunun basketboldan soğuduğunu yazmaz böyle hikayeler. İşte bu yüzden biz onların oyuncularını ve koçlarını değil öncelikle spor kültürlerini örnek almalıyız. Kendi oyuncusuna küfredenlerin de, en zor şartlarda kendisini destekleyen taraftara dokunmadan otobüse ulaşmak isteyenlerin de bu hikayeden ders çıkarması gerekiyor.

2 yorum:

Furkan Zengin dedi ki...

Mali bu konuda Fenerbahçe taraftarını tek geçeceğim ben :) , zira yıllardır Fenerbahçe Bayan voleybol ve basketbol takımlarını yeri geldi 10 kişi ile bile karşıladılar. Olayın son noktası da bu seneki CL finali dönüşü olmuştur bence...

HotSauce21 dedi ki...

bizde olsaydı,öndeki pembe body'li hatun çıkışta hamile kalırdı.

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...