Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

25 Kasım 2010 Perşembe

L.Rytas: 75 - Fenerbahçe Ülker: 81 (Zor Deplasmanda Rahat Galibiyet)

Gruptaki sıralamaya ve kazanılan maçların yarattığı avantaja bakılınca Fenerbahçe Ülker'in birincilik için mağlubiyet yaşamaması gereken iki deplasman vardı; biri Cibona, biri Lietuvos Rytas. Kaybedilen Cholet deplasmanının hemen arkasından Rytas deplasmanının gelmesi ise hem telafi, hem de zirveyi bir elde tutma açısından önemli bir fırsattı. Fenerbahçe Ülker de kadro olarak çok daha alternatifli olduğu Rytas'a karşı bu fırsatı tepmedi. 

Kurtinaitis'le önemli üstünlük kurdukları Zalgiris'e karşı haftasonunda alınan farklı mağlubiyet onlar için de bu maçı önemli bir hale getirmişti. Yaz başında süratle tamamlanan kadro tökezleyince Trifunovic hamlesi ve günü kurtarma amaçlı El Amin - Jasikevicius takviyeleri geldi ama pota altı yetersiz olan Rytas'ın El Amin - Saras - Gecevicius - Newley kısa rotasyonuna rağmen tam bir takım olma şansı yoktu. Bu akşam Bajramovic de olmayınca Cemal - Bjelica - Valanciunas üçlüsüne karşı Fenerbahçe Ülker'in kaliteli pota altı oyuncuları maçı koparacak kilit noktaydı. Hatta bana göre Rytas'ın dış oyuncuları iyi savunmak -ki Fenerbahçe Ülker'in son zamanlardaki en büyük silahı bu- farkı getirecekti ama buna rağmen anlamsız dış şut ısrarıyla evsahibini maça ortak etti Fenerbahçe Ülker. Rytas'a da çizgisinin gerisinden bolca boş şut imkanı tanıdı. Bjelica başta olmak üzere Rytas ikramda bulununca da Fenerbahçe Ülker maçın gizli hakimi olarak kontrolünde tuttu skorbordu. Rytas doğru oyuna geçip ikili oyunları sıklaştırdıkça öne geçti, hatta kısmen de ders verdi. Ölüsü yeter derler ya işte bu tabir Jasikevicius için geçerli. Fiziksel olarak düşse de basketbol zekası her zaman üst düzeyde. Fenerbahçe Ülker'in bu derse aslında ihtiyacı yoktu, ihtiyacı olan akil bir adamın doğru basketbolun oynanması için yüksek sesle söyleyeceği birkaç cümleydi. Spahija bu görevi üstlenip gemiyi rotaya sokunca, Oğuz Savaş ve Ukic de olağanüstü performans gösterince maçın son bölümüne rahat girip, ürküterek de olsa maçı kazandı Fenerbahçe Ülker. Oğuz'un pota altı üstünlüğü ve Ukic'in resitali gerçekten de görülmeye değerdi. Üzücü ve düşündürücü olan Emir Preldzic'deki düşüş. Tanjevic sonrası tepetaklak oluşunu açıklamak zor. Üstelik Vidmar bile sakatlık öncesi performansını yükseltmişken.

5-1 ile zirveyi paylaşmak, kalan dört maçın üçünü içeride oynayacak olmak çok önemli. Fenerbahçe Ülker'in bu avantajı kullanıp grubu mutlaka birinci bitirmesi gerekiyor. Siena - Fenerbahçe - Barca üçgenindeki maçlar bu sene Eurolig'in haritasını çizebilecek ölçüde önemli. Daha önce sadece Fenerbahçe Ülker'in değil tüm Avrupa takımlarının zorlandığı deplasmanlarda böyle rahat oyunlar görmek de ayrıca mutlu ediyor. Yine de Pionir gibi, Nokia Arena gibi daha ciddi testleri yaşamayı da istemiyor değilim. Kupanın bir ütopya değil, doğru hamlelerle ulaşılabilir bir hedef olduğunu görmek için. Hazır Final Four kombine sahibi CSKA Moskova da boşa çıkmak üzereyken... Detaylı istatistikler burada.

LIETUVOS RYTAS (75): Steponas Babrauskas 3 (1 ribaund- 1 asist), Milko Bjelica 4 (1 asist), Martynas Gecevicius 16 (4 ribaund- 2 asist), Jonas Valanciunas 6 (5 ribaund), Brad Newley 5 (1 ribaund- 1 asist), Arturas Jomantas 5 (7 ribaund- 2 asist), Sarunas Jasikevicius 12 (1 ribaund- 8 asist), Cemal Nalga 14 (8 ribaund- 2 asist), Khalid El-Amin 10 (2 ribaund- 3 asist)

FENERBAHÇE ÜLKER (81): Roko Leni Ukic 24 (3 ribaund- 1 asist), Mirsad Türkcan 9 (5 ribaund- 1 asist), Ömer Onan, Lynn Greer 8 (1 asist), Darjus Lavrinovic 6 (6 ribaund- 2 asist), Kaya Peker 6 (4 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 16 (5 ribaund- 1 asist), Tarence Kinsey 6 (3 ribaund- 3 asist), Marko Tomas 4 (2 ribaund- 3 asist), Emir Preldzic 2 (1 ribaund)

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...