Sitedeki bütün yazılar tarafımızdan hazırlanmaktadır. Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın.

11 Kasım 2009 Çarşamba

Eurolig'de Günün Görünümü (11 Kasım)

Eurolig'in 4. haftası ilginç maçlara sahne olacak. Öncelikle şunu söylemeyelim ki çok garip bir hafta olabilir. Geçen hafta programa baktığımda galip gelecek takımları bir kenara bırakın,alt üst olacak maçlar ve hatta hangi maçta hangi oyuncuların sivrileceği tek tek seçiliyor gibiydi. Örneğin Cibona pota altında Travis Watson, Efes Pilsen önünde Kleiza, Asvel karşısında Lorbek, Prokom maçında açık ara Pekovic ve daha birçok oyuncu bu hafta "ben geliyorum" diyordu. Ama benim bugüne dair içimde kötü hisler var. Bu tip favorilerin açık önde göründüğü bir haftada birkaç sürpriz mutlaka oluyor ve ben de bu haftada birkaç takımın beklenmedik skorlar alabileceğini düşünüyorum. Maçları tahmin olarak değil de görünüm olarak kısa kısa değerlendirelim.

Cibona Zagreb - Zalgiris Kaunas

Hafta Fenerbahçe'nin grubunda dördüncülüğü çok ciddi anlamda etkileyecek bir maçla açılıyor. Cibona Gordon,Graves ve Thomas üçlüsüyle ayakta durmaya çalışıyor. Buna karşılık Zalgiris özellikle geçen hafta Barcelona karşısında önemli bir performans ortaya koydu. Takım oyunu olarak Zalgiris bir adım daha önce duruyor. Ayrıca hareketli savunmacılarıyla Cibona'nın frontcourt isimlerini de pasifize edebilirler. Zaten Cibona'nın yumuşak karnı pota altıydı. Bugün de Bagaric sahada olmayacak ve Cibona o bölgede daha fazla sıkıntı çekecek. Begic,Watson ve Klimavicius gibi isimlerle ben Zalgiris'in o bölgede üstünlük kuracağını düşünüyorum. Ama bu seviyede oynayan takımlar için deplasmanlar ne olursa olsun zordur. Kafa kafaya geçmesini beklediğim maçta Zalgiris'i bir adım önde görüyorum. Özellikle ilk maçlarda çok beğendiğim Pochius'u dikkatli gözlerle izlemenizi tavsiye ediyorum. Bu çocuk önemli işler başaracak. Maçta sivrilmesini beklediğim isim de Zalgiris'ten Travis Watson olacak.

Regal FC Barcelona - Asvel Villeurbanne

Bu maç için satır satır birşey yazmaya gerek yok. Asvel'in ne durumda olduğunu zaten haftalardır yazıyorum. Borchardt ve TJ Parker'ın sakatlıkları devam ediyor. Bu hafta da ligde Gravelines'a mağlup oldular. Barcelona'da Navarro düzeldi ama Basile ve Barton'un sakatlıkları devam ediyor. Geçen hafta Siena uzak mesafeli şutlarla Asvel'i yıktı ama bugün Barcelona pota altında Asvel'i yenecektir. Vazquez,Lorbek,Ndong,Morris ve hatta Mickael beşiyle bile çıksalar oyun kurucuya ihtiyaçları olmadan elden ele top taşıyarak Asvel pota altında sayı bulabilirler. Tabi bu işin ironik yanı. Barcelona çok ağır basıyor ama 20 küsür sayılık handikapı kapatabilirler mi bilmiyorum. Oynayacaklar biraz sancı çekebilir ama maça Siena gibi değil de kendileri gibi başlarlarsa 25'in de üstüne rahatça çıkabilirler. Haftasonu Caja Laboral'la oynayacak olmaları da tempolarını biraz düşürmelerine sebep olabilir. Lorbek'ten önemli bir performans bekliyorum. Rubio da bu maç 10 asistin üzerine çıkabilir.

Entente Orleans - Unicaja Malaga


Orleans'ta Banks,Coville,Doellman ve Nichols'u çıkardığınız zaman geriye sadece formalar kalıyor. Yine onların üzerinden galibiyet kovalayacaklar ama Malaga bu sene Eurolig'de çok konsantre oynuyor. İyi savunma yapıyor ve hücumda Dean hariç kollektif bir performans sergiliyorlar. Dün Shammond Williams'la sözleşme imzalandı ve bugün sahada olacak. Takımın ihtiyacı olan gerçek lider sanırım bulundu. Eğer Dean normal performans sergilerse Malaga bu deplasmandan galibiyetle dönebilir. Çünkü çok kötü oynadığı zaman direkt olarak sportif ve psikolojik anlamda takımını çok olumsuz etkiliyor. Haftanın dikkat edilmesi gereken,sürpriz kokan maçlarından biri. Malaga ciddi anlamda ağır bassa da bazı takımlar dipteyken ilginç işlere imza atabilirler. Ki bu takımlar 3-4 oyuncunun performansına bağlıysa bu daha tehlikelidir. Karşıyaka'nın Hosley-Marshall-Neal üçlüsü zamanında yaktığı canlar gibi can yakma potansiyelleri her zaman vardır. Bu maçta side bahisinden ziyade alt oynamak daha mantıklı görünüyor. İki takım da düşük skorlar buluyorlar,bu maçın da düşük bir skorla bitmesini bekliyorum. Banks bireysel olarak maçın öne çıkan ismi olabilir.

Maroussi BC - Caja Laboral

Maroussi domuz gribi ve sakatlıklarla boğuşarak geçirdiği haftadan sonra bu maça daha derli toplu çıkıyor. Arigbabu ve Koumpouras dışında eksikleri yok gibi görünüyor. Caja Laboral da haftaiçi Huertas'ın sakatlığıyla şok oldu. Yerine hemen Singletary'i aldılar ama Huertas'ın form tuttuğu bir zamanda bu oyuncudan mahrum kalmak Ivanovic'in hesapları arasında değildi. Caja Laboral geçen hafta Olimpija deplasmanında zorlandı. Maçı izleme şansım oldu. Olimpija dışardan çok kötü atmasa belki maçı kazanabilirdi ama birkaç oyuncuya bel bağlamanın faturası da böyle maçlarda ortaya çıkıyor. Caja Laboral bu hafta daha dirençli,daha takım oyununa yatkın bir takımla mücadele edecek. Maroussi iyi direndiği Roma maçında rakibin skor silahlarına boyun eğince farklı mağlup oldu ama bu hafta Caja Laboral'ı mağlup edebilirler. Maçın başından sonuna kadar başabaş geçmesini bekliyorum. Maroussi aynı hataları tekrarlamazsa İspanyollar'ı mağlup edebilir,skor üretmekte sıkıntı çekerse aynı şekilde mağlup da olabilir. Haftanın uzak durulması gereken maçlarından biri olarak gözüküyor. Teletovic maçta parlayacak isim olabilir.

CSKA Moskova - Union Olimpija


Union Olimpija'nın fena bir kadrosu yok aslında ama bir türlü kapasitelerinin üzerine çıkamıyorlar. Becirovic'e zaman zaman Walsh eşlik ediyor ama onun da ne yapacağını,ne kadar yüzdeli oynayacağını kestirmek mümkün olmuyor. CSKA bir öyle bir böyle gidiyor ve büyük bir hızla da orta seviye takım statüsüne düşüyor. Vatutin,Pashutin'i sorgulamak yerine ona kaliteli birkaç uzun alsa problemler çözülebilir. Siskauskas-Langdon-Planinic üçlüsünden birinin maliyetini ortadan kaldırıp,pota altına tavkiye yapmak zorundalar yoksa Top 8'den ilerisini görmeleri zor olur. Ne olursa olsun savunmaları çok iyi. Zaten skor sıkıntısı çeken Olimpija'nın Moskova'dan çıkması zor görünüyor. CSKA Moskova'nın kaybetmesi haftanın sürprizi olur ama bu form durumuyla Olimpija'ya zorlansalar bu da gayet normal olur. Slokar veya Bavcic bireysel anlamda öne çıkabilir.

Prokom - Panathinaikos

Haftasonu Kaan Kural'la Real Madrid maçının Obradovic tarafından kasıtlı olarak kaybedilmiş olabileceğini konuştuk çünkü maçı izleyince doğru işler yapan beşin sahaya bir daha sürülmediğini,Nicholas'ın ard arda 4-5 şut atmasına karşın Sırp koç tarafından ses çıkarılmadığına şahit olduk. Bizim de kafamızda "Sizler yenilmez değilsiniz." tarzında erken bir mesaj olarak takıma böyle bir ders verebileceği fikri doğdu. Biraz paranoyakça görünüyor ama olmaz demeyin. Prokom Harlem takımı gibi kafasına göre takılıyor. Bir Logan zorluyor,bir Woods oynuyor,Jagla benim başım kel mi deyip arada sallıyor,Burrell ve Ewing biraz da biz oynayalım deyip atıyorlar ve kimse durumdan rahatsız değil. Adamlar kafalarına göre basketbol oynuyorlar. Zaten salonu tamamen dolduran Polonyalılar da durumdan şikayetçi değil. Ama bu hafta karşılarında Panathinaikos var. Geçen haftadan sonra Prokom'a kaybetmek sözkonusu bile olamaz. Karşılıklı şut düellosu şeklinde geçmesini beklediğim,sanılanın aksine Panathinaikos'un zorlanacağını düşündüğüm bir karşılaşma olacak. Eğer Yunanlılar Logan ve Woods'u biraz yavaşlatabilirse işte o zaman rahatça galip gelebilirler. Logan mutlaka skor olarak öne çıkacaktır ama performans olarak Pekovic'in zirve yapmasını beklediğim karşılaşmalardan biri. Birazcık Sow kendisiyle boğuşur ama genele baktığımızda Pekovic'i durdurabilecek kimse yok. Obradovic'in ne yapıp ne edip bu salondan galibiyetle çıkacağını düşünüyorum. Ama Prokom da kazanırsa en başta yazdığım patlayan favoriler statüsünde değerlendirmek gerekir. Yine de bu ihtimal çok uzak görünüyor.

Oldenburg - Real Madrid


İstanbul'a gelirken yanımda oturan yolcunun biraz garip bakışları,biraz da "Açsan bir film izlesek aslında fena olmaz." sinyalleri altında Prokom - Oldenburg ve Oldenburg - Khimki maçlarını izledim. Onların oyun stili de Prokom'dan çok farklı değil. En önemli uzunları Bumti Bumti (yazılışı zor idare edin) çok etkili değil. Günümüzde dış şutu olmayan uzunların salonlara bile alınmadığı basketbolda bu tip uzunlarla hedefe ulaşmak çok zor olur. Real Madrid'de herşey yolunda,beklenenin aksine alışma dönemini çok hızlı geçtiler ve her maç vites yükseltiyorlar. Bugün de kazanmalarını bekliyorum. Messina bir takımın başındaysa,o takımın grubun dip takımlarına kaybetmesi çok zordur. Farklı olur mu bilmiyorum ama Real Madrid mutlaka galip gelecektir. Velickovic ve Lavrinovic fark yaratan isimler olabilirler diye düşünüyorum.

0 yorum:

 
Maliano - Kaynak göstermeden çalan çırpan Schortsanitis'in altında kalsın...