Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

7 Eylül 2011 Çarşamba

Eurobasket 1.Tur Değerlendirmesi

Eurobasket ilk turunda dört grupta tam 60 maç oynandı. Biz de elimizden geldiği kadar bu maçları yazmaya çalıştık. Şimdi de ilk turun sürprizlerini , hayal kırıklıklarını ve bizleri şaşırtmayanları ele alıyoruz...

SÜRPRİZLER

Makedonya
Turnuvanın ilk turunun ardından sürprizlerden bahsedecek olursak şüphesiz akla gelen ilk takım Makedonya olur. Birbirine denk olan takımların yer aldığı C grubunu Yunanistan ve Hırvatistan'ın önünde lider bitirdiLER ve yalnızca Karadağ'a yenildiLER. Daha da önemlisi ise Makedonya ikinci tur grubuna iki galibiyet taşıdı ve Yunanistan, Slovenya gibi takımların önüne geçti. Makedonya'nın misyonunu tamamladığını düşünenler ise bence bir daha düşünsün. Antic ve McCalebb'ın liderliğindeki Makedonya daha ileri turları da görebilecek potansiyelde.


Finlandiya
İskandinavya Avrupa'nın basketbolda unutulmuş kısmıdır. Kimi Avrupa ülkeleri futbolda başarılı olur , kimileri ise basketbolda. Ancak Finlandiya'nın son zamanlarda ne futbolda ne de basketbolda önemli bir başarısı yoktu. FIBA Eurobasket kontenjanını 24'e çıkarınca turnuvaya katılan son iki takımdan biri oldu Finlandiya. Kadro listelerine baktığımızda Mottola ve Rannikko dışında pek tanıdık isim yoktu ama neticede basketbol sahada oynanıyordu ve Finlandiya grubunu Hırvatistan'ın önünde bitirdi. Her ne kadar ikinci tur grubuna galibiyet taşıyamamış olsalar da bize Finlandiya'nın da bir basketbolu olduğunu gösterdiler.

Türkiye, Polonya, Büyük Britanya Üçgeni
Milli takımımızın da yer aldığı A grubunun zirve mücadelesinin Türkiye , İspanya ve Litvanya arasında geçmesi bekleniyordu. Ancak durum beklenenden biraz daha farklı gelişti. Türkiye Polonya'ya yenildi. Bu maçla birlikte son gün oynanacak maçlar ayrı önem kazandı. Polonya'nın bir üst tura çıkmak için yapması gereken tek şey Büyük Britanya'yı aşmaktı , Türkiye'nin gruptan çıkma şansı ise artık Büyük Britanya'nın ellerindeydi. Ancak turnuvanın son günü ikinci sürpriz de gerçekleşti ve Britanya bize beklediğimiz galibiyeti verdi. Üzerine de bizim İspanya'yı yenmemizle durum 180 derece değişti. Gün başında gruptan çıkmasına mucize gözüyle bakılan takımımız , gün sonunda gruptan diğer takımlarla eşit durumda çıktı. Zaten bu oyunu sevme nedenlerimizden biri de bu değil mi ?


HAYAL KIRIKLIKLARI

Hırvatistan
Turnuvanın ilk turunda en büyük hayal kırıklığı Hırvatistan oldu desek sanırım yanılmış olmayız. Geçen seneki Dünya Şampiyonası'nda bekleneni veremeyen Hırvatistan, bu sene istediği çıkışı yapmak istiyordu. Ancak durum bu turnuvada daha da kötüleşti. Turnuva oynanırken Tomas'ı da kaybeden Hırvatistan, Tomas ve Bogdanovic'den başka bir oyuncudan önemli katkı alamayınca gruptan çıkmayı dahi başaramadı. Özellikle guard pozisyonunda Ukic'in yokluğunda Draper ve Popovic'in bekleneni karşılayamaması sonucu Hırvatistan önümüzdeki turnuvalarda favori olmaktan yavaş yavaş uzaklaştı. Koç Vrankovic de turnuva sonrası görevi bıraktığını açıkladı.

İtalya ve İsrail
Turnuva öncesi B grubu ''ölüm grubu'' olarak lanse edildi ve beklentiler arttırıldı. Ancak beklenen şeyler pek gerçekleşmedi. İlk iki sırada beklendiği gibi Fransa ve Sırbistan'ın olurken son bileti de Almanya kaptı. Bu üçlü grubu domine ederken, üçlüyü zorlayaması beklenen İtalya ise beklenenden uzak kaldı hatta İsrail'e de geçildiler. Bu turnuva bir kez daha gösterdi ki İtalya bir takımı etkili oyuna ulaştıran takım oyunu ve pota altı kullanımı gibi ögelerden çok uzak. Kaliteli bir guardları yok ve oyuncu odaklı basketbol oynuyorlar. İsrail için de düşüncelerim aynı doğrultuda. Dış şuta odaklı oyunları onları sadece günlerinde galibiyete taşıyabilir.


Chris Finch
Büyük Britanya Polonya karşısında galibiyet alıp, bizleri sevindirirken Britanya'nın karşısında çok önemli iki engel vardı. Biri Dardan Berisha diğeri ise öz koçları Chris Finch. Yaptığı gereksiz değişiklikler, oyuncuların hallerinden anlamaması gibi özellikleriyle öne çıktı Finch bu turnuvada. Bu özellikleri daha belirginleştiren ise Britanya'nın daha iyi yerlere gelebilecek bir kadroya sahip olmasıydı. Bu Britanya takımının seneye olimpiyatlarda da boy göstereceğini düşünürsek Chris Finch'ten kurtulmaları ve iyi bir guard yetiştirmeleri onlar için çok iyi olur.

ŞAŞIRTMAYANLAR

Sırbistan
Eğer Sırbistan ile ilgili bir yazı yazmak gerekirse o yazının içinde istikrar, sistem, Ivkovic ve Teodosic kelimelerini kullanmak farzdır. Dediğim gibi Sırbistan son yıllarda tüm turnuvalarda başarılı bir performans ortaya koyuyorlar. Ayrıca öyle bir sisteme sahipler ve roller öyle iyi biçilmiş ki takımın işlememesi imkansız. Kulüplerinde felaket sezon geçiren Tepic ve Keselj'nin performansları ortada. Sırbistan bu sistemle devam ederse yalnızca bu turnuvada değil , ileride alınacak başarılar kimseyi şaşırtmayacak.

Rusya ve Slovenya
Rusya ve Slovenya kalitesi diğer gruplara göre daha düşük olan D grubunda yer alan ve ''sessiz ve derinden'' ilerleyen iki takım. Birbirleriyle olan karşılaşmalarından galibiyetle ayrılan ise Monya'nın son saniye basketiyle Rusya oldu. 2.tur grubunda çeyrek finale çıkma konusunda iki takım da şanslı görünüyor.


Fransa
Fransa , B Grubunu Sırbistan'ın önünde lider bitirdi. Geçen sene Dünya Şampiyonası'nda alınan kötü sonuçlar sonucu bu sene beklentiler büyük. Fransa da bu beklentilerin bir kısmını şimdiden karşılamış durumda. Özellikle geçen seneki Bokolo-De Colo'dan oluşan felaket guard kombinasyonundan sonra , bu sene Parker oraya ilaç gibi geldi. Pota altına müthiş enerji getiren Noah - Seraphin ikilisi ve başını Batum'un çektiği atletik kadrosuyla bu sene şampiyonluğun en önemli adaylarından.

İspanya
İspanya bahis sitelerine göre hala şampiyonluğun en önemli adayı. Bunu da Litvanya maçının özellikle ilk yarısındaki oyunla gösterdiler. Gasol Biraderler'in pota altındaki müthiş oyunu , Calderon'un oyun kurucu mevkine ''şutu'' ile ilaç olması, Rudy ve Navarro'nun katkısı İspanya için çok önemli. Ancak beklenen bench katkısını bir türlü yakalayamıyor İspanya. Rubio'nun özgüvenini kaybetmesi ve Ibaka'nın her zaman içerisinde olduğu faul problemi aşılır ve beklenen bench katkısı gelirse bahis şirketleri yine yanılmamış olur.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...