Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

11 Aralık 2009 Cuma

Eurolig'de 7. Haftanın Görünümü

Asseco Prokom - Real Madrid : 82-76

Eurolig'de 7. hafta sona erdi ve bu hafta önemli bir sürprize sahne oldu. Prokom kendi sahasında Real Madrid'i yenerek bu sezonun en büyük bombasını patlattı.Belli bir ritm yakalayan Messina ve öğrencileri için bu galibiyet gruptaki sıralama açısından çok birşey değiştirmeyecek çünkü Panathinaikos'la aynı puandaydı. Her halükarda grup birinciliği için Panathinaikos'u deplasmanda yenmek zorundalardı,şimdi de galip gelseler grup birinciliğini alacaklar. Ama zorlu fikstür öncesi moral açısından bu mağlubiyet hiç iyi olmadı. Prokom'un aldığı bu galibiyet aynı zamanda yavaş yavaş oluşmaya başlayan "Yenilmez Real Madrid" imajını da paramparça etmiş oldu. Prokom da bu galibiyetle bir anda kendini Top 16 potasının içinde buldu. Şu anda AJ Milano'nun 1 galibiyet önündeler ve deplasmanda İtalyanları yendikleri takdirde Top 16'yı garantileyecekler. Yenilseler bile son hafta Khimki'yi evlerinde ağırlayacaklar ve bu da onlar için ikinci bir final olacak.

BC Khimki - Panathinaikos : 82-87 OT

Haftanın en trajik maçı Rusya'da oynandı. Khimki son 22 saniyeye 7 sayı önde girmesine rağmen amatörce işlerle maçı kaybetti. Gerçi bunda Fotsis'in şansı da sözkonusuydu ama Top 8 için banko görülen bir takımın o noktadan sonra maçı vermemesi gerekiyordu. Panathinaikos'un 1 galibiyetle önüne geçme ihtimalleri varken şimdi hem ikili averajda hem de 1 maçla geride bulunuyorlar. Bu saatten sonra da Panathinaikos'u geçmeleri imkansız yakın gibi görünüyor. Spanoulis maçın son bölümlerinde ağırlığını koyup takımına önce uzatmaları,sonra da galibiyeti getirdi. Batiste de bugüne kadar şahit olduğum en kötü iki sayılık isabetiyle oynadı. Ortalaması %60 larda olan Batiste gibi bir oyuncu için %33 çok çok kötü bir ikilik yüzdesi.

Maroussi BC - Union Olimpija : 74-62

Maroussi de Olimpija'yı yenerek Top16 şansını sürdürdü. Diğer maçlara oranla daha kollektif bir oyun sergilediler, Olimpija'da Walsh ve Becirovic düşük yüzdelerle atınca direnme şansları olmadı. Matematiksel olarak olmasa da büyük ölçüde Eurolig defterini kapattılar. Bu saatten sonra bu performansla Top 16'ya kalmaları Vidmar'ın MVP olma ihtimalinden daha düşük. Maroussi de haftaya Roma deplasmanına gidecek. Roma'yı 13 sayı ve üzeri yenmedikleri sürece Top 16'ya kalmaları zor görünüyor çünkü Maroussi zirvedeki takımlarla mücadele edecek ama Roma son haftada Olimpija'yı ağırlayacak. Bertomeu - Maroussi kavgasını da hesaba katarsak önümüzdeki hafta Maroussi'nin fişi çekilip, Stern çakması Fransız da şarabını rahatça yudumlayabilir.

AJ Milano vs. EWE Baskets : 79-51

AJ Milano Petravicius'un dönüşüyle rahat bir galibiyet aldı. %53 üçlük , %58 ikilik yüzdesiyle oynayan Milano'ya %17 üçlükle cevap veren Oldenburg'un kazanması zaten imkansız olurdu. Bu sonuç bekleniyordu ama Milano'lular Prokom'un galibiyet haberiyle sanırım şok olmuşlardır. Haftaya evlerinde Prokom'a kaybederlerse Top 16 şansını kaybedecekler, ama 6 ve üzeri bir farkla yenerlerse avantaj ellerine geçecek. Acker de dönerse sezonun en kritik maçında favori olacaklardır.

Lietuvos Rytas - Entente Orleans : 77-72

Zavackas 20 sayıyla career high yaptı ve Rytas zor da olsa kazandı. Bana göre Top 16'yı garantilediler. Evlerinde Olympiakos ve Unicaja maçları oynayacaklar ki bu saatten sonra hiçkimse Rytas'ın bu maçları kazanamayacağını söyleyemez. İki maçı da kazanırlarsa böyle bir gruptan lider çıkarak yılın sürprizini ikinci defa başarabilirler. Daha önce de daha iyi bir kadroyla bunu başarmışlardı. Orleans önce Olympiakos maçında,dün de Rytas karşısında iyi sinyaller verdi ama bu kadroyla daha ileriye gitmeleri zaten zordu. Henüz galibiyetleri yok, kalan maçlarda alabilirler mi bilmiyorum ama yanılmıyorsam galibiyet alamadıkları takdirde önümüzdeki sene alt lige düşüp Eurolig'e katılma şanslarını kaybedecekler. Umarım son maçta şeref galibiyetlerini Efes Pilsen'e karşı almazlar. Hoş bana göre Efes Pilsen'in Top 16 şansı bitti ama neticede 3 maç var, neler olacak göreceğiz.

Cibona - Regal Barcelona : 66-80

Barcelona fazla sıkmadan rahat kazandı. Rubio oynamaz diye düşünüyordum ama Pascual 16 dakika oynattı. Bu kısa süreye de 5 asist sığdırmayı başardı. Mickeal'in yokluğunda beklendiği gibi Navarro öne çıktı. Bir ara öyle üçlük atmaya başladı ki maç sonuna kadar devam edecek sandım. Vazquez hücumda,Morris de savunmada çok iyiydi. Vazquez'in sene başından beri bitirdiği alleyhooplar herhalde 25-30'u bulmuştur. Belli ki bu konuda özel çalışıyorlar. Cibona'da Gordon 19 sayıyla oynadı ama 7/21 gibi bir isabeti var, Marko Tomas da 0/5 üçlük atınca yenilgisiz Barcelona'ya kafa tutamadılar. Barcelona geçen hafta Top 16'yı garantilemişti,artık onlar için hedef ilk grubu yenilgisiz tamamlamak ve Avrupa'ya havalarını atmak olacaktır.

Zalgiris Kaunas - Montepaschi : 72-83

Bu maçın da bir kısmını izledim. Siena kaçtı,Zalgiris kovaladı. Bir ara yakalar gibi oldular ama İtalyanlar gaza basıp arayı açtılar. Bazen Siena'nın rakiplerle dalga geçtiğini düşünüyorum. Avans verir gibi geriye düşüyorlar fark atıyorlar. Maç içinde vites küçültüp rakibe umut veriyorlar,sonratekrar ağırlıklarını koyup farkı arttırıyorlar. McIntrye 9 asistle eski günlerine döndü. Artık onlar için hedef Barcelona'yı deplasmanda yenip prestijle ikinci olarak çıkmak olacak. Eğer 20 sayı ve üstü galip gelirlerse tüm Avrupa önlerinde eğilir zaten. Zalgiris'in bu mağlubiyetle işi zorlaştı. Barcelona ve Fenerbahçe'ye deplasmana gidecekler. Fenerbahçe şu haliyle olsa belki galibiyet çıkarırlar ama o zamana kadar Tanjevic takımın başında kalabilir mi bilmiyorum.

Olympiacos - Unicaja : 89-68

Olympiakos ilk maçı 18 sayıyla kaybetmişti,21 sayı fark atarak ikili averajda öne geçti ve liderliği ele geçirdi. Malaga maça iyi başlamıştı ama yükselen tansiyon neticesinde Beverley ve Shammond Williams'ın kavga ederek diskalifiye olmaları Malaga için geri dönülmez bir hata oldu. Olympiakos da maça ağırlığını koyup kaptansız gemiyi batırdı. Malaga'da Printezis döndü ama bu sefer de Freeland yoktu. Bu takıma birilerinin kurşun döktürmesi gerekiyor. Papaloukas da oynamayacak denmesine rağmen oynadı,aslan parçası 7 de asist yaptı. Özel antrenörü ile ilgili bir sıkıntı varmış sanırım, umarım testlerden olumsuz bir sonuç çıkmaz. Aksilik olmazsa Abdi İpekçi'ye çıkarma yapıp dünya gözüyle bu yıldızları da göreceğiz. Son üç hafta grubun tepesi birbiriyle oynuyor,az hata yapan lider çıkacaktır.

Maccabi Electra vs. Caja Laboral : 82-91

Caja Laboral eksikleri olmasına rağmen yine üçlük yağmuruyla Maccabi'yi Nokia Arena'da yenmeyi başardı. Beklemediğim bir sonuçtu,çok şaşırdım. Bu maç da Zalgiris-Siena maçına benzedi. Kaçan Caja Laboral, kovalayan Maccabi Tel Aviv oldu ama nefesleri yetmedi. 16/31 üçlük Gate 7'yi hüzne boğmak için yetti de arttı. Teletovic de 28 sayıyla kariyerinin en yükseğine ulaşan bir başka isim oldu. English ve Teletovic toplamda 14/25 üçlük attılar. Maccabi'nin de 18/49 luk ikilik isabeti takdir edilecek cinsten. Bu seneki ikinci yenilgilerini yine Caja Laboral'dan aldılar ama hala zirvedeler,bunun da nasıl olduğunu anlamış değilim. Hem üçlü averajda,hem de ikili averajda Caja Laboral üstün olmasına rağmen listede ikinci gözüküyor. İlla ki teknik bir sebebi vardır,gözümüzden kaçmıştır.

Lottomatica - CSKA Moscow : 57-72

Roma'nın düşüşü tüm hızıyla devam ediyor. Eurolig ve İtalya ayırt etmeksizin tüm rakiplerine gereken ikramları yapıyorlar. Dün de CSKA'yı fazla yormadan evlerine galibiyetle gönderdiler. İlk 3 maçı kazanıp flaş bir giriş yapmışlardı ama son 4 maçı kaybederek ikinci dumuru yaşattılar. Hutson 18 sayı , Herve de 14 sayı ile çift haneye ulaşabilen iki oyuncu oldular. Jaaber ve Winston toplamda bile çift haneyi göremediler. Bu ikilinin en az 30 sayı üretmediği bir maçı Roma ancak bilgisayar oyununda kazanabilir. CSKA'da Kaun'un çıkışı devam ediyor. Dün de Sokolov 4 dk oynarken Kaun 28 dakika sahada kaldı. Bu performansla da formayı kolay kolay bırakmaz. Zaten bırakmasın da,CSKA böyle gayet iyi gidiyor. Sokolov odun kesebilir bir kenarda, yokluğu farkedilmez.

4 yorum:

EarlyAdopter dedi ki...

Nur Germen yuzunden maclari yunan kanalindan izliyorum, gerci artik basketbol taraftari olacagima izleyicisi olurum; Efes'i FBU' yu izleyecegime Siena yi CSKA yi izlerim... Aslinda hersey oldukca net:
FBU macinda kac kisi vardi? FBU oyunculariyla Partizan oyuncularini degistir; icine FBU girmis! Partizan o kultur le F4 oynamazsa bir daha basket maci izlemem.
Ergin A'a gelince yatacakj yeri yok, ne diyim...
Mali bi kampanya yapalim da maclari sen yorumla :)
Bu arada 146 alti biter dedigin maca bak :) Sen gonlunden geceni yazmissin; bu Efes savunmasi ile direk rakibe sayi ustu oynanir; kendisi atamasa bile kesin 75+ yiyor...

maliano dedi ki...

Nerde dedim ki Efes maçı 146 alt biter diye :) İçimden geçti ama güvenemedim o yüzden yazmadım :)

EarlyAdopter dedi ki...

evet ya haklisin pardon, aklimda yanlis kalmis...
Mali ok anladim NBA'i takip etmiyorsun, peki NCAA'i?

maliano dedi ki...

Malesef dostum..Oralarda oynanan basketbol ilgimi çekmiyor..Özellikle NBA'de..

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...