Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

4 Eylül 2011 Pazar

Eurobasket Günlüğü C Grubu (3 Eylül)


Turnuvanın şu ana kadarki en büyük iki sürprizi aynı gün içerisinde geldi. Grupta galibiyet alması bile imkansız görünen Finlandiya, sahaya yürek koyunca zoru başarma aşamasını atlayıp Bosna-Hersek karşısında büyük takım havasında kazandı, 28 sayı farkla. Domercant dışında hiçbir varlık gösteremeyen Bosna bu mağlubiyetle gruptan çıkma şansını hem madden hem manen epey zora soktu. Finlandiya'nın önünde böyle oynadıkları takdirde kazanabilecekleri Makedonya ve Karadağ maçları var, Bosna ise bu performansının en az iki vites üzerine çıkamazsa muhtemelen evinin yolunu tutacak. Bosna'nın çok şey beklediği Mirza Teletovic, turnuvanın 2. gününde parladıktan bugün de bekleneni veremedi, doğal olarak da mağlubiyetin baş sorumlusu. Finlandiya'da ise 5 oyuncu çift hanelere çıktı ve takım olarak rahat bir galibiyete uzandılar. Henry Domercant kolej günlerini anımsatsa da Bosna'yı tek başına 3. çeyreğe kadar taşıyabildi. Finlandiya'nın 3. çeyrekteki turnuvanın şu ana kadar en iyilerinden olan 34 sayılık performansı maçı orada bitirdi ve rahat kazandılar.


İki numaralı sürprizi kısaca özet geçtik, geldik bir numaraya. Arka planda basketbolun da ötesinde bir tarihin yattığı Yunanistan-Makedonya eşleşmesinde Makedonlar tarihi galibiyeti bir Amerikalının katkılarıyla alıp götürdü. Bo McCalebb, Hırvatistan'ın ardından Yunanistan karşısında da büyük oynadı ve Makedonya ilk maçın ardından "Her şey bitti" havasına girmemenin keyfini an itibariyle doyasıya yaşıyor. Yunanistan ise tam anlamıyla fetret devrinde. Bourousis, Fotsis ve Zisis gibi eskiler, yanlarında patronları Diamantidis, Spanoulis ve Papaloukas olmayınca ancak sıradan bir takım oluşturuyor ve ona liderlik edebiliyorlar. Yunanistan hücumu İzmir'de oynanan Spor Toto World Cup'taki Türkiye hücumunu andırıyor. Zouros'un kafa yorması gereken çok şey var. Şimdi onlar düşünsün.


İki takımın da savunma yapmamaya yeminli gözüktüğü karşılaşmada Karadağ Ante Tomic'e cevap veremeyince Hırvatistan, sürpriz Makedonya mağlubiyetinin ardından işleri tekrar yoluna koymayı başardı. Saha içinde ve özellikle savunmada durum hala parlak gözükmese de bu galibiyetle en azından 2. turu garanti altına alma yolunda önemli bir adım attılar. Takım olarak turnuvada ileri gidecek kaliteye sahip olduklarını söylemek güç; ancak Tomic ve Bogdanovic gibi iki önemli silah sayesinde dip yapacak gibi göründükleri anlarda dahi zirve yapabiliyorlar. Tomic'in 26-8-4'ü Sabonis'i andıracak seviyedeyken istikrarsızlığına da isyan ettirdi. Tomic'ten her gece bu tip performanslar beklemek abes olabilir; ancak sık sık sahada kaybolduğunu görmek Hırvatların olduğu kadar benim de canımı sıkmıyor değil. Hırvatistan'ın önünde şimdi Bosna ve Yunanistan maçları var ve C Grubu çığrından çıkmaya başladı. Son gün oynanacak Hırvatistan-Yunanistan maçında turnuva başlamadan önce grubun açık favorisi olarak görünen iki takımdan birinin turnuvaya veda ettiğini dahi görebiliriz.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...