Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

9 Mayıs 2010 Pazar

Barcelona - Olympiakos Eurolig Final Maçı Değerlendirmesi

Eurolig'in açılış maçı oynanalı tam 7 ay oldu ama su gibi geçti desem yeridir. Daha dün gibi hatırlıyorum D'or Fischer'ın Osbolt'u iki kere üstüste bloklayışını, Alan Anderson'un sağdan vurup bastığı smacı. Bugün malesef final maçı ve üçüncülük maçıyla perde kapanıyor.

Sezonun en iyi iki takımı Barcelona ve Olympiakos bugün 22:00'de finalde karşı karşıya geliyor. Sezon içinde sergiledikleri dominant performansları yarı final maçlarında görme şansımız olmadı. Bunun da özellikle tek maçlık serinin getirdiği stresten kaynaklandığını düşünüyorum. Barcelona CSKA Moskova karşısında düşük hücum performansını müthiş savunmasıyla kapatırken, Olympiakos da aynı dezavantajı kadro farkı ve sezon içinde kendisine bir çok defa galibiyeti getiren sürekliliğiyle kapatmayı başardı. Bugün de yine günlük performanslar sonucu direk etkileyebilir.



Maç genel olarak yıldızlar savaşı şeklinde geçecek ama son dönemin en büyük kapışmalarından biri bugün sahada yaşanacak. Rubio - Navarro - Lakovic üçlüsüne karşı Teodosic - Papaloukas başta olmak üzere Penn ve Beverley büyük bir rotasyon savaşına girecekler. Teodosic'in midesindeki rahatsızlığın geçmesi ve finale hazır hale gelmesi Yunan cephesindeki dezavantaj ihtimalini şu an için yok etmiş görünüyor. Burada da koçların hangi eşleşmeleri tercih edecekleri büyük önem taşıyor. Giannakis ilk maçta McCalebb'e yaptığı gibi Rubio'ya Beverley'i vererek başlayabilir. Rubio'nun nirvana seviyesinde fundementali olsa da McCalebb kadar süratli ve patlayıcı olmaması Beverley'in işini kolaylaştırabilir. Teodosic'in enerjisi yerine gelmişse, önemli bir yorgunluğu yoksa Teodosic - Rubio eşleşmesi en muhtemel başlangıç olacaktı. Burada da hangi guardın daha etkili olduğu sonuca direk tesir edecektir. Papaloukas'ın ilk maçta Kecman'ı bir çok defa kaçırması Teodosic - Papaloukas ikilisiyle maça başlama konusunda Giannakis'in rahat karar vermesini sağlamış olabilir çünkü her ne kadar etkili bir şutör olsa da Kecman'ı boş bırakmakla Navarro'yu boş bırakmak arasındaki farkı Giannakis çok iyi biliyordur. Bu yüzden de Giannakis'in Navarro'yu durdurma görevini kime vereceği büyük önem taşıyor. Eğer mevcut sıkıntılar yaşanmamış olsa Halperin bu vazifeyi rahatlıkla üstlenebilirdi. Gerçi bu seviyede bu tip ikili sürtüşmeler tamamen geri plana da atılabilir ve İsrailli oyuncuyu bugün Navarro'nun karşısında görebiliriz. Ama maç eksiği sebebiyle ve Partizan maçında koçunun verdiği mesajla Halperin'in bugün parkeye çıkması çok zor görünüyor. Giannakis Beverley ve Papaloukas'ı Navarro üzerinde kullanacaktır. Boy dezavantajına rağmen çabukluğu sebebiyle Penn'i de kullanırsa şaşırmamak gerekir çünkü iyi bir eşleşme olacak olmasına rağmen Teodosic'i faul sıkıntısına sokmamak için Navarro üzerinde kullanmayacaktır. Esas sürpriz ise Vasilopoulos'u savunmada 2 numaraya çekip hücumda Childress'la yer değiştirerek olabilir. Tabi bunların hepsi varsayım. Son karar maça çıkarken verilecek ,değişen şartlara göre de stratejiler belirlenecektir. Giannakis'in yerinde olsam maça Teodosic - Papaloukas ile başlayarak en azından maçın başında bunu denerdim çünkü maç sonu Olympiakos dezavantajlı duruma geçerse mutlaka sahada Papaloukas olacaktır, bu da olası bir savunma sıkıntısını en kritik yerde yaşamalarına neden olacaktır.


Link

Pete Mickeal savunması çoğu zaman rakiplerin başını ağrıtsa da bugün aynı konuda Xavi Pascual'in başı ağrıyabilir. Childress her ne kadar size olarak Mickeal kadar güçlü olmasa da ondan daha atlet bir oyuncu. Birebir savunmada ısrar edildiği zaman Mickeal'i faul sıkıntısına sokabilir. Childress - Mickeal , Basile - Vasilopoulos eşleşmelerini sık sık sahada görebiliriz. Tabi burada Pascual'in Basile ve Grimau'yu hangi pozisyonlarda kullanacağı da büyük önem taşıyor. Navarro'nun yerine değil de Navarro - Rubio ikilisinin yanına sahada olurlarsa Childress'ı savunma görevi onlarda olacak. Bu noktada da Grimau bu görevi üstlenebilecek potansiyele sahipken Pascual'in asla Basile'yi Childress'a vermeyeceğini düşünüyorum. Esas kritik nokta ise Kleiza savunması olacak. Barcelona'da bu işi yapabilecek tek isim Morris, biraz da Trias. Morris sahada olduğu dakikalarda Kleiza için kabusa dönüşebilir çünkü fizik avantajı Kleiza'da olsa da Morris atletikliğiyle ve yükseklere çıkabilme kabiliyetiyle hem savunmada hem de ribaund mücadelesinde Kleiza'nın önüne geçiyor. Üstelki Kleiza için sorun sadece Morris'i geçmekle de bitmiyor, aynı zamanda savunmada da Morris'i durdurması gerekiyor. Giannakis'in maça da Sofo ile başlayacağını düşünürsek Xavi Pascual'in alışık olduğu Morris - Lorbek başlangıcı bu maçla beraber yerini Morris - N'dong başlangıcına bırakabilir. Sofo fiziğinde bir hücumcuyu ancak N'dong gibi bir dev etkisiz bırakabilir. Lorbek'in bu konuda eksik kalabileceği düşünülse de performans sahada belli olur diyerek o konuda da bir açık kapı bırakıyorum. Çünkü zaman zaman Sofo savunmacıya ihtiyaç kalmadan kendi kendini durdurabilen bir oyuncu. Pascual'in bu açmazda uzun süredir kullanmadığı Trias'a Morris'i dinlendirmek için birkaç dakika şans verebileceğini düşünüyorum. Morris erken faul sıkıntısına girmezse maçı Barcelona klasiğinin dışında 30 dakikaya yakın bir süreyle tamamlayabilir. Borousis ve Vujcic'in sahada olduğu dakikalarda Barcelona her türlü üstün olan taraf olacaktır.



Olympiakos'un en büyük gücü hücumu ama "Hücum maç, savunma şampiyonluk kazandırır." sözü boşuna söylenmemiş bir sözdür ve bugün de bana göre sonucu belirleyecek olan Barcelona savunmasının Olympiakos hücumuna karşı çıkacağı seviyedir. Barcelona tarafında her isim maça damga vurabilecekken Olympiakos için kritik iki isim Teodosic ve Schortsanitis olacaktır. Eğer Teodosic kendini toparlar ve normal sezonda gösterdiği performansı ortaya koyarsa dengeleri değiştirebilir. Bunun yanında Sofo'nun da mümkün olduğu kadar sahada kalıp Barcelona pota altı dengesini bozması gerekiyor. Tabi bunun yanında N'Dong'un ve eşleşirse Lorbek'in orta mesafe şutlarını da engellemesi gerekiyor. Yoksa hücumda hiçbir zaman istikrarı yakalamayan Sofo'yu Pascual bu şut tehdidiyle pasifize edip kenara aldırabilir.

İki kadroyu ve oynadıkları oyunu kafamda tartınca Barcelona'nın bugün beklenenin aksine çift hanelerle galip gelebileceğini düşünüyorum. Barcelona içeriyi çok çok iyi kapatıp Olympiakos'u dış atışlara zorlayacaktır ve Ayhan Şahenk'ten hallice Bercy potalarına bakınca da bunun Yunan tarafına ciddi sıkıntı yaratması muhtemel. Olympiakos'un dış şut yüzdesi bugün maçta ne kadar tutunacaklarını belirleyecektir. Eğer Navarro fırtına gibi başlarsa Barcelona da Vistalegre'deki ilk maçta Real Madrid'e yaptığı gibi vurup geçebilir, finali bir formalite maçı haline getirebilir. İçimdeki sıkıntı mı yoksa bütün sezonun hakkaniyeti mi galip gelecek akşam 22:00'de Spormax ekranlarında göreceğiz. Üçüncülük maçı da saat 19:00'da. Futboldan fırsat bulup izleyeceğimi sanmıyorum ama umarım Partizan o maçı kazanır.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...