Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

2 Aralık 2010 Perşembe

Haftaiçi Eurocup ve Eurochallenge Karnesi

Salı günü Eurocup ve Eurochallenge Cup'taki temsilcilerimiz gruplarındaki üçüncü maçlarına çıktılar. Dalgalı giden sezonda yine dalgalı bir akşam geride kaldı ve 5 maçta sadece 2 galibiyet çıkarabildik.


Eurocup'ın Eurolig mirası grubunda Banvit için kritik bir haftaydı. Galibiyetsiz Oldenburg'a karşı deplasmanda alınacak bir galibiyet Unics Kazan'ın arkasından ikincilik için büyük bir avantaj sağlayacaktı. İlk yarı %83 ikilik, %60 üçlük isabeti yakalamasına rağmen devreyi yenik kapatması pek olağan değildi Banvit'in. İkinci yarıyla beraber yüzde düşünce, savunma dirençsizliği de aynı seviyede kalınca fark kendiliğinden geldi. 49-27'lik ikinci yarı skoru maç sonu tablonun açıklaması. Daha da önemlisi Lukauskis gibi bir oyuncunun 8 asiste ulaşması savunmayı izah edebilecek parçalardan biri. Banvit'in ısrarla yürüttüğü karışım kimyası direk skora gidebilen kaliteli oyunculara sahip ekiplere karşı S.O.S vermeye devam ediyor. İşin bir diğer kötü yanı da Le Mans'ın Kazan deplasmanında galip gelmiş olması. Maç sabahındaki hesaplara göre Le Mans deplasmanında yeterli sayı farkı ile yenilmek bile yeterli olabilecekken şimdi Le Mans'ı deplasmanda 1 sayıyla bile olsa yenmek gerekebilir. Hatta Le Mans Kazan'ın üstüne çıkarsa daha da kötü bir senaryo bizi bekliyor.

EWE BASKETS (96): Mindaugas Lukauskis 26 (6 ribaund – 8 asist), Aron Baynes 17 (8 ribaund), Robin Smeulders 9 (3 ribaund), Louis Campbell 14 (1 ribaund – 9 asist), Oliver Stevic 10 (4 ribaund), Daniel Hain (2 ribaund), Rickey Paulding 16 (4 ribaund – 3 asist), Chris McNaughton 4 (1 ribaund)

BANVİT (73): İbrahim Yıldırım 10 (2 asist), Barış Ermiş 8 (2 ribaund – 3 asist), Mutlu Akpınar 3 (1 ribaund – 1 asist), Charles Davis 9 (4 ribaund – 3 asist), Yiğitcan Turna 2 (ribaund - asist), Keith Simmons 9 (2 asist), Vladimir Golubovic 6 (2 ribaund), Antonio Graves 13 (4 ribaund – 1 asist), Lance Williams 13 (2 ribaund – 1 asist)


Gruplar belli olduğunda herkes aklının bir kenarında Galatasaray Cafe Crown'un grubu birincilikle bitirebileceğini hesap ediyordu. Ama kimse böylesine ezici bir performansı tahmin etmiyordur. Galatasaray Cantu'dan sonra Panellinios'u da benzer tarifeyle evine yollayıp zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. Galatasaray'ın takım kimyasını ortaya en güzel koyan rakamlar 23 asist ve 15 top çalma rakamları. Tutku Açık'ın toparlanması ise Galatasaray Cafe Crown için en sevindirici gelişme kuşkusuz. Galatasaray Cafe Crown'da değişmeyen tek şey savunma gayreti. Bu hafta da rakibi 53 sayıda tuttular ki Papamakarios, Bailey, Ostojic gibi isimlere sahip bir takımı, her ne kadar komple dağılmış olsa da geçen sene Eurocup finali görmüş bir kültürü böylesi ezmek kolay değil. Oktay Mahmuti bu takımı 2-3 sene içinde Eurolig seviyesine çıkaracaktır ama şu an bambaşka sorunlara odaklanmış Galatasaray yönetimi aynı iradeyi gösterebilecek mi önemli bir soru işareti...

GALATASARAY CAFE CROWN (79): Joshua Shipp 19 (5 ribaund- 2 asist), Caner Topaloğlu 1 (3 ribaund- 3 asist), Preston Shumpert 12 (1 ribaund- 4 asist), Taylor Rochestie 4 (4 ribaund- 4 asist), Tutku Açık 15 (1 ribaund- 2 asist), Luksa Andric 5 (3 ribaund- 3 asist), Radoslav Rancik 10 (4 ribaund), Haluk Yıldırım (1 ribaund- 1 asist), Evren Büker 5 (2 ribaund- 3 asist), Ermal Kurtoğlu 8 (2 ribaund).

PANELLİNİOS BC (53): Vasılıs Xanthopoulos 1 (4 asist), Manolıs Papamakarıos 10 (1 ribaund- 3 asist), Joseph Krabbenhoft 7 (7 ribaund- 3 asist), Evangelos Sklavos 2 (4 ribaund), Andre Brown (1 ribaund), Djuro Ostojıc 15 (5 ribaund), Dımıtrıos Kompodıetas 1 (1 ribaund), Efthymıos Tsakalerıs (1 ribaund), Maurıce Baıley 9 (2 ribaund- 1 asist), Samo Udrıh 4 (1 ribaund- 2 asist) 



Yıldırım Demirören ve ekibi Iverson'ın pimini çekip Burak Bıyıktay'ın eline bıraktı. Tabloya bakıyorsunuz, Göttingen maçı için tekrar kararı verilmemiş olsa 3 maçta 3 mağlubiyet. Fransızlar maçı kazanan takımlarını bırakmış Allen Iverson'ın peşinden koşuyor. Takım kaybettikçe de fatura Burak Bıyıktay'a çıkıyor. Doğru veya yanlıi onun teknik eleştirisi beni aşar ama Iverson'ın hazır olmadığı herkesçe malum. Koça destek verdiğim tek nokta Iverson'lı kurulan cümlelerin ikiyüzlülüğü. Iverson kötü oynayınca "Adam 1 yıldır top oynamıyor, hazır değil." deyip maç sonu final bölümünü daha hazır oyuncularla oynamak için Bıyıktay kenara alınca aynı kalemler "Maç sonu Iverson neden kenarda oturuyor." diyor. Takımla bütün vaktini beraber geçiren biri olarak belli ki onun henüz maç sonunda kurtarıcı rolünde olmadığını biliyor. Bu maç da onlardan biriydi. Tam senaryoya uygun. Beşiktaş Cola Turka uzun bir süre Iverson'la maçı önde götürüp, son periyodda onsuz fark yiyerek maçı kaybetti. Elindeki maçı verdi. Teknik olarak tartışılır bir karar ama savunma anlamında ortaya hiçbir şey koymayan Beşiktaş'a zaten kariyeri boyunca bu konuda ün yapmamış bir oyuncunun bitik hali hiçbir şey veremezdi, bu da apaçık ortada. Asvel temposuna ayak uyduramadı Beşiktaş ve son anlarda hunharca boyalı bölgeyi domine eden Asvel'e cevap veremedi. Hammonds - Walsh ikilisi maçı aldı götürdü. Geçen sene Matt Walsh'u Olimpija veya Aris formasıyla izleyen herhangi birinin onu bu kadar etkisiz savunması mümkün değil. Demek ki savunma yapmak Beşiktaş Cola Turka takımında kimsenin içinden gelmiyor. Hücumun tıkandığı maçlarda mağlubiyet kaçınılmaz oluyor. Burak Bıyıktay'ı zor günler bekliyor.

ASVEL (88): Davon Jefferson 13 (10 ribaund-3 asist), Paul Lacombe 7, Cliff Hammonds 10 (1 ribaund-6 asist), Andrija Zizic 10 (3 ribaund), Leo Westermann 4 (1 asist), Bangaly Fofana 4 (4 ribaund), Matt Walsh 23 (4 ribaund-7 asist), Nebojsa Bogavac (1 ribaund-1 asist), Kim Tillie 8 (3 ribaund-1 asist), Mickael Gelabale 9 (3 ribaund-4 asist), Theo Leon, Edwin Jackson (1 asist),

BEŞİKTAŞ COLA TURKA (85): Allen Iverson 4 (1 ribaund-4 asist), Fedov Likholitov 19 (5 ribaund), Bekir Yarangüme 2 (3 ribaund), Mustafa Abi 3 (1 asist), Cüneyt Erden 3 (1 asist), Serhat Çetin 5 (2 asist), Michal Ignerski 22 (2 ribaund), Mire Chatman 13 (4 ribaund-7 asist), Cevher Özer 5 (3 ribaund-1 asist), James Ogilvy 9 (11 ribaund-2 asist). 


Eurochallenge'da Pınar Karşıyaka rüzgarı devam ediyor. İlk iki maçtan galip ayrılarak Türkiye'nin Galatasaray Cafe Crown'la beraber en başarılı temsilcisi ünvanına sahip olan Karşıyaka üçüncü maçta sahasınd Apoel'i yenerek ünvanını devam ettirdi. Baştan sonra önde olduğu maçı Andre Smith'in 23 sayısıyla kazanmaları da ayrı bir ilginç not oldu çünkü sene başında Smith'i sakatlayan Buljan da rakip formayı giyiyordu. Benim için önemli olan ise Birkan ve Furkan'ın performansları. Yüksek yüzdeyle 10 sayı atıp, 2 de top çalma ekledi Birkan. Furkan da sadece bir şut kaçırarak 15 sayı, 7 ribaundla oynadı. Karşıyaka Arena'da izlediğim Zadar maçında gördüklerimden sonra bu iki genç yıldız adayı artık merceğime daha da yaklaştı. Nedendir bilmem Karşıyaka'lı olmamama rağmen ikisinin Avrupa performansından en az onlar kadar gurur duyuyorum. Belki de özlerini bu kadar sahiplendikleri içindir. Haftaya Zadar deplasmanına gidiyorlar. Bana göre grubun en zor maçı ve mağlup olsalar pek de sürpriz olmayacaktır. Yine de liderlik için büyük avantajları var. İkili averajda Zadar'a karşı geriye düşmedikleri takdirde içerideki maçı kazanarak liderliği garantileyebilirler.

PINAR KARŞIYAKA (76): Osiris Eldridge 7 (1 ribaund- 1 asist), Birkan Batuk 10 (2 ribaund- 1 asist), Jovo Stanojevic 12 (4 ribaund- 2 asist), David Holston 4 (3 ribaund- 3 asist), Andre Smith 22 (12 ribaund), Ahmet Erdoğan 4 (1 ribaund- 2 asist), Furkan Aldemir 15 (7 ribaund), Alper Saruhan 1(1 ribaund)

APOEL (68): Kevin Tiggs 8 (4 ribaund), Arthur Lee 15 (2 ribaund- 2 asist), Ian Hanavan 18 (8 ribaund), Georgios Neophytou, Jeremiah Davis 23 (1 ribaund- 3 asist), Augustinas Vitas 2, Dimitrios Kalaitzidis (6 ribaund), Ivan Miceta 2 (5 ribaund)


Önce Norrköping, sonra Belgacom Liege, şimdi de Barak Netanya. Tamam Telekom için revizyon isteyenlerin başında geliyorduk ama böyle olacağını bilseydik biz de sisteme uyar mutlu gibi davranırdık. Faruk Akagün'süz çıktıkları ilk maçta Gencer Baytimur yönetiminde İsrail deplasmanında Netanya'ya farklı mağlup oldular. Netanya'ya mağlup olmak da mesele değil de 113 sayı yemek esas mesele. Türkiye'nin kalburüstü oyuncuları toplayıp yanlarına orta seviyede yabancılar serpiştiren bir takımın bu kadar aciz durumlara düşmesi hakikaten çok ilginç. Bu saçmalığa artık birileri dur diyecek mi yoksa bu düzen bir 10 sene daha gidecek mi merak içindeyim. Becirovic'in 19 sayı ve 7 asisti dikkat çekici. Baytimur'un önümüzdeki dönem için öncelikli tercihleri dakikalardan ortaya çıkıyor. Türk Telekom için belki de en hayırlısı bir an önce Avrupa'dan elenip kendini lige vererek toparlanmaya çalışmak. Her ödediğim faturada içimi sızlatmaya daha ne kadar devam edecekler acaba...

BARAK NETANYA (113):Errick Mc Collum 12, Adrian Banks 30, Christopher Watson 17, Eran Asante 6, Eliran Guetta 5, Shmuel Brenner 9, Romeo Travis 12, Elton Brown 5, Anthony Younger 17, David Asante,

TÜRK TELEKOM (89): Ray Wesson 7, Heiko Schaffartzik 3, Ümit Türkoğlu, Sani Becirovic 19, Rasim Başak 13, Mehmet Yağmur 9, Diamon Simpsons 10, Adem Ören 7, Yunus Çankaya 8, Gregory Stiemsma 3, Ceyhun Altay 10.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...