Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

14 Şubat 2011 Pazartesi

Kral Kupası Barcelona'nın

Finale daha kolay yoldan gelen Barcelona'nın maç sonuna doğru daha diri olacağını tahmin etmek güç değildi. Barcelona final yolunda önce Joventut'u, sonra Caja Laboral'i rahatça yendi. Real Madrid ise Joventut'a göre daha güçlü ve dirençli bir ekip olan Gran Canaria'yı, yarı finalde ise Pesic'in kavgacı takımı Valencia'yı fiziksel kontak dozunun yüksek olduğu maçlarla geçti. Real Madrid'e karşı son 10 maçın 9'unu kazanmıştı Barcelona. Özgüven konusunda rakibinden daha geride olan Real Madrid'in, daha önce kaybettiği maçlara nazaran çok iyi mücadele ettiğini ve savaştığını söylemek lazım.

İlk çeyrekte iki takımın savunmasının sertlikleri ve savunma vidalarını sıkmaya yavaş yavaş başlaması heyecanlandırdı. Barça, Alan Anderson'ın penetreleriyle 11 sayı çıkardı. Real Madrid ise Ante Tomic'in alçak post oyunlarıyla 8 sayı buldu. İkinci çeyrekte her oyuncunun giderek daha sert savunma yapmaya başlaması, her basketin karşılıklı gelmesiyle eşitlik bozulmadı. İlk yarı boyunca dengeli giden bir maç gördük özetlemek gerekirse. Ettore Messina, Xavi Pascual karşısında taktiksel olarak sürekli takımını değiştirdi ve takımda bu taktikleri olabildiğince doğru uygulamaya çalıştı. Zaten, sene başından beri set hücumlarını giderek daha iyi savunmaya başlayan Real Madrid, her hücumda seti oynayıp, süreyi doğru kullanma gayretinde olunca doğru düzgün fast break şansı vermedi. 

İkinci yarı başında iki takımda bir süre skor bulamadıktan sonra ardarda gelen J.C. Navarro ve Erazem Lorbek'in 3'lükleri fark 7 sayıya çıkarınca "Yine mi?" dedik ama Prigioni'nin 3'lüğü en azından burada seriyi çevirdi. Barcelona el üstü şutları atmaya başlayıp, Real Madrid kaçırmaya başlayınca fark da açılmaya başladı. Real Madrid sürekli geri dönmeye çalıştı, sürekli savaştı ama rakibiniz Barça'ysa ve fark çift haneler bandında geziyorsa çok ekstra işler yapmanız gerekir. Barça, aşırı sert savunmasıyla ekstra işlere de pek müsaade etmedi. Son 5 dakika kala fark 15 civarına çıkınca, Madrid'in gardı düştü. 

İkinci yarı iki takım arasındaki kondisyon farkı, kalite farkından daha çok göze çarpıyordu. Real Madrid'in savunmada ve hücumda isteği ilk yarıdakinden daha az değildi. Sonuçta, Barcelona ilk yarıda da hemen hemen aynı setleri oynadı ve aynı savunmayı yaptı. Barcelona, hücumda spacingi ilk yarı ve ikinci yarıda daha farklı yapmadı. Ancak, farklı olan ilk yarıda savunduğu adamı kovalayabilen Madrid oyuncuları, ikinci yarıda hep 1-2 adım geriden takip ettiler. Barcelona doğru şutları, rahat bir şekilde kullanmaya başlayınca da galibiyet kaçınılmaz oldu. Yine de Real Madrid ve Barcelona arasında şu farkı hala görüyoruz. Barcelona, hep önde, hep vuruyordu ve Real Madrid'in buna ne kadar zaman boyunca cevap verebileceğiydi soru işareti. Evet, ana sebep kondisyon olabilir ama temelde Barcelona'nın kalite farkı gözle görülür boyutta. Messina, bugün taktik ve mücadeleyle bunu kapatmayı denese de bir kez daha başarısız oldu. Alan Anderson'un MVP olduğunu da belirterek, detaylı istatistikleri verelim.

Real Madrid (17+13+13+17): Tomic (12), Prigioni (10), Reyes (3), Tucker (9), Suárez (8), Llull, Mirotic (8), Rodríguez (8) y Fischer (2).

Regal Barcelona (19+11+18+20)
: Rubio (1), Navarro (7), Anderson (19), Perovic (2), Lorbek (9), Sada (7), Vázquez (4), Ingles (1), Ndong (6), Morris (8) y Grimau (4).

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...