Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

22 Mart 2010 Pazartesi

CSKA Moskova - Caja Laboral Çeyrek Final Analizi

Çeyrek final eşleşmeleri içinde en dengeli gözüken ve takımların bu sene Eurolig'de birbirleriyle karşılaştıkları tek eşleşme CSKA Moskova - Caja Laboral serisi olacak. İlk tur gruplarındaki iki maçı da CSKA Moskova 67-71 ve 84-83 'lük skorlarla kazanmıştı. Rusya'da oynanan ve normal sezonun son maçı olan 84-83'lük maç aynı zamanda grup liderini belirleyen final olmuştu.

CSKA'nın bu seneki halini küçük yaşta ailesini kaybetmesine rağmen kenetlenen ve büyük işler başaran çocuklara benzetiyorum. Ettore Messina gibi bir ismi kaybetmelerine rağmen onun yardımcısı olan Pashutin ile çok önemli işler başardılar. Aslında işler CSKA için hiç de iyi başlamadı. Eurolig'de ilk 3 haftada alınan iki yenilgi Pashutin'in koltuğunu tartışılır hale getirmişti. Messina ile kazandığı en önemli özellik "kazanma alışkanlığı" olan Ruslar için böyle bir başlangıç pek kabul edilebilir değildi. Ama sık sık vurguladığım bir olay CSKA Moskova'nın kaderini değiştirdi. Bazen bazı olumsuzluklar iyi sonuçlara sebep olurlar. Buna en yakın örneği Kaya'nın 4 faul alarak kenara geldiği ve yerine Santiago'nun girerek maçın yıldızı olduğu olduğu Efes Pilsen - Lietuvos Rytas maçıyla verebilirim. CSKA Moskova'da da hiç verim alınamayan pota altında Sokolov'un 3 hafta sakatlanması zaten kötü giden takımın çöküşüne işaret ediyordu. Ama benchte çürümek üzere olan Sasha Kaun'un inanılmaz çıkışı ve Khryapa ile mükemmel uyumu kalan 13 haftada sadece 1 mağlubiyet getirdi. CSKA Moskova'nın artılarını sayacağım ama bu noktaya gelmelerindeki en önemli faktör mecburiyetten ilk 5'e dahil edilen Sasha Kaun'un müthiş performansıdır. Bu sene önce VTB Ligi'ni kazandılar, haftasonu da zor rakipleri devirerek Rusya Kupası'nı müzelerine götürdüler.

Caja Laboral dört önemli starı Mickael, Prigioni, Rakocevic ve Vidal'i kaybedince onların da önemli bir düşüş yaşaması bekleniyordu. İspanya Ligi'nde Barcelona ve Real Madrid gibi rakiplerin varlığında CSKA Moskova'nın ulaştığı kupalara ulaşmaları tabi ki zordu ama onlar da özellikle Eurolig'de çok iyi performans gösterdiler. Normal sezonun son maçında CSKA Moskova'ya kılpayı kaybederek grup ikincisi oldular ama Nokia Arena gibi bir deplasmandan galibiyet çıkararak önemli bir işe de imza attılar. Esas bombaları ise Top 16'da oldu. Pota altında Eliyahu, Barac ve Splitter'in dönem dönem sakatlıklarına rağmen önce Khimki deplasmanında evlerinde yedikleri farkı kapatmaları ve ikili averajı eşitlemeri, ardından da Cibona maçında gerçekleştirdikleri mucize Top 16'nın en çok konuşulan olayı oldu. Kuşkusuz bu mucize havadan gelen bir başarı değil oyuncuların kimliğiyle doğrudan alakalıydı. Bu sene Real Madrid'in başarısızlığındaki bana göre en büyük etken takımda maçı isteyen, savaşan, aç olan birkaç oyuncunun bulunmasıdır. Ama Caja Laboral bu örneğin tam tersine kadrosunda tamamen bu tip oyuncuları barındırıyor. Bu da onları son saniyeye kadar oyunu bırakmayan, sürekli saldıran bir takım haline getiriyor.

Bu serinin bir diğer özelliği sistem savaşına şahit olacak bir eşleşme olması. Ofansif gücü ve özellikle dış atışları daha iyi olan Caja Laboral ile savunması ön planda olan CSKA Moskova kendi oyunlarını kabul ettirmek için büyük efor sarfedecekler. Caja Laboral'in yukarıda da bahsettiğim pota altındaki sakatlık sorunu onların iç-dış dengesini bir türlü oturtamaması ve sürekli değişen sistemle oynaması sonuçlarını da beraberinde getirdi. Teletovic başta olmak üzere Huertas, San Emeterio, Hermann, English gibi isimlerin dış atışa yatkın olması Caja Laboral'in takım olarak şutör kimliğe bürünmesini sağladı. Bu da CSKA Moskova gibi dengeli ve disiplinli bir takım karşısında Caja Laboral'in en büyük dezavantajı olarak görülebilir. Çünkü Caja Laboral şutörleri gününde olmadıkları zaman Top 16'daki Khimki maçı gibi rakibin çok da üstün olmadığı maçları kaybedebiliyorlar. Ama normalden iyi oldukları zaman da Maccabi deplasmanındaki gibi özel sonuçlara imza atıyorlar. İyi savunulduğu zaman kontrol edilebilen, atmaya başladığı zaman kontrolden çıkan Caja Laboral dış atıcıları herhalde Pashutin'i en çok kaygılandıran noktadır.

Serinin belirleyici faktörlerinden biri de Teletovic'in performansı olacak. Tau Ceramica döneminde sürpriz skorer ve matchup derdi rollerinde olan Teletovic Caja Laboral'de neredeyse 1 numaralı skor opsiyonu konumunda. Bu da ona zaman zaman kontrolsüzce şut atma özgürlüğü veriyor. Zaten potayı gördüğü yerde kaldırıp atan Teletovic bir de bu lükse sahip olunca takımın aldığı sonuçlar Teletovic'in performansıyla doğru orantılı oluyor. CSKA Moskova'ya kendi sahalarında kaybettikleri maçta çok iyi oynamalarına rağmen Teletovic'in berbat şut seçimleri ve bunun tam tersi son periyod Langdon ve Siskauskas ile CSKA'nın çok iyi dış şut isabeti kritik maçı Ruslara getirmişti. Aynı CSKA Moskova'ya deplasmanda 6/9 ile oynaması maçı son topa getirmiş, 8/14 ile oynadığı Maccabi maçı da Nokia Arena'da altın değerinde galibiyet getirmişti. Bu sene 16 maçta attığı 115 üçlük var ki maç maçına 7.19 ortalama üçlük ile bu rakam onu bu kategoride Eurolig'in zirvesine taşırken aynı zamanda ilk 20 ismin içinde 4 numara olarak oynayan tek isim olması sebebiyle ilginç bir özellik taşıyor. Kendisi haricindeki 3 uzunun sürekli sakatlıklarla boğuşması bu dengenin bozulmasında, bu rakamların ortaya çıkmasında önemli sebep ama Teletovic'in kontrolsüz oyun anlayışının da bunda büyük etkisi var. Herşeyden önce bu seri Caja Laboral adına "Teletovic'in iyi attığı maçlar" ve "Teletovic'in kötü attığı maçlar" olarak ikiye ayrılacak.

Eşleşme adına bir diğer belirleyici faktör Splitter'in form durumu ve Caja Laboral'in ondan ne ölçüde faydalanabileceği olacak. Sakatlığı tam geçmeden sahaya sürülen Splitter ligde tekrar sakatlanarak Caja Laboral'in başını ağrıttı. Son Barcelona maçında az da olsa süre aldı ama onunla ilgili endişeler henüz giderilmiş değil. Sakatlıktan ne kadar hazır döndüğü ve yoğun maç temposunu kaldırıp kaldıramayacağı İspanyol takımının alacağı sonuçları doğrudan etkileyecektir.

CSKA Moskova adına risk taşıyan bir avantaj ise sezon boyunca ciddi bir sakatlık problemiyle karşılaşmamış olmaları. Bu onların değişik varyasyon denemelerini gerekli kılmadı ve neredeyse tüm sezonu aynı şablon içinde oynamalarını sağladı. Kısa sürede oynanacak çeyrek final serisinde Khryapa veya Langdon gibi iki kritik taştan birinin sakatlanması Rusların Final Four yolunda en büyük engel olacaktır. CSKA Moskova'nın Caja Laboral önündeki en büyük avantajı tam bir takım olması ve takım halinde iç-dış dengesinin kurarak müthiş bir savunma uygulaması. Özellikle Khryapa'nın form durumu açısından Nirvana'ya ulaşıp bir daha geri gelmemesi, Kaun'un savunmadaki müthiş savaşçılığının yanında hücumda ikili oyunlarda muazzam bitiriciliği, Langdon ve Siskauskas'ın takımda liderlik ve yol göstericilik rolünü iyi paylaşmaları, Planinic'in Pashutin'le beraber en olgun dönemini geçirmesi CSKA'yı takım savunmasındaki başarılarıyla beraber bu sonuçlara götüren en önemli bireysel sebeplerdir. Sadece JR Holden'ın Messina dönemine nazaran biraz daha savruk bir oyunu göze çarpıyor ki hücumda böylesi serbest bir rolü Pashutin'in ona verdiğini düşünüyorum. Yoksa hiçbir koç bu kadar bireysel bir oyuna göz yumamaz. Rusların hem hızlı hücumu, hem de set hücumunu iyi oynamaları onların her tür rakibe karşı rahatça hücum etmesini beraberinde getiriyor. Takımın ihtiyacı olan atletizmi ve tempoyu da daha çok Ponkrashov, JR Holden, Pops Mensah-Bonsu, Langdon ve Khryapa gibi isimler sağlıyor.

Çeyrek finalin en dengeli serisi olması itibariyle bir tarafı öne çıkarmak zor ama illa favori gösterilecekse bu bir adım ile CSKA Moskova'dır. Caja Laboral'in çok daha geniş bir rotasyona sahip olması, CSKA'nın daha dar ama daha kaliteli bir rotasyona sahip olması göz önüne alınınca İspanyolların seride tutunması uzun vadede onlara bir avantaj sağlayabilir. Ivanovic'in Barcelona'da Basile - Lakovic - Navarro üçlüsüyle uyguladığı hızlı oyun sisteminin bir benzerini Caja Laboral'de daha geniş bir kadroyla ve orada sahip olamadığı pota altı zenginliğine uygulaması CSKA Moskova'nın durağan ve iyi savunma yapan takımına karşı net bir sistem savaşını ortaya koyacak ama Rusların evlerinde çok iyi oynamaları onları saha avantajı açısından da bir adım öne çıkarıyor. Bu faktörler CSKA Moskova'nın avantajları, kısa süredeki yoğun maç programı oluşabilecek kritik sakatlıklar açısından da dar kadroları dezavantajları olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda Planinic'in rakip guardlara karşı boy üstünlüğü ve postupı iyi oynaması önemli bir fark yaratabilir. Caja Laboral'de Splitter'in durumu ve neler verebileceği, Teletovic'in hangi yüzdeyle oynayacağı, San Emeterio-English-Huertas-Oleson gibi delici isimlerin CSKA savunmasına ne gibi zorluklar çıkaracağı ve de en önemlisi Caja Laboral'in dış şut yüzdesi (burada alt eşik %40) onlar adına da özetleyebileceğim kilit etkenler olacak. Kesin olan tek bir şey var ki serinin galibini günlük performanslar belirleyecek. Gönlüm Messina'nın olmama ihtimalinin olduğu bir Final Four'da kalfası Pashutin'in tüm eleştirilere rağmen beyefendi duruşuyla orada olmasından yana.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...