Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

30 Kasım 2011 Çarşamba

THY Euroleague 7. Hafta Sakatlık Raporu

1 yorum

A GRUBU
Bennet Cantu : Scekic dizindeki sakatlık nedeniyle forma giyemeyecek. Micov ve Shermadini haftasonu oynamadı ama bu maçta oynamaları bekleniyor.
Bizkaia Bilbao : Hervelle'in sakatlığı düzeldi. Bu hafta oynaması bekleniyor.
Caja Laboral :  Bjelica 1 ay yok. Reggie Williams takımdan ayrıldı.
Fenerbahçe Ülker : Mirsad ve Tomas sakatlıkları sebebiyle maçta oynamayacaklar.
Olympiacos : Vasilopoulos forma giyemeyecek.
SLUC Nancy : Herhangi bir sakatlık yok ama Batum NBA'e döneceği için bu maçta oynamayacak.

B GRUBU
CSKA Moskova : Andrei Kirilenko'nun burnu kırıldı ve 1 ay forma giyemeyecek. Lavrinovic'in durumu şüpheli.
Brose Baskets : John Goldsberry sakatlığı sebebiyle forma giyemeyecek.
KK Zagreb : Diante Garrett ile yollar ayrıldı. Herhangi bir sakatlık problemi yok takımda.
Panathinaikos : Perperoglou ve Tsartsaris forma giyemeyecekler.
Unicaja Malaga : Tripkovic ve Rowland forma giyemeyecek.
Zalgiris Kaunas : Herhangi bir eksiklik yok.

C GRUBU
Anadolu Efes : Kerem Gönlüm ve Tarence Kinsey sakat.
Belgacom Spirou : Broyles dışında takımda eksiklik yok.
Maccabi Electra : Herhangi bir eksiklik yok.
Emperio Armani : Hairston'ın durumu şüpheli. Gallinari NBA'e dönmeden önce bu hafta forma giyecek.
Partizan mt:s : Herhangi bir eksiklik yok. Pekovic de sahada olacak.
Real Madrid : Novica Velickovic uzun süre sahalardan uzak olacak. Rudy Fernandez de sakatlığı dolayısıyla forma giyemeyecek.

D GRUBU
Asseco Prokom : Herhangi bir eksiklik yok.
Barcelona Regal : Herhangi bir eksiklik yok. Navarro'nun durumu şüpheli.
Galatasaray : Furkan Aldemir bu hafta da oynayamayacak.
Montepaschi Siena : Kaukenas sezonu kapattı.
Unics Kazan : Jawai'nin durumu şüpheli ama oynaması bekleniyor. Amcasının vefatı yüzünden ABD'ye giden Kelly McCarty de bu maçta forma giyecek. 
Union Olimpija : Jagodnik uzun süre sahalardan uzak kalacak.

NOT: Sakatlık raporu THY Euroleague resmi sitesindeki bilgilere göre düzenlenniştir.

THY Euroleague 7. Hafta Programı (30 Kasım-1 Aralık)

0 yorum

30 Kasım Çarşamba
19:45 Zalgiris Kaunas - Unicaja Malaga
21:30 Belgacom Spirou - Anadolu Efes (Ntvspor Canlı)
21:45 Brose Baskets - CSKA Moskova    
22:00 Gescrap BB - SLUC Nancy    
22:00 Panathinaikos - KK Zagreb    

1 Aralık Perşembe
17:00 Unics - GS Medical Park (Ntvspor Canlı)
20:00 Fenerbahce Ülker - Olympiacos (Ntvspor Canlı)
20:00 Union Olimpija - Montepaschi Siena
21:45 Bennet Cantu - Caja Laboral    
21:45 EA7 Armani - Real Madrid (Ntvspor Canlı)
21:45 Partizan mt  - Maccabi Electra    
21:45 Asseco Prokom - FC Barcelona Regal    

28 Kasım 2011 Pazartesi

Serge Ibaka Havayolları

0 yorum


İlk değil, son da olmayacak. Haftaya NBA'e dönüyor Ibaka o yüzden bunların tadını çıkartmak gerekir.

Kaukenas Sezonu Kapattı Gibi

1 yorum

Haftaiçi sahasında Kazan'a yenilmesine rağmen ikili averaj üstünlüğünü koruyarak grupta ikincilik için avantajını sürdüren Montepaschi Siena için tam anlamıyla kara haber var bu hafta. Cremona deplasmanında turnikeye giderken Terrence Roderick ile çarpışan ve yere kötü düşen Kaukenas dizinden sakatlandı. Henüz kulübün resmi sitesi dahil hiçbir yerde kesin bir açıklama yok ama başkan Minucci'nin radyoda yaptığı açıklamaya göre Kaukenas'ın sezonu kapatmış olma ihtimali yüksek. Elbette ki yapılacak testlerden sonra kesin tablo ortaya çıkacaktır ama durumun iç açıcı olmadığını söyleyebilirim. Pozisyon burada. Pozisyonu izleyince insan bir tuhaf oluyor ama eminim Pianigiani'nin içi daha bir tuhaf olmuştur çünkü Kaukenas gibi güven veren bir skorerden sonra o bölge Rakocevic ve Aradori'ye kaldı. Hatta McCalebb sahadayken Zisis'i de oraya çekebilir ama bu sefer de McCalebb'i dinlendirme şansı ortadan kalkıyor. NBA lokavtı da bitmişken Pianigiani için zor bir dönem başlıyor. Kaukenas'ın sezonu kapattığı kesinleşirse oraya bir takviye mutlaka gelir ama hemen mi olur Top 16 ile birlikte mi onu öngörmek zor. Üstelik de grupta işler bu kadar kritikken...

26 Kasım 2011 Cumartesi

THY Euroleague'de 6. Haftanın En İyi 10 Hareketi

0 yorum


1 numara tabi ki Dimitris Diamantidis. Yine sahneye çıktı, maç kazandıran üçlüğüyle haftaya damgasını vurdu.
-

THY Euroleague'de 6. Haftanın MVP'si San Emeterio

0 yorum

Bazılarına göre overrated, birçoğuna göre ise underrated bir oyuncu San Emeterio. Fazla gösterişi olmayan ama kağıttan ziyade parkede verdiği emeğin karşılığı zor tarif edilebilecek bir isim. İki sezon önce Caja Laboral Barcelona'yı darmadağın edip İspanya şampiyonu olurken başroldeki isimdi. İspanya'da 2011 yılının en değerli oyuncusu, THY Euroleague'de de sezonun en iyi beşine seçildi. Ivanovic'in Caja Laboral'inde her maç günü maçın kahramanı değiştiği için zaman zaman kağıt üstünde etkileyici rakamları olamayabiliyor ama gecenin kahramanı olduğu zaman da böyle en değerli oyuncu seçiliyor. Bu haftaiçi azizimizin kurbanı Fenerbahçe Ülker oldu. Sahaya koyduğu performansla Fenerbahçe'nin bütün galibiyet umutlarını alıp götüren San Emeterio uzatmada da fişi çeken isimdi. Topladığı 36 ranking puanıyla da haftanın oyuncusu seçildi ve kariyerindeki en yüksek ikinci rakama ulaştı. Türk takımları olarak özenle çıkardığımız MVP listemize eklendi.

23 Kasım 2011 Çarşamba

THY Euroleague 6. Hafta Sakatlık Raporu

1 yorum

A GRUBU
Bennet Cantu : Scekic dizindeki sakatlık nedeniyle forma giyemeyecek. Micov ve Cinciarini'nin de sakatlıkları var ama oynamaları bekleniyor.
Bizkaia Bilbao : Hervelle 2 hafta oynamayacak. Damir Krupalija kadroya dahil edildi. Raul Lopez'in durumu da şüpheli.
Caja Laboral :  Reggie Williams iki hafta oynayamayacak. Goran Dragic kadroya dahil edildi.
Fenerbahçe Ülker : Mirsad ve Tomas sakatlıkları sebebiyle maçta oynamayacaklar.
Olympiacos : Vasilopoulos forma giyemeyecek.
SLUC Nancy : Herhangi bir eksiklik yok.

B GRUBU
CSKA Moskova : Andrei Kirilenko'nun burnu kırıldı ve 2 hafta forma giyemeyecek. Lavrinovic'in durumu şüpheli.
Brose Baskets : John Goldsberry sakatlığı sebebiyle forma giyemeyecek.
KK Zagreb : Diante Garrett ile yollar ayrıldı. Herhangi bir sakatlık problemi yok takımda.
Panathinaikos : Perperoglou ve Tsartsaris forma giyemeyecekler.
Unicaja Malaga : Freeland ve Rowland'ın durumları şüpheli.
Zalgiris Kaunas : DeJuan Collins Moskova'ya götürülmedi.

C GRUBU
Anadolu Efes : Kerem Gönlüm ve Tarence Kinsey sakat.
Belgacom Spirou : Broyles dışında takımda eksiklik yok.
Maccabi Electra : Herhangi bir eksiklik yok.
Emperio Armani : Herhangi bir eksiklik yok.
Partizan mt:s : Herhangi bir eksiklik yok.
Real Madrid : Novica Velickovic uzun süre sahalardan uzak olacak.

D GRUBU
Asseco Prokom : Herhangi bir eksiklik yok.
Barcelona Regal : Herhangi bir eksiklik yok.
Galatasaray : Herhangi bir eksiklik yok.
Montepaschi Siena : Herhangi bir eksiklik yok.
Unics Kazan : Jawai'nin durumu şüpheli.
Union Olimpija : Jagodnik uzun süre sahalardan uzak kalacak.

NOT: Sakatlık raporu THY Euroleague resmi sitesindeki bilgilere göre düzenlenniştir.

THY Euroleague 6. Hafta Programı (23-24 Kasım)

0 yorum

23 Kasım Çarşamba
18:15 CSKA Moskova - Zalgiris    
19:00 Olympiacos - Gescrap Bilbao    
20:00 Anadolu Efes - Partizan mt:S (Ntvspor CANLI)
21:45 Montepaschi Siena - Unics Kazan (Ntvspor CANLI)

24 Kasım Perşembe
20:00 Real Madrid - Belgacom Spirou    
20:00 GS Medical Park - Asseco Prokom (Ntvspor CANLI)
21:00 Maccabi Electra - EA7 Armani    
21:45 SLUC Nancy - Bennet Cantu    
21:45 Caja Laboral - Fenerbahçe Ulker (Ntvspor CANLI)
21:45 Unicaja Malaga - Panathinaikos    
21:45 Barcelona Regal - U. Olimpija    
22:00 KK Zagreb - Brose Baskets    

20 Kasım 2011 Pazar

Navarro'dan Bir Rekor Daha

0 yorum

Seversiniz sevmezsiniz -muhtemelen çoğunuz da sevmezsiniz- ama Navarro tarihin satırlarına imza atmaya devam ediyor. Haftasonu Valladolid maçında iki üçlük isabet kaydeden Navarro İspanya lig tarihinde bu kategoride Velimir Perasovic'i yakalayarak ikinci sıraya yükseldi. 354 maçta 882 isabet kaydeden Perasovic, 487 maçta bu isabeti yakalayan Navarro'nun altında kalacak orası kesin ama Navarro 654 maçta 1233 isabet kaydeden efsane Alberto Herreros'u yakalayabilir mi orası meçhul işte. Serbest dalış ustası Navarro maç başına 1.81 üçlük isabet oranıyla oynuyor. Bu oranı koruyarak Herreros'a ulaşması için 194 maç daha oynaması gerekiyor. Gerçekten zor iş. Navarro'nun yere atladığı zamanların bir kısmını önümüzdeki yıllarda üçlüklere ayırması şart.

Yunanistan'da İlk Derbi Panathinaikos'un

0 yorum

Yunanistan'da sezonun ilk büyük derbisini sahasında Olympiakos'u 74-70 mağlup eden Panathinaikos kazandı. Maçı izleme şansım olmadı ama rakamlarda bir nokta dikkati çekiyor. Olympiakos üçlük atışlarda 3/21, Panathinaikos 5/10 ile oynadı ve buna rağmen ne ikilik atışlarda, ne de diğer hiçbir istatistikte iki takım arasında çok ciddi bir fark yok. Bu açıdan maçı, derbi olmasının haricinde çok merak ettiğimi ekleyeyim. Ribaundlarda, asistlerde ve top çalma rakamlarında rakibinin gerisinde olan, berbat dış şut atan Olympiakos'un böyle kafa kafaya bir skoru nasıl elde ettiği bende merak uyandırdı. Bireysel istatistiklerde büyük şef Diamantidis yine öne çıkıyor. 15 sayı, 8 asist ve 3 top çalma alışık olduğumuz rakamlar ama 7 top kaybı "Diamantidis'liler Dayanışma Derneği" üyeleri olarak bizleri üzdü, bunu da eklemek lazım. Vougioukas'ın yaptırdığı 10 faul da dikkat çekici. Olympiakos cephesinde de yalnız kral Spanoulis'e bu maç Printezis yaverlik yapmışa benziyor. 19 dakikada 18 sayı önemli bir katkı. Bu maç tabi ki izlenecek; Panathinaikos'a saygı penceresinden, Olympiakos'a rakip penceresinden, derbiye de basketbolsever gözüyle ayrı bir bakılacak. İlk yumruğu indiren Obradovic üstada da alkış tutulacak.

Andrei Kirilenko'nun Burnu Kırıldı

0 yorum

Sezonun şu ana kadarki en değerli, en özel ve en verimli performansının altında imzası bulunan Andrei Kirilenko, Krasnye Krylia maçında şanssız bir şekilde sakatlandı. Yüzüstü düşen Kirilenko'nun ilk anda kaşında açılma görünse de daha sonra yapılan açıklamada ilk müdahalede sol kaşına dikişin hemen atıldığı, kırılan burnuna ve sol omzuna müdahalenin ise Moskova'ya dönüşte detaylı olarak yapılacağı belirtildi. 2 veya 3 maç kaçıracak Kirilenko ve maske ile oynamaya devam edecek. 

CSKA Moskova için çok kritik bir fikstür yok ve Kirilenko'nun yokluğunda bir süre idare edebilirler ama bu kadar formdayken ve uzun bir süre sonra sakatlık olmadan oynarken Kirilenko'nun bunu yaşaması büyük şansızlık. Kimileri nazar diyebilir ama ben nazar demeyi Kirilenko'ya büyük haksızlık olarak görürüm çünkü sakatlandığı pozisyonda bile Krstic'e yardıma geliyordu. Sezon başından beri hiçbir pozisyonda yere atlamaktan, mücadeleye girmekten çekinmeyen Kirilenko, NBA ithalatındaki en değerli parçaydı. Sakatlık pozisyonu aşağıda. Sıkıntılı sahneler var, yüreği dayanmayan izlemesin diye uyaralım.


17 Kasım 2011 Perşembe

Euroleague Normal Sezon: Olan Biten 2

0 yorum


C Grubu

C Grubu kuralar çekildiğinde ölüm grubuydu, an itibariyle oynanan basketbolun kalitesi o görüntüden epey uzak; ancak görüntüye bakınca en büyük aksiyonun burada olduğu net bir şekilde görülüyor. "Herkesin herkesi yenebildiği, kaliteli bir lig" dercesine, grubun tamamı karman çorman olmuş vaziyette.

Anadolu Efes henüz taşları yerine oturtma döneminde olsa dahi, Maccabi maçıyla birlikte iyice gün yüzüne çıktı ki, o taşları yerine oturtmak o kadar da kolay olmayacak. "Bu sene büyük paralar harcayan Efes" naraları eşliğinde sezona girildi; ancak harcanan paranın bir kısmının plansız harcandığı, hatta yanlış oyunculara harcandığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Daha önce Spirou maçından sonra yazmıştım, bu takımın organizasyon konusunda 32 yaşındaki Kerem'in eline baktığını ve derin gibi görünen kadroda aslında bazı mevkilerde büyük sıkıntı çekildiğini. Kinsey'nin sakatlığıyla birlikte kirliler tamamen ortalığa saçıldı. Bir numaralı atıcı olarak lanse edilen Vujacic felaket bir sezon geçiriyor, ilk 4 maç itibariyle 58 saha içi denemesinden sadece 16'sında isabeti bulmuş. İyi şutörlerin kötü dönemleri elbet olur diyerek kestirip atmak da mümkün değil, zira sorun Vujacic'in kaçırdığı şutlardan ziyade yaptığı yanlış şut tercihleri. Maccabi maçının 3. çeyreğinde üst üste bulduğu isabetlerle Efes'i maçın içine katan adam ile bitime 40 saniye kala 1'e 1 fastbreak'i 3 sayıyla bitirmeye çalışan aynı adam. Bunun yanında, Kinsey'in sakatlık geçmişi ve Sinan-Cenk ikilisinin hücumda ve savunmada verebileceği toplam verim akıllara soru işaretlerinden başka bir şey getirmiyor. Uzun rotasyonu mükemmele yakın olan Efes'in kısalarda bu denli sıkıntı yaşaması gecekonduların yanına dikilen 50 blokluk siteleri ve residance'larıyla İstanbul'u hatırlatıyor. Lokavtın sene sonuna kadar devam etme ihtimalinin hayli yükselmiş olması Efes'e yarayabilir, ilerleyen günlerde transfer gündemini takipte kalmalı.

Grubun geri kalanı da en az Efes kadar sıkıntılı. Milano yeni topladığı kadroyu Scariolo'nun bilindik beceriksizlikleri sebebiyle bir türlü bir araya getiremiyor. Milano'da Efes'e kaybettikleri maç sonrası Efes'in savunması epey övülmüştü; ancak bu hafta Maccabi'nin aynı savunmaya karşı bulduğu altyapı seviyesindeki sayıları görünce marifetin Efes savunmasında değil Milano hücumunda olduğu ortaya çıktı. Real Madrid ise yıllardır sıkıntısını çektiği oyun kurucu pozisyonundan hala muzdarip. Takım Llull'e emanetken NBA'den getire getire Ibaka'yı getiren yönetim mevcut durumu hak etmiyor değil (ki an itibariyle de Dwight Howard ve LaMarcus Aldridge isimleri geçiyor Real için). Partizan Pekovic'e bağımlı, onun yanında Acie Law'un sık dalgalanan oyunundan medet ummak zorundalar. Spirou'nun ise Efes deplasmanında aldığı sürpriz galibiyet olmasa, şu an hiçbir şansı olmayacaktı muhtemelen. Zaten an itibariyle matematiksel olarak Top 16'ya 1 galibiyet uzaklıkta olsalar dahi gerçekçi bir şansları yok. Maccabi ise en önemli oyuncusu Eidson'ı kaybetmesine rağmen aynı standardı korumayı bir şekilde başarıyor. Blatt ya da Maccabi faktörü olsa gerek, NBA'de yıllarca dalga malzemesi olan Jordan Farmar'dan dahi müthiş bir verim aldılar ilk 4 haftada. Sahip oldukları dinamizme biraz akıl ve saha görüşü katmak için Papaloukas'ın aldığı sürelerin artması gerekiyor orada da.

Grupta bu hafta son iki maçını kaybeden Real Madrid, Efes'i ağırlıyor. İspanyollar için, özellikle de koç Pablo Laso için, bu karşılaşma tamam ya da devam niteliğinde. Eğer kaybederlerse birkaç kelle gidebilir, Efes'in de bunun farkında olup daha dikkatli olması gerek. Maccabi kendi sahasında Efes'in düştüğü hataya düşmeyip Spirou'yu yenecektir, ancak Partizan'ı ağırlayan Armani Milano için aynısını söylemek mümkün değil. C Grubu'nda yarış son haftaya devam edecek gibi, her hafta da izlemeye değer maçlar oynanıyor. B Grubunun aksine buradan gözü bir dakikalığına bile ayırmamak en iyisi.

D Grubu

Galatasaray Euroleague'e ilk defa katılan bir takım için fazlasıyla iyi bir giriş yaptı sezona. Efes ve Fener'e göre durumun ve beklentilerin biraz daha farklı olmasının bunun üzerindeki etkisi büyük; ancak kazanılan başarının değerini hiçbir şekilde küçültmüyor bu durum. Şu ana kadar ortaya koydukları en olumlu şey, Euroleague'e hiç de yabancı değil gibi gözükmeleri. Lakovic ve Songaila transferleri bu yönden amacına ulaşmış. Ayrıca Oktay Mahmuti'yi de bu sebeple tebrik etmek gerek. Siena karşısında, zor duruma düştükleri anlarda bile bildikleri oyundan vazgeçmeyerek iyi sinyaller verdiler.

Furkan'ın son maçla yaptığı çıkış, Ender'in Efes performansına nazaran aklı başında bir görüntü sergilemesi, Andric ve Shipp'in verimli oyunları bir yana, Galatasaray'ın sahaya yansıyan en önemli özelliği tek bir kişinin eline bakmamaları. Eldeki guard bolluğunda yaratacak oyuncu bulmakta sıkıntı çekilmiyor, bu büyük avantaj. Buna rağmen, tek bir kişinin eline bakmamak takım olma yolunda önemli bir adım gibi görünse dahi oyunun sıkıştığı anlarda "al bizi kurtar" diyecek adam bulmakta sıkıntı çekebiliyorlar. O rol için akla ilk gelen isim elbette Lakovic; ancak Sloven oyuncu geldiği gün söylediğimiz üzere özellikle de bu yaşında fazla iniş çıkış Bu nedenle, Prokom deplasmanındaki müthiş performansının ardından üç maçtır ortalıkta gözükmemesi de beklenmedik bir durum değil.

Gruptaki genel görüntü benim sezon öncesi beklediğimden farklı değil. Takımlar an itibariyle tabloda kadro kalitesine göre sıralanmış durumda ki bu Euroleague'de kolay şahit olduğumuz bir bir durum değil. Galatasaray her ne kadar gruba son torba takımı olarak gelmiş olsa da, Prokom ve Olimpija'dan çok daha iyi oyuncu kalitesine sahip oldukları su götürmez bir gerçek. Polonya ve Slovenya deplasmanında alınan galibiyetler de hem bu avantajı kanıtladı, hem de gruptan çıkma yolunda müthiş bir avantaj getirdi Galatasaray adına. Kazan'a içeride kaybedilen maç olmasa 3.'lük de çok uzak görünmüyordu; ancak şimdilik Top 16 biletini son sıradan alacaklar gibi, en azından görüntü o. Kazan deplasmanında gelecek bir galibiyet ise şaşırtmaz açıkçası; ancak ilk 2 imkansıza yakın. 

Grubun bahsedilmeden geçilmemesi gereken ağaları Barcelona ve Siena. Barcelona geçen sezon yaşadığı hayal kırıklığının ardından nispeten yeni bir yapılanmaya gitti. Ricky Rubio'yla ayrılan yollar ve Huertas-Eidson eklemeleri onlar adına fazlasıyla olumlu. Huertas, Rubio'nun Barcelona hücumunda yarattığı kara deliklerin hepsini ustalıkla kapatıyor. 4 maçta yaptığı 30 asistle en yakın rakibinin 2 asist önünde bu alanda lig lideri olması bir yana, skora yaptığı katkı da yadsınamayacak kadar önemli. Eidson da hücumda bir başka güvenilecek el ve şut tehdidini menüye katmış olması bakımından önemli bir transfer ki onun asıl değeri ilerleyen dönemde olası kriz anlarında daha iyi anlaşılacaktır. Katalanların maçları bölüm bölüm oynamak, dış şut istikrarsızlığı gibi zaafları var; ancak kısa vadede Siena dışında bunları kolay değerlendirebilecek bir takımla oynamayacak olmaları onlar adına avantaj. Siena ise bazı sıkıntılar yaşamasına rağmen istikrarını korumayı bir şekilde başarıyor. En azından kazanmaları gereken maçları bir şekilde kazandılar. Malik Hairston'nı Milano yolunu tutmasının ardından en büyük sıkıntıyı o bölgeyi doldurmakta çektiler. Bizim diyarlarda pek sevilmeyen Rako'nun içinde o boşluğu doldurabilecek bir oyuncu hala olsa da, o oyuncuyu bu sezon izleyebileceğimizden pek emin değilim. Pota altındaki Rakovic-Andersen geçen senenin Final Four yapan takımından bir diğer farklılık, onun da sahaya yansımalarını özellikle Barcelona karşısında gördük. Siena gibi bir takımın sertliğiyle meşhur bir oyuncuyu Andersen gibi oyunun o yönüyle pek alakası olmayan bir isimle değiştirmesi pek iyi bir fikir değil. Pianigiani'nin bu takımdan bir Final Four katılımcısı yaratması zor; ancak istikrar tam bu noktada devreye giriyor. Siena elenene dek onların üzerini çizmek hiçbir şekilde mümkün olmayacak.

Bugün grupta Galatasaray Barcelona'yı, Siena Prokom'u, Unics de Union Olimpija'yı ağırlıyor. Galatasaray için Barcelona karşılaşması tadı çıkarılması gereken maçlardan bir tanesi. Barcelona'nın belli zaafları maçı kazanılabilir kılıyor; ancak Katalanlar elbette mutlak favori. Siena'nın Prokom karşısında zorlanması büyük sürpriz olur; keza ilk 4 haftada izlediğimiz Olimpija karşısında Unics'in durumu da aynı şekilde. Bugün oynanacak maçların ardından grupta birbirinden ayrı takılan üç ikili arasındaki makasın iyice açılması muhtemel.

15 Kasım 2011 Salı

Euroleague Normal Sezon: Olan Biten 1

0 yorum


Euroleague'de bu hafta normal sezonu yarılıyoruz, takımlar 5. haftayı da geride bırakırken grupların son durumu hakkında az da olsa bir fikir oluştu akıllarda. Blog uzun zamandır aktif değildi, grup grup ufak notlar düşelim ve ortalık biraz şenlensin.

A Grubu

Burada Fenerbahçe Ülker'in sezon başından beri yaşadığı bunalıma rağmen Nancy ve Bilbao karşısında aldığı 2 galibiyet çok değerli. Özellikle Bilbao'yu deplasmanda yenmek, kuralar çekildiğinde grubun sürpriz takımı olacağı öngörülen rakibi ekarte etme yolunda büyük avantaj. Ama, ki burada kocaman bir "ama" geliyor, oynadığı oyunla 4 maçtan galibiyetsiz ayrılsa kimsenin şaşırmayacağı bir Fenerbahçe var sahada. İşin daha da kötüsü 4 maça da teker teker bakıldığında 0-4'ün "teğet geçtiği" rahatlıkla görülüyor. Bilbao deplasmanında Jerrells'ın muhtemelen kafasına aldığı ağır bir darbe sonucu son çeyreğini Deron Williams gibi oynayarak aldığı bir maç ve içeride en iyi tabirle ucuz yırtılan bir Nancy karşılaşması. Spahija takımını dipsiz kuyudan ne kadar sürede çıkarabilir, ya da çıkarabilir mi? Endişelerin odak noktası git gide koça ve oyunculara doğru kaymaya başlarken Telekom karşısında alınan ağır mağlubiyetle beraber artık kaybetmek "kaza" olmaktan çıkıyor ve Fenerbahçe iyiden iyiye kriz haline sürükleniyor.

Grupta bekleneni veremeyenleri Fenerbahçe'yle sınırlı değil. Olympiakos yaşadığı kan kaybına rağmen 4 maçtan 1 galibiyet çıkarması beklenecek bir kadroya sahip değil. Ancak gelgelelim ki eldeki kadronun hakkını verecek bir oyun oynamıyorlar. Pire'de Fener karşısında aldıkları tek galibiyetle grubun dibine demir attılar. Spanoulis her zamanki oyununu oynuyor ancak takımdan iyice bağımsız, artık tek adamlığını ilan etmiş, diktatörlüğünü kurmuş. Hal böyle olunca Spanoulis'in oyunu maçı kazandırmaktan ziyade istatistik kağıdını doldurmaya yarıyor. Ivkovic'in derdi büyük anlayacağınız. Bilbao ise ACB'de final oynadıkları kadrodan önemli isimler kaybetmemesine rağmen kimliğini kaybetmiş durumda ki Bilbao gibi tamamen takım kimyası üzerine kurulmuş bir yapı için bu kırmızı alarm manasına geliyor. Tek güvenceleri evlerinde kazandıkları maçlardı, son hafta aldıkları mağlubiyetle o büyüyü de kaybettiler ve bu hafta Bask derbisini de kaybederlerse, bu grupta kalan maçları takımındaki hakim moralsizliğin de etkisiyle formalite niyetine oynayacaklar.

Bask derbisinin öteki ucundaki Caja Laboral ise Bilbao'nun aksine kimliğini koruyor olmanın keyfini sürüyor. En önemli çıkışı yapan ve bağıra bağıra gelen Mirza Teletovic artık takımın tartışmasız yıldızı, geçen senenin ACB MVP'si San Emeterio ise Mirza'nın ekürisi konumunda. Prigioni, Seraphin, Reggie Williams gibi kaliteli rol oyuncularıyla an itibariyle grubun hem tepesindeler, hem de Abdi İpekçi'de aldıkları galibiyetle 1 numara olma yolunda en önemli adaylar. Grubu iyiden iyiye baş aşağı çeviren Cantu ve Nancy de hakkında konuşulmaya değer takımlar; ancak lokavt yarın bitse Batum'un sırtında dört nala giden Nancy'nin kalan tüm maçlarını kaybedeceği bahsine bahis firmaları muhtemelen çok yüksek oranlar vermezler. Cantu ise Euroleague'deki diğer İtalyanlar Siena ve Milano'nun aksine kısıtlı kadrosuyla tempoyu düşürüp oyunu sertleştirerek ekmeğini taştan çıkartmaya çalışan bir ekip. Kısa vadede EL-Serie A temposunu iyi kotardılar; ama ellerindeki dar rotasyonla haftada 2 maçı kaldırmakta sıkıntı çekiyorlar ve uzun vadede yaşanacak bir düşüş kapıda.

Bu hafta çok kritik maçlar oynanacak grupta, hepsi de Çarşamba. Fenerbahçe Cantu'yu, Caja Laboral Bask derbisinde Bilbao Basket'i, Olympiacos ise tamam mı devam mı karşılaşmasında Nancy'yi ağırlıyor. Cantu İstanbul'dan mağlup ayrılırsa gerçekçi hedefleri zaten 4.'lük olduğundan fazla bir şey kaybetmez, keza aynı durum Nancy için de geçerli. Ancak Fenerbahçe, Olympiakos ve Caja Laboral için bu haftayı kayıpsız geçmek şart. Laboral 3-1'le biraz daha rahat durumda; ancak onlar da Fener ve Oly'nin durumundan faydalanıp liderlik yolunda vurucu adımları bir an önce atmak istiyorlar. 3 maçtan çıkacak herhangi bir sonuç şaşırtmaz, zira bu grupta henüz ilk 4 maç geçilirken son topa kalan maç sayısı neredeyse bir elin parmaklarına ulaştı. 

B Grubu

B Grubu A'nın aksine daha az heyecan ve sürpriz vadediyor. İçerisinde PAO veya CSKA geçen; ancak hem PAO, hem CSKA geçmeyen karşılaşmalar formaliteden ibaret. Hafta içi iki takım Euroleague'de normal sezonun şu ana kadarki en iyi iki üç maçından birini seyrettirdi, kadrolarının ve isimlerinin hakkını verdiler. CSKA Diamantidis son çeyrekte 5'leyip oyun dışı kalınca affetmedi ve OAKA'da çok kritik bir galibiyet aldı. Kirilenko skora katkı yapmasa dahi büyük oynuyor, ki halihazırda epey atıcısı olan CSKA'yı Kirilenko'suz CSKA'dan farklı kılan da onun oyunun diğer alanlarına yaptığı katkı. Ligin açık ara en fizikli ve en uzun takımı olan Ruslar, ligin son 10 yıldaki sindirmesi en zor takımına 8 blok yapmayı başararak adeta bu avantajı çıkarıp masaya vurdu ve ne kadar ciddi olduklarını da gösterdi. Bu maçın ardından Panathinaikos adına Aleks Maric'in en az 20 dakika oynayacak seviyeye çekilmesi Obradovic adına bir öncelik olmalı. CSKA sezonun erken döneminde meşhur tabirle bu "mesaj" maçını kazanarak ilk üç haftadaki formalite galibiyetlere bir anlam katmış oldu ve bu işte ciddi olduğunu açık açık gösterdi.

Grubun tepedeki ikiliden arta kalan kısmı ise biraz sancılı. Unicaja iyi gidiyor, ancak savunma yapmak için en ufak bir çaba göstermediklerinden her an tökezleyebilirler, alacakları sürpriz bir mağlubiyet şaşırtmaz. Bu hafta da Zagreb'e ilk yarıda umut verip ikinci yarıda iyi bir hücum performansıyla işi bitirdiler. Geçen hafta deplasmanda son saniyede aldıkları Bamberg galibiyetiyle üçüncülük için de en avantajlı aday konumundalar. Bamberg'in onları o pozisyondan dışarı itecek bir gücü de yok açıkçası. Zalgiris'in durumu da zaten ortada. KK Zagreb ise geçen yıl sıfır çeken komşusu Cibona'dan dahi kötü bir takım, hatta Euroleague'in London Towers'tan bu yana gördüğü en kötü takım olabilirler. Kasun ve May'in ana parçaları olduğu, 37'lik Mula'nın yazıp yönettiği bir takım olarak canlı nostalji işlevini görüyorlar.

Grupta bu hafta CSKA Unicaja'yı ağırlıyor, Panathinaikos Almanya deplasmanında, Zalgiris ise Zagreb'de. Üç maçın da çift hanelerde bitmesi olası. Zalgiris için Zagreb deplasmanı kağıt üzerinde moral kazanılacak bir maç; ancak bu üç karşılaşmadan hangisinden sürpriz çıkabilir sorusunu sorduğumda aklıma ilk Zalgiris'in gelmesi Litvanyalılar adına bu sezonki en büyük sıkıntı. Buna rağmen Trifunovic yönetiminde az da olsa yaşam belirtisi gösterdiler, bu gruptan öyle ya da böyle kapağı yukarı atmaları muhtemel. Moskova'daki CSKA-PAO maçına kadar bu grubun takibini göz ucuyla yapmak ve ekstra eforu diğer gruplara yönlendirmek en mantıklısı.

14 Kasım 2011 Pazartesi

Ibaka İçin Bir Dakikalık Saygı Duruşu

0 yorum



Uzun bir aradan sonra Ibaka'nın insanlıkdışı videosuyla dönüşü yapalım. Martynas Pocius facebookta paylaşmış videoyu. Rudy Fernandez'i kullanarak ağırlık çalışıyor Serge Ibaka. Bir dakikalık saygı duruşu...

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...